Proje İçgörü
Fark ettiyseniz son zamanlar da yine çip ve sanal parayı dillendirmeye başladılar.
İşleri güçleri korku salmak ve algı yapmak olan bu tayfa, dön dolaş aynı şeylerden sonra bu sefer ki terkrarları yine çip ve sanal para oldu.
İnsanlara sürekli korku algısı vermeye devam ediyorlar. İlginç olan bu tayfanın söylemleri değil elbette.
The Economist dergisinin 05 Eylül 2020 sayfası dikkatimi çekti.
'Kanıt zamanı'
Covid-19 dijital kimlik kartları için durumda güçlendirir
Gizlilik ve güvenlik önlemleri ile, hükümetin daha iyi çalışmasını sağlar.’’ Yayınladıkları resmin altına böyle bir yazı yazmışlar.
Dip not: Dergi ilginç bir şekilde yayınlamış olduğu bu sayfasını yayından kaldırmış.
The Economist dergisindeki bu resim Zamana Karşı (In time 2011) filmini hatırlattı bana. Filmi izleyenlerin dikkatli baktığın da benimle aynı fikirde olacağını düşünüyorum. Zamana Karşı (In Time 2011) filmini, algılarını ve çok daha fazlasını 20 Mart 2020 deki 'Corona Sonrası…' başlıklı köşe yazımda anlatmıştım.
Bu köşe yazıma göz atmanızın faydası olacağını düşünüyorum. Yazımın sonunda çözümden bahsetmiştim.
Şunu da belirtmekte fayda var. Şimdiler de yapılan Çip ve Sanal para söylemlerinin algı olduğunu düşünüyorum. Virüs tehlikesine odaklanıp dikkatli olmalıyız çok.
Ben ne yapabilirim? Diye soranlar yapacağınız şey çok basit. Vakalar almış başını gidiyor, iyi yürütülen süreci insanların bilinçsizliği heba etti.
En son açıklanan vakalar (06 Eylül 2020) ise şöyle;
'Son 24 saatte 96 bin 842 Kovid-19 testi yapıldı, 1.578 kişiye hastalık tanısı konuldu, 53 kişi Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti, ağır hasta sayısı 1.102 oldu.'
Bakın bazılarının bilinçsizliğiniz yüzünden kimse hasta olmak zorunda değil. Çok zor değil şu gezme, tozma, eğlenme, işinize bir ara verin. Zorunlu olmadıkça çıkmayın. Elbette işe gidenler ekmek parası için çalışanları kast etmiyorum. Zaten işimizi yapacağız.
Keyife keder gezip tozup şehir şehir, mekan mekan eğlenip kurallara uymayan, bilinçsizlere benim lafım. Maskenizi takın mesafeyi koruyun. Hastaneler de oksijen yetmezliği ile can vereceğinize, sağlıklı bir şekilde can sıkıntıyla durun. Bu konuya daha detaylı başka yazım da değineyim. Çünkü konumuzu dağıtmayalım.
Zorunlu aşı söylemlerinin ardından, zorunlu aşı ile birlikte vücuda enjekte edilecek çiplerin yapılacağı söylemleri yayınlaştı ve bunun algısı yapılıyor. Yeni Zellanda ve Avusturalya’da zorunlu çip yasası onaylandı.
Yapmak istedikleri yada kafalarında olan bu projeyi 2014 yılında vizyona giren MCU (Marvel Sinematik Evreni) evreninin 9. filmi olan Kaptan Amerika Kış Askeri (Captain America: The Winter Soldier 2014) filmin de dünyaya gösterilmişti.
Filmde Nick Fury ve Steve Rogers’in S.H.I.E.L.D. merkezinde yapımı süren Insight yani İçgörü projesi konuşmaları, resmen bugünleri ve bu çip mevzusundaki esas amacı özetler nitelikte.
Burası "İçgörü Projesi." Üç gelecek kuşak helikopter gemisi uyduları hedefleyen bir ağla eş zamanlı durumdalar. Lemurian Yıldızı'ndan fırlatılıyorlar. Havalandıkları zaman bir daha inmelerine gerek kalmıyor. Yeni itmeli motorlarımız sayesinde aralıksız yörüngealtı uçuşu yapıyorlar.
Bu yeni uzun menzilli hassas silahlar. bir dakikada bin düşmanı etkisiz hâle getirebilir. Uydular, teröristlerin DNA'larını kafalarını deliğinden çıkarmadan tespit edebilir. Pek çok tehdidi daha olmadan etkisiz hâle getireceğiz.’’ ‘’ Genelde ceza suç işlendikten sonra kesilir sanıyordum.’’
- O kadar bekleyemeyiz.
"Bekleyemeyiz" derken?
New York işgalinden sonra Dünya Güvenlik Konseyini düzgün bir tehdit analizine ihtiyacımız olduğuna ikna ettim. Bir ara çok ilerlemiştik.
Dünya'daki herkese silah dayayıp bunun adına "koruma" diyerek mi?’’
Şimdi kafanız da biraz daha oturdu mu herşey? çip projesinin esas amacını anlayabilmemiz için. Steve Rogers ve Nick Fury’nin konuşmadan sonra Nick Fury’nin hata yaptıklarını düşündürmüştür. Ve ertelenmesi için en tepedeki isime Alexander Pierce’ın yanına gider.
İçgörü Projesi ertelenmeli. Ya bir şey çıkarsa? O zaman ikimiz de o helikopter gemileri havada olmadığı için çok mutlu oluruz.’’
İçgörü projesinin hayata geçirebilmesi için film de bu projeyi planlayan eller, sahte terör saldırıları düzenliyor. Tuhaf değil mi? Günümüzde de virüsü çıkartıp amaç çiplerle insanları daha fazla köleleştirip tamamen kontrol altına almak mı? Film de verilen mesajların gerçek olup olmayacağını zamanla göreceğiz…
Film de başka karşımıza çıkan bir benzerlik daha var. Neuralink projesi!!!
Steve Roger ve Natasha Romanoff’un yaşarken bilincini bilgisayara aktaran Yapay zeka ile karşılaşması.
Bu şeyi tanıyor musun? Arnim Zola, Kızıl Kafatası için çalışan Alman bir bilim adamıydı. Yıllar önce ölmüştü. ‘’ Öncelikle ben İsviçreliyim. İkincisi, etrafına bir baksana, hiç bu kadar canlı hissetmemiştim. 1972 yılında ölümcül bir hastalığa yakalandım. Bilim, vücudumu kurtaramazdı. ancak aklım kurtarılmaya değerdi. 60 bin kilometrelik veri bankası. Şu an beynimin içindesiniz. HYDRA, insanlığın özgürlüklerinin. endi ellerine
bırakılmayacağı inancıyla doğdu. Farkına varmadığımız şey ise bu özgürlüğü ellerinden almaya kalkarsak direnecekleri gerçeğiydi. Savaş bize çok şey öğretti. İnsanlık özgürlüğünü kendi rızasıyla teslim etmeliydi. Savaştan sonra SHIELD kuruldu
ve beni işe aldılar. SHIELD'ın içinde çok güzel bir parazit olan. HYDRA kuruldu. 0 yıldır HYDRA, gizlice kriz ortamını destekliyor. Savaş ortamı hazırlıyor. Ve tarih işbirliği yapmadığında yeniden yazıldı. Bu imkansız. SHIELD seni durdurmuş olmalı. Kazalar olur. HYDRA kaos dolu öyle bir Dünya yarattı ki. nsanlık sonunda özgürlüğünü
güvenliği için feda etmeye hazır. Temizleme işlemi tamamlandığında. HYDRA'nın yeni Dünya düzeni uygulanacak. İçgörü projesine içgörü lazım. O yüzden ben de bir algoritma yazdım. Ne algoritması? Ne işe yarıyor?’’ ‘’ Zola'nın algoritması. İçgörü'nün hedeflerini seçen bir program. Ne hedefi? Sen! Kahire'deki bir haber sunucusu, Savunma Bakanı. Iowa'daki liseli bir öğrenci Bruce Banner, Stephen Strange, HYDRA'ya tehdit arz eden herkes. Şimdi ya da gelecekte fark etmez. Gelecek mi? Nasıl anlıyorsunuz ki? Nasıl anlayamayız asıl? 21. yüzyıl bir dijital kitap. Banka hesaplarınız, sağlık kayıtlarınız, oy verme misalleriniz. mailleriniz, telefon görüşmeleriniz, sınav sonuçlarınız bile. Zola'nın algoritması insanların geçmişini geleceklerini öngörmek için değerlendirir.
- Peki ya sonra? Sonra da İçgörü'nün helikopter gemileri insanları yok edecekler. Her seferinde birkaç milyon kişiyi.’’ Film de verilen başka bir detay ise içimize ülkemize sızmış bizden görünen uşak ve ajanları, örgütlerin nasıl çalıştığını daha iyi anlayabilirsiniz.. (illuminati, masonlar, tapınakçılar vs vs. ) Steve Rogers’in şu konuşmaları herşeyi özetliyor. ‘’ SHIELD sandığımız şey değil. HYDRA tarafından ele geçirildi. Liderleri Alexander Pierce. Strike ekibi ve İçgörü mürettebatı da HYDRA'dan. Daha kaç kişi var bilmiyorum. Ama bu binada olduklarını biliyorum. Hemen yanınızda olabilir.
Neredeyse istediklerine ulaştılar. Mutlak kontrol. Bugün o helikopter gemilerini fırlatırsanız. HYDRA yollarında duran herkesi öldürebilecek. Eğer onları durdurmazsak. Çok şey istediğimin farkındayım ama Özgürlüğün bedeli ağırdır,her zaman da öyle olmuştur.’’
Film bizlere o kadar çok şeyi gözler onüne seriyor ki günümüzde yapılmak istenilen şeyleri, algıları, olayları… gerçekten de öyle özgürlüğün bedeli kolay değildir. Çanakkale’deki imanlı 15likler kendilerini biz özgür olalım diye hiç düşünmeden cepheye attılar. Vatan için, islam için, namus için… Vatan namusdur çünkü.
Ama gel gelelim günümüzde bir Çin uygulaması video ile ahlakını, bir Netflix ile kendi öz kültürünü satacak tipler var. Öyle ilmik ilmik işlediler planlarını yıllardır. Tv, Film, dizi, sosyal medya magazin programı ve öne çıkardıkları isimlerin ahlaksız yaşamları ile, kimi zaman ne olduğu belli olmayan cinsiyetler kimi zaman ise eş cinselleri normalleştirdiler.
Ahlakı bozulan ve uyuşturulmuş gelecek nesilleri güdmek çok kolay. Çünkü özü ile bağı kopartılmışlar. Malum okumayı ve araştırmayı sevmiyoruz o yüzden bazı filmleri ders niteliğinde anlayarak izlemeliyiz düşmanı daha iyi anlayabilmek için.
Hiçbirşey görüldüğü gibi değildir. O yüzden aklımızı kullanalım her konuda araştıralım, okuyalım, körü körüne bağlı kalmayalım biri yada birilerine. Kurtuluşumuz KURAN MEALİ öğrenmektir.
Başkalarının anlattıklarından bahsetmıyorum ingilizce öğrenir gibi arapça öğrenip yani kuran da yazanları okuduğumuzu kendimiz anlamalıyız ve bilmeliyiz..Ayrıca geçmişteki müslüman bilim insanları mucitlerleri daha iyi öğrenip onlara özendirmeliyiz.
Matematikte kullandığınız sıfır varya bilmeyenler için diyorum onu bulan ‘’Harezmi’’ ismindeki müslümandır. Herşeyi Avrupa, Abd, İsrail veya başka ülkeler değil. Herşeyin en iyisini TÜRKİYE olarak biz yaparız ve onlardan daha iyi yaparız algısı, bilinci, düşüncesi olmalı ve özendirilmelidir.
Filmdeki başka bir detay ise ‘’ 20 milyon insanı feda ederek. 7 milyar insanın hayatına düzen getirebilirim.’’ cümlesi idi.
Algılar, algılar algılar… Bu filmi izlerken ne yapmak istedikleri mantığıyla izlerseniz sizin kafanız da herşey daha net oturur. Yani yapmak istedikleri projelerin mantığını kavraya bilirsiniz.
Agents of S.H.I.E.L.D 7. Sezon 5. bölümün de ve Kaptan Amerika Kış Askeri (Captain America: The Winter Soldier 2014) filmi de ‘’Insight’’ yani İçgörü projesini daha net anlayabilirsiniz. Müsayit zamanınız da bu yapımlara göz atmalısınız. Zamana Karşı (In Time 2011) filmini de listenize almayı unutmayın .
Filmin yapılan dublajın da Insight projesini Algı projesi olarak değiştirmişler. Dublaj izleyenler Algı projesini duyup, içgörü projesi yok diye düşünmesin. Insight kelime anlamı İçgörü demektir. Yani bu film de gördüğümüz gibi başdan başlamalıyız.
Genç, yerli, milli, kuran meali yani okuğunu kendi anlayan, ilim, bilim, ahlak, örf adet, öz kültürümüz de, dilimiz de olan bir sistem ve Tv programları filmleri diziler de bu yönde olmalı. Yeni nesiller ve bu şuurdaki genç idareciler yetiştirmeliyiz.Yabancı özentiliğinden kurtarmalıyız gençlerimizi. Dünya da şeytanın uşaklarının kurmaya çalıştığı sisteme değil. Bizi yaradan ALLAH’ın emir ve yasaklarına bağlı olmalıyız.
Ufak bir dip not ile sizlere veda ediyorum. Siyasetcafe’de yazmış olduğum köşe yazılarımı. Youtube kanalımdan sesli olarak da dinleyebilirsiniz
Yazılarımı okuyan herkese çok teşekkür ederim. Unutmayın ‘’Sevgi ve Bilgi paylaştıkça büyür.’’
ALLAH'a emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.