Yaklaşan tehlike Cadılar Bayramı!
Yazının başlığını okuyunca ne alaka dediğinizi duyar gibiyim. İnanın bizi çok ilgilendiriyor. Nasıl mı? Anlatayım o halde ben size nasıl olduğunu. 2018 ve 2019 yılında Edirne ve İstanbul gibi yerlerde cadılar bayramı kutlandı. Hani şu Hollywood filmlerinde gördüğümüz her yıl 31 Ekim’de kutlanan, Cadılar bayramı yani ‘’Halloween.’’ Filmlerde ve haberler de gördüğümiz gibi ‘’Cadılar Bayramı, her sene 31 Ekim'de kutlanan, öncelikle Pagan ve sonrasında Hristiyan kökleri olmasına rağmen günümüzde seküler bir kutlama halini almış bayram. Yetişkin ve çocukların yüzlerine makyajlar yaptığı genellikle korkunç kostümler giyerek, kapı kapı dolaşıp şekerleme ve harçlık topladığı bir bayramdır.’’
Başlıca Kuzey Amerika ve Britanya Adaları'nda yer alan ülke ve bölgelerde kutlanır. Biraz araştırma yaptığınız da İrlanda, Meksika, ABD, İngiltere, Bangkok, Romanya, Kolombiya, Hong Kong, Çek Cumhuriyeti gibi bazı ülkelerin Cadılar Bayramını kutladığını görebilirsiniz. Ülkemiz de ise birkaç yıldır bazı ünlülerin bu kutlamaların başını çektiği, kostümler ve makyajlarla hazırlanıp sosyal medya da resimler paylaşıp cadılar bayramı ile ilgili mesajlar yazıp kutladılar. Topluma bunu yayıp normalleştirmeye çalışıyorlar. Türkiye’deki kutlama ve yapılan hazırlıkları ilk gördüğümde açıkcası hayretler içinde kaldım. Dikkat ettiyseniz kutlayan ülkelerin içinde Müslüman ülke yok. Ne İslamda nede Türk örf, adet ve geleneklerimiz de böyle bir şey var. Kandilleri önsemezler, dini bayramları umursamazlar, Çanakkale Zaferini bilmezler, İstanbul’un Fethini kutlamazlar, fakat can ata ata kendi kültürün de olmayan Cadılar bayramını kutlarlar. Ramazan ve Kurban Bayramın da güzelce giyinip bayramlaşmaya gidenlerle dalga geçerler. Kurban bayramında kesilen hayvanlara laf ederler. (‘’Hayvanın Kurban olabilmesi için sığır ve mandalar iki yaşını (24 ayını), deve beş yaşını, keçi ve koyun bir yaşını bitirmiş olmalıdır. Ancak, koyunlarda altı aylıktan sonrakilerin bir yaşını dolduranlar kadar gelişmiş ve cüsseli olması yeterli kabul edilmiştir.) Ama 2-3 aylık küçücük kuzuları kesip, yiyip lüks restoranlar da servis edenlere ses çıkartmazlar. Yedikleri etler zaten tarlada yetişiyor onların. Ama kendileri abuk subuk makyajlar yapıp ve şeytan kostümü giyip ellerinde kabak ikram ederler. Erkeklerin içinde kadın gibi makyaj yapan bile oluyor. Noluyor arkadaşlar! Nedir bunlar? Hem dinimiz de hem kültürümüz de olmayan şeyleri yaşantımıza sokmaya çalışmak nedir. Bunların elbette öncülerine dikkat etmek gerekir. Maalesef işgal ediliyoruz farkında değiliz. Kendi örf, adet, gelenek öz kültürümüz ve değerlerimizden uzaklaşıyoruz. Raydan çıkıyor cidden bazı şeyler. Bunlara yetkililerin bir dur demesi lazım artık, yoksa gelecek nesiller hiç iç açıcı değil.
