1992-1994 yılları arasında Bitlis Tatvan’da kurulu olan ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne bağlı olan bir Meslek Yüksekokulunda öğrenciydim.

Daha cüretkar ve atak olduğumuz gençlik yıllarının başlangıcıydı. Terör had safhadaydı ama yaşanan ve şahit olduğumuz olaylara gelecekte anlatılacak anı olarak yaklaştığımız için, çekinme-korku hissimiz pek yoktu.

Bunun yanı sıra okula full milliyetçi, devletçi gelip, bölge şartlarından birazda korkudan özgürlükçü liberal sosyalist değişime uğrayan birçok kişiyi tanıdım. Ben hep aynı çizgide, Atatürkçü – ulusalcıydım.

Okul arkadaşlarımdan Vanlı İsmail abi (sağ olsun Hacı İsmail Gültepe) ile yıllar sonra Van’da karşılaşıp iki gün birkaç saat geçirdik ona göre de hiç değişmemişim. Keskin çizgileri olan biriydim, zorda olsa dostlar baktılar gram oynama yok beni kabullendiler. İktidarın karakteri ve ahlakı gibi Muhalifliğin de bir karakteri ve ilkeleri olduğunu savunanlardanım.

Kişilere göre değil program ve üreteceği politikalara, ayrıca geçmişteki uygulamalarına göre oy kullanan bir seçmen olmuşumdur hep. Oyumun yönünü ilk başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasal ilkeleri belirler.

Ayrıca, hayat felsefesi olarak benimsediğim Ulusalcılık fikrim ve ideolojim sebebiyle toplumdaki etnik ayrışmaya karşı olduğumu belirtmek isterim. Benim için Ulus paydaşlarımızın biri diğerinden farklı değildir.

Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetmiş ve benim bildiğim iki tane Cumhurbaşkanı Malatyalı ve Kürt kökenli. Bunun yanı sıra geçmişte üç tane Başbakan, bunlar Turgut Özal, Bülent Ecevit ve Yıldırım Akbulut var. Yine Kürt kökenli. Cumhuriyet kurulduğundan beri sayamayacağımız kadar bakan ve parlamenter görev almıştır TBMM’de. Belediye başkanlarını da bu seçilmiş gruba dahil edebiliriz.

Eğitim sürecini ve gerekli şartları tamamladıktan sonra üst düzey bürokrat, üst rütbeli subay, memur toplumda eşit şekilde harmanlanmış bir dağılmışlarken, CHP Genel Başkanı Özgür beyin her fırsatta Kürt halkının hakkı diye bağrınmasını anlamayanlardanım?

Bölgedeki seçmenin oyunu almak için yaptığı çok belli ama kendisi siyasete atılana kadar Manisa ve Ege’den çıkmadığı için özellikle bu tür söylemlerin bölge insanına ne şekilde etki edeceğini bilmiyor anlaşılan. Yanındaki danışmanları da uyarmaktan vazgeçmiş olmalı ki. Adam gittiği her yerde aynı söylemlerde bulunarak zaten eğitimsiz olan ve Ulus olayını çok idrak edemeyen vatandaşlarımızı etnik ayrımcılık yapmak için teşvik ediyor.

Ben söylemiş olayım: Özgür bey, sizin yaptığınızı “açılım” adıyla İktidar daha önceleri yapmıştı sonucu tarihimizde acı bir tecrübe olarak kaldı. Kankanız Ekrem beyin İstanbul hevesi geçtikten sonra bütün Türkiye’yi yönetemeyişine şahit olmamız için seçmeni ikna yollarınızı değiştirmenizi şiddetle tavsiye ederim. Cehaletinizden mi, şark kurnazlığınızdan mı bilinmez? S

Atatürk’ün kurduğu ve başında olduğunuz parti adına çene ishali olmuş gibi ülkenin demografik ve ulusal yapısını tahrip edici konuşmalar yapıyorsunuz. Beyefendi keşke grup başkanı olarak kalabilseydiniz, kapasitenizin Ege bölgesi muhalefet milletvekilliği kadar olduğunu gösterdiniz bütün ülkeye. Bütünsel proje ve söylem üretemiyorsunuz.

Türk ulusunun karşısına çıkıp açık ve net şekilde parti program ve politikasını anlatabilir misiniz? Olabilirseniz eğer, iktidar koltuğuna oturduğunuzda ne yapacaksınız mesela?

Ülkeyi açılımlarla mı yöneteceksiniz? Çadır mahkemeleri kurup itiraz edenleri fişleyerek dışlayacak mısınız? Ülkenin mahrem askeri sırlarını utanmadan pazarlayan hemşehriniz gibi “bana suikast düzenlendi” yalanıyla genel kurmay kozmik odasının sırlarını, ifşamı edeceksiniz?

Yoksa sırtınızı bir cemaate yaslayıp sınavlarda yolsuzluk, hukuksuzluk yapılmasına göz yumarak milyonlarca insanın hakkına girip, her şey bittikten sonra kandırıldık! Zırhına mı sığınacaksınız? Ön yargılı yazmıyorum, kendi seçmeniniz ve kararsızlar ordusu konuşmalarınızdan ve ifadelerinizden çok rahatsız oluyor. Belli ki sizi bu konuda uyaran olmuyor ben sorayım.

Fikirlerine saygı duyduğum ve partinizin genel merkezinde ve üst kurullarda görev yapmış ve hala aktif görev alan insanlarla konuştuklarımı aktarayım. Popülist politikalarınıza partinin ulusalcı kanadı tarafından sert şekilde tepki gösterildiğini çok iyi bilenlerdenim, sanırım genel başkanlık sürenizin sonunda sizi de dinlenmeye alacaklar. Üst politika yapıcılara yaranacağım diye çırpınıyorsunuz ama görev süreniz kısa olacak gibi görünüyor.

Ekrem beyin İstanbul belediye başkanlığından ziyade, genel başkanlık ve Cumhurbaşkanlığı hevesini bilmeyen yoktur. Özel yaşamı, tatili gezmesi benim veya bir başkasının karışamayacağı şeylerdir, ama toplumun bütünlüğüne karşı söylemlerinde ciddi sıkıntılar olmaya başladığı kulağımıza çalınan haberler arasında.

İktidar partisi seçmenleri gibi partisinin ulusal kanadındaki seçmenlerde, konuşmalarının yorgunluğa bağlı olduğunu düşündüğü için, henüz uzun bir süre var ama fikirleri değişmezse bir dahaki yerel seçimde kendisini dinlenmeye alacaklar. Üst siyaset yapıcıların İstanbul için yeni bir aktör aradıkları bilgi var ama, bu kesinlikle Esenler Belediye başkanı Tevfik Göksu olmayacak şimdiden buraya yazmış olayım.

Aynı partinin genel başkanı ve İstanbul büyükşehir belediye başkanı parti icra kurulu, yönetim kurulu üyeleri seçiminde, bilhassa popülist konuşmaları ve anti ulusalcı politikalarıyla birbirleriyle o kadar iç içe girdiler ki ortaya Özgür İmamoğlu, Ekrem Özel gibi bir durum çıktı.

Hep örnek olarak gösterdiğimiz uygar ülkelerin parlamentosunda, ülkesini bölmeye çalışan, anayasal düzenine karşı yıkım projesi olan bir partiye veya milletvekiline veya ana muhalefete rastlayamazsınız. Sosyal yaşamlarında öyle geniş göründüklerine bakmayın, devletleri ve ülkelerinin bölünmezliği çok değerlidir.

Özellikle Avrupa ülkelerinin 1568’den beri.

Özgür bey en ilginç çıkışını altı oktan birisini mor renge boyayacağını söyleyerek yapmıştı.

Genelde muhalefet rejim içinde alternatif sosyo-ekonomik politikalar ile toplumun refahı için çalışırken. Bizim acar ana muhalefet rejime karşı ayrışmayı ve etnik ayrılıkçılığı körüklemekte nedense?

Bu hızla devam ederse Dem partisine giden etnik ayrılıkçı oyları ve misyonu himayesine alacak. Ne diyeyim, Allah akıl fikir versin Özgür Demirtaş.

KALIN SAĞLICAKLA!