212.saat ve bendeki ruh hali.

ABD'nin bir deprem sonrası Türkiye'yi işgal ettiği Millenium Challenge-2002 (Bin Yılın Meydan Okuması-2002) tatbikatını hatırlayalım…

2002 yılında ABD tarafından 'Bin Yılın Meydan Okuması' ismiyle tatbikat maksatlı senaryolaştırılmıştı…

Bu senaryo, 24 Temmuz 2002'de de 22 gün süren bir tatbikatta oynanmış.

Senaryoya göre; 'Hedef ülke, bazı denizyollarını kontrol etmektedir. Bir ada ülkesiyle şiddetli sorunları vardır. Bu ülkede çok büyük bir deprem olur.

Sivil hükümet depremle mücadele edemez ve kaos durumunda ordu duruma el koyar. 

Uluslararası yardım çağrısı yapılır. ABD, yardımlarının kendi askerleri tarafından yapılmasını şart koyar. 

Böylece ülkeye girmekte olan ABD askerlerinin miktar ve faaliyetlerinden kuşkulanan hedef ülke ordusuyla ABD ordusu arasında savaş çıkar ve ülke 96 saat içinde işgal edilir.'

"Bin Yılın Meydan Okuması" adı ile Nevada'da düzenlenen tatbikata, NATO'nun demirbaş ülkelerinden birçoğu katılmasına rağmen, Türkiye davet edilmedi.

Tatbikat için Lozan Barış Antlaşması'nın yıldönümü seçildi. 24 Temmuz 2002'de başlayan tatbikat Sakarya Savaşı gibi 22 gün sürdü.

Tatbikat kapsamında hedef ülke, 96 saatte işgal ediliyordu. Tatbikatın yapıldığı dönemde, dünyada seferberlik emrini 96 saatte gerçekleştirebilen tek ordu ise TSK idi.

Bu senaryo için ABD’nin istediği oldu mu?
Oldu.
ABD istediğine ulaşa bildi mi?
Elbette ulaşamadı.

ABD ve ülkemizdeki gayri meşru çocukları yine yanlış hesap yapmışlardı.
Zira Türk Devleti ile milletinin arasındaki duygusal bağı hesaba katamamışlardı.

Kendileri devletine şirket yönetme mantığı ile baktıkları için ülkemiz hükümetinin başarısızlığı üzerine kaos planı kurdular ve devletin çökeceğini düşündüler.

Bu deprem göstermiştir ki (bazı art niyetliler, olaya aptalca siyasi tarfgirlikle bakanlar  hariç) bu ülkede iç çekişmelerimiz ne olursa olsun biz acılarımızda mutlak tek yürek olabiliyoruz.

Bütün siyasi, ideolojik hırslarını bir kenara bırakarak bu asrın felaketinde birlik beraberlik dersi veren herkese sonsuz minnettarız.

Şimdi deprem sonrası yaşadığımız aptalca provokasyon eylemlerine bu açıdan bir kez daha bakın.

Ve unutmayın bu devlet 100. Yılına girerken kendisini işgal etmek isteyenlere karışı bir imparatorluk devleti olduğunuda bir kez daha göstermiştir.
Nasıl mı?

Başta kardeş Türk Devletleri olmak üzere dünyasın her yerinden gelen yardım isteklerine ve mazlum milletlerin Türkiye’ye dualarına bir bakın anlarsınız.

Bu yardımlar ilk etapta insani bir tavır olarak görülse de  dünyanın masum yürekleri  Türk devletinin medeniyet kodlarından kopmaması için seferber olmuştur.

Bu hakikatler ortada iken dünyanın bütün zalimleri istedikleri kadar ülkemizi işgal planları yapsın, gökten gelen emir buna asla müsaade etmeyecektir.
96 saatte ülkemizi işgal planı yapanlar, 212. Saate 77 yaşındaki vatandaşımızın kurtuluşuna şahit oluyorlar.

Sözlerimizi ilk ve son marşımızın son mesajı ile bitirelim; 

“HAKKIDIR HAKK’A TAPAN MİLLETİMİN İSTİKLAL”