''İnsanın yer yüzündeki egemenliğine son verebilecek tek büyük tehlike bir virüstür'' Joshua Lederberg Nobel Ödüllü Doktor

Virüsten daha hızlı bir şekilde yayılan KORKU!!!

Ülkemizde ilk vaka açıklandığında korkudan marketler boşaltıldı, kolonyalar bitti, birden bire bir kaos ortamı oluştu. Sanki Salgın (Contagion) 2011 yada Dünya Savaşı Z (World War Z) 2013 filmlerinden sahneler gibi. Camii cemaati sayısı düştü, sokaklardaki insan sayısı ciddi derecede azaldı. Bunların üstüne birde sosyal medyada algı operasyonları yapanlar çıktı. Korkuyu daha fazla yaymak için. Ve başarılı oldular. Bunlar yetmezmiş gibi CORONA fırsatçıları!!! Bu fırsatçıları Müslümanları kötülemek için de kullandılar. Halbuki Peygamber efendimiz Hz Muhammed (sav) bile bir insanla ticaret yaparken "Kişinin namazı sizi aldatmasın. Onun para ile olan ilişkisine bakın" demiştir. Şimdi algı yapmak isteyenler, o fırsatçılar üzerinden Müslümanları kötülemek nedir? Git gide kaos ortamına ilerleyen günlerde, ahlaklı olmak çok mu zor? Kuran-ı Kerimde sürekli ahlaklı olunmasından bahsedilir. Namaz kılıp kılmamak ile alakası yok yani.

Okumayı sevmediğimiz için bu sıkıcı kısımları geçelim, esas can alıcı noktaya gelelim. Daha önce 21 Ocak 2020 de Salgın (Contagion) 2011 filminin yazısını yazdım (film eleştirisi yazmış olduğum başka bir siteye) ve CORONA o zamanlar yeni yeni çıkmıştı. Filmin CORONA bağlantısını, CORONA benzerliğini anlatıp uyarılarda bulunmuştum. Filmden dersler çıkarmamız gerektiğini vurgulamıştım. Ve tek tek o gün filmdeki olayları yazıp anlattım, dünyada olabilecek durumları, filmdeki olaylar ile bağdaştırıp öngördüm. Öngördüğüm şeyler tek tek dünyada yaşanmaya başladı. Neredeyse 2 ay önce yazdım o filmin yazısını şimdi ise popüler oldu. Millet filme üşüşmeye başladı. 5 Mart 2020 tarihinde bu sitede yazmış olduğum yazımda ülkemizde CORONA virüsü yokken ‘’ Benim ön görüm ve tespitim CORONA bu hızda devam eder ve kontrol altına alınmazsa. Dünya genelinde toplamda milyonlar hayatını kaybedecek. Ve sonrasında ise artık açlık ve kıtlık baş Benim gösterecek. Yiyecek ve su savaşları çıkabilir. Ne olur ne olmaz evinize makarna, bulgur, konserve, kuru yiyecek stoku yapınız. Çünkü Müslüman tevekkül eder takdiri ise Allah’ındır. İnşaALLAH ben yanılırım bu korkunç senaryo olmaz.’’ Bu cümleleri yazdım. Tabi stok olayını böyle insanlıktan çıkarak market boşaltarak, kara borsaya girerek değil. Gizli gerçekler programında I Pet Goat CORONA virüsü ayrıntısı, kaos ve daha fazlasını anlattım. Tabi belli başlı insanların çevresinde sürekli aynı insanları çıkarılıp TVlerde benim önceden söylemiş olduğum şeyleri, şimdi yeni yeni söyleyenler var. Ülkemizde zaten birinin değeri ölünce anlaşılıyor. Artık aynı insanlar, aynı programlar, aynı konuklar, aynı şeyler yetmedi mi? Değişiklik vakti gelmedi mi? Başka insanlara ve gençlere imkan vermenin zamanı gelmedi mi? Artık benim gibi gençlerin (Burak İğlikçi, Merve Alkan gibi) önünü açın, bizlere yer verin.

Her şey 28 gün sonra (28 Days Later...) 2002 filmindeki gibi ilerliyor. Tehdit (Outbreak) 1995 filmindeki gibi ise virüs mutasyona uğruyor. Dikkat ettiyseniz. Tarihlerde hemen hemen aynı, eğer 28 gün sonra filmdeki gibi devam ederse, esas korkutucu durum şöyle olacak. Dünyada Şubat ayında salgın yayılmaya ve ölümler açıklanmaya başladı. Ölümcül olması ve yayılması arttı. 28 gün sonra filminde de hemen hemen aynı durum var. Eğer böyle devam ederse ön görüm şu ki; 20 Marttan sonra dünyadaki ölümler aşırı derecede artacak ve hızlanacak. Esas yazın sıcaklarda azalıp bitmesi, kontrol altına alınacak olması düşünülen, CORONA tam tersi olacak, yazın etkisini yitirmeyecek!!! Yani sıcaklık bir işe yaramayacak. Milyonları bulan ölüm vakaları olabilir.

İkinci boyut ise KORKU!!! Sağlığımızı tehdit edecekler, toplumları ülkeleri tedirgin edecekler, çoktan bulsalar bile tedaviyi geciktirecekler, herkesi evine kapatacaklar sahip olduğu malını harcatacaklar. Sonra aşıyı bulup aaa biz bulduk diyecekler ama faturası neler olacak? Ölümler, korku, kaos. Ve bunun sonucunda kontrol altına alınamayan virüsten dolayı tek dünya düzenini kurup başlatmak. Startı verip, yıllardır planını kurdukları filmlerde dizilerde kitaplarda ip uçları bıraktıkları düzeni başlatmak.

Yazılarımı okuyan ve geçen katıldığım Gizli Gerçekler programını izleyen bir takipçim bana şunları yazmış. ‘’ Sana 2D diyorum!!! Ya delisin ya Dâhi ? Deli elbette değilim. Dâhi ise olduğumu düşünmüyorum. Sadece bu planları yapanların. Bize bıraktıkları kırıntıları ve ip uçlarını bulup, bakış açışını genişletip, kadraja yansıtıp size anlatmaya çalışıyorum.