Kara Cuma, yok çocuğun cinsiyet öğrenme partiler gibi şeyler girdi yaşantılarımıza cidden noluyor? Kara Cuma ya efsane Cuma diyorlar şimdi. Cuma bizim kutsalımızdır. Cuma mubarek bir gündür. Cuma imkanı olmayanların Hacca Kabeye gitmiş gibi önüne sunulan imkanıdır değeridir. ‘’ Cuma, fakirlerin haccıdır ve müminlerin bayramıdır ve gök ehlinin bayramıdır ve Cennette de bayram günüdür. Günlerin en iyisi, en şereflisi Cumadır.’’ Korkarım ki farkına varıp uyanmazsak daha böyle içimize çok kültürümüz de ve dinimiz de olmayan şeyleri sokacaklar gibi. Soruyorum Cadılar bayramı kutlayanlara, Hristiyan mısın? Pagan mısın? Yoksa Türk değil misin?
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (Sav) efendimiz şöyle buyurmuştur;
“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebû Dâvûd, Libâs, 4/4031)
Biz napıyoruz her geçen gün daha da başkalarına benziyoruz. Bu işte bir terslik var!!! Yılbaşı kutluyor. Çam ağacı alıyor. Hindi kesiyor, pasta kesiyor, içki su gibi akıyor. Bunu kutluyor. Hiç oturup düşünmüyor ömründen bir sene geçmiş ben bu bir sene de naptım? Ne günah işledim? İyilik yapabildim mi? Topluma ülkeme bir faydam oldu mu…? diye kendi kendisine muhakemesini yapacağına. Gaflet için de, pervasız bir şekilde yaşıyorlar kutlama yapıyorlar. Bu gidişle Paskalya bayramını falanda kutlamaya başlarlarsa ülkemizde kimse şaşırmasın. (‘’Paskalya, Hristiyanlıktaki en eski ve en önemli bayram. İsa'nın çarmıha gerildikten sonra 3. günde dirilişi kutlanır. Doğu ve Batı kiliseleri arasında farklılıklar olmakla beraber, Paskalya dönemi yaklaşık olarak Mart sonundan Nisan sonuna kadar olan dönemdir.’’) Siz hiç gördünüz mü? Kurban bayramın da ortaklaşa danaya girip kesen Hristiyan? Ya da Razaman Bayramın da Tatlı ikram eden bir yahudi? Siz hiç gördünüz mü Amerika'da yaşayan hristiyanların kandiller de lokum veya helva dağıttığını?
Tıpkı Cadılar bayramı gibi Noel de pagan geleneklerini yapmaya devam edin. Çok kutlamak istiyorsanız başkalarının değil kendi dinimizin yıl başını kutlayın. Yani Hicri Yılbaşını. ‘’ Hicri Yılbaşı veya 1 Muharrem hicrî takvime göre Zilhicce ayının son gecesini Muharrem ayının birinci gününe bağlayan zaman dilimi. İslami takvime göre bir sonraki güne saat 00:00 da değil güneş batması ile geçilir.’’ Önümüzdeki yıl başı 9 Ağustos, Pazartesi 2021 hadi bakalım bunun bilgisi bile çoğumuz bilmiyoruz. Ama olsun Cadılar bayramı ve Noel’i bilip kutlayalım heyecanla.
Kanuni Sultan Süleyman mekanı cennet olsun. Kadın erkek birbirine sarılıp dans ediyor benim örf adet gelenek ve dini değerlerime aykırı toplumum etkilenmesin diyerek ‘ ’Vals’’ dansının yasaklanması için Fransa kralına mektup yazar… ‘’ Ey Fransa Kralı Fransuva! Sefir-i Kebirimden aldığım mazhara göre malumatım oldu ki, memleketinde dans namında Ala Mele-İnnas Fuhşiyyat ve Lubiyat yapıyormuşsun. İş bu Name-i Humayunumun eline vusulünden itibaren bu mel'anet rezalete son vermediğin takdirde, Ordu-yu Humayunumla gelip seni kahretmeye muktedir olurum.’’ Yani OSMANLI TÜRKÇESİ bilmeyenler için. Özet olarak diyor ki; o dansı ya yasakla yada beni oraya ordumla gelir kendim yasaklarım diyor. Bu mektuptan sonra 100 sene vals dansı yapılmıyor. Nereden nereye Velhasıl-ı Kelam.
LÜTFEN BU LİNKİMİZİ TIKLAYARAK YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.