Bu Kurban Bayramı’nda uzun yıllardır gitmediğim Memleketime, Kars’a gittim.

Kars’ın tarihi hakkında biraz bilgim olmakla beraber, doğup büyüdüğüm şehrin tarihini çok iyi bilmediğimi veya geçen zaman içerisinde unuttuğumu fark ettim.

Asıl şaşırdığım yer ise ANİ Harabeleri diye bildiğimiz muhteşem Antik kent oldu.

Ani’nin tarihsel ve kültürel zenginliği bir yana, tarih boyunca Türk’lere yurt olması özelliği ve bunun yeteri kadar bilinmemesi tarihimizle olan bağımızın nasıl kopuk olduğunu gösteriyor.

Bunun en bariz örneğini bu yıl yine yaşadık.

Bildiğiniz gibi bu yıl