Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

Türkçü, Ülkücü "aşıkları!"

Türkçü, Ülkücü "aşıkları!"

Ve Doğu Perinçek’te TÜRÇÜLÜK tanımı yaptı!
Perinçek bayram değil, seyran değil TÜRKÇÜ öptü ve sosyal medyasında 3 Mayıs’ı anlattı!


Ne mi dedi?
“İlkel değil, çağdaştır.
Hurafeci değil, bilimseldir.
Irkçı değil, Büyük Millet Milliyetçiliğidir.
Bölücü değil, imparatorluk birikimiyle birleştiricidir.
Türk Milliyetçiliği,
Özel çıkarcı değil kamucudur.
Bencil değil, paylaşmacıdır.
Mafyacı değil halkçıdır.
Yobaz ve bağnaz değil, aydınlanmacı ve laiktir.
Emperyalist karşı devrimin hizmetinde değil, devrimcidir.”
Diyerek ‘bilmediğimiz’ şeyleri bize anlattı…


ABD ve AVRUPA Emperyalizme karşı öve öve bitiremediği Türkçülük tanımlamasını  şu cümleri ile tamamladı;


“Avrasya, aslında Turan’dır. Ancak Turan, Avrasya coğrafyasında yaşayan bütün devletleri ve kavimleri kucaklıyor. Turan diye tanımlanan coğrafyada, Türkler, Ruslar, Farslar ve Çinliler yaşıyorlar.


Bu halklar, Asya’nın büyük halklarıdır ve yalnız kurdukları uygarlıklarla değil, kan bağlarıyla da akrabadırlar. Rus, Çin ve İran düşmanlığına alet olabilecek bir Turancılık yok. Bugün Turancılıktan söz edilecekse, bu akım Rus, Çin ve İran dostu ve kardeşidir.
Önümüzde yaşanacak süreçler şimdiden uç vermiştir.
Türkler, Avrasya’da birleşiyor. Türkler, Avrasya’da Rusya, İran, Hindistan, Pakistan ve Çin’le el ele veriyor. Türkler, Asya’nın Çin, Rusya, İran, Hindistan, Pakistan ve Arap ülkeleriyle birlikte Çağdaş Uygarlığı kuruyorlar.
Türkler, Avrasya’nın yobazlığa, etnik bölücülüğe, teröre karşı mücadele ikliminde yeni bir Aydınlanma Çağına giriyor. 3MayısTürkçülerGünü”
----
Güler misin, ağlar mısın ?
Kimin ağzına kaldı mefkure tanımı.
Muhtemelen bir kaç Türk Milliyetçisi  yazarın  Türkçülük tanımlarını okumuş ve %90  doğru tanımlama yapmış ve %10’una kendi yorumunu katmış.
İşte o yorumu bütün doğruları öldürmüş.
Öyle de bir tanım yapmış ki, Azerbaycan’da bir orta okul çocuğuna okutsan bur Rus ajanı kim diye sorar.


Diyor ki!
“Avrasya, aslında Turan’dır. Ancak Turan, Avrasya coğrafyasında yaşayan bütün devletleri ve kavimleri kucaklıyor. Turan diye tanımlanan coğrafyada, Türkler, Ruslar, Farslar ve Çinliler yaşıyorlar.


Bu halklar, Asya’nın büyük halklarıdır ve yalnız kurdukları uygarlıklarla değil, kan bağlarıyla da akrabadırlar. Rus, Çin ve İran düşmanlığına alet olabilecek bir Turancılık yok.”
Bu açıklamayı Kırgız bir öğrenciye sorsak “bu adam bunamış” der …
Biz bunamadığını biliyoruz da ne yapıyor peki?
Ne yapacak Avrasyacılık yapıyor.
Sahiplerine hizmet ediyor.
Oysa 3 Mayısın aydınlarını biraz anlasa o kahramanların rus-fars ve Çinliyi Türk’ün ebedi düşmanı ilan etiklerini bilirdi.
Bilmiyor desek de yalan olur.
Adam işini yapıyor ama kandırmak istediklerinin ona kıçları ile güldüklerinin farkında değil.


Belki de farkında ama ipleri başkalarının elinde olduğu için iradesi kelamına böyle yansıyor.
Yazık.
Doğu Perinçek'ten sonra Canan Kaftancıoğlu'da ülkücüleri dert etti ve güya kendine göre ülkücü nasıl olmalıdır  eleştirisi yaptı...


Peki ne dedi?
“Ülkücülük; Ortağınız,F.Altun’un arsasına(-ki onun değil) sahip çıktığı kadar Süleyman Şah türbesinin olduğu vatan toprağına sahip çıkılmadığında harekete geçmektir”


Bunu diyen ‘hanımefendi’nin yol arkadaşı terrorist Sakine Cansız  bile hayata gelse “saçmalama yoldaş” derdi.
Bu cümleleri kurarken acaba içerisindeki yoldaş KANDİL duygularını, sırdaş HDP dürtülerini,  militan PKK sempatilerini nasıl  bastırdı.


Siyaset böyle bir şey işte kendisine “terör destekçisi” diye bakanları da ikna edebileceğini düşündürüyor, veya fitnenin doruğuna imza attırıyor , ya da ittifaklarına destek veren kopmuş ülkücülere karşı bir idare edin mesajı mı?
Bu Avrasya’ya hizmet edenle , Asala’ya selam gönderenlerin Türkçü, Ülkücü meraklarını görünce aklıma da Nasrettin Hoca geldi!


-Nasrettin Hoca bir gün yolda bulduğu yaralı bir leyleği evine götürmüş.
Hayatında hiç leylek görmediği için kuşun tipini yadırgamış.
Önce gagasını kesmiş, yine beğenmemiş. Bacaklarını da kesmiş, yine olmamış. Kanatlarını da kestikten sonra,“Hah” demiş, “Şimdi kuşa benzedin.”


Ülkücülüğü kafalarına göre yontarak şekil vermeye  çalışanların cehaletine mi yanalım, yoksa perde arkası kirli niyetlerine mi?

 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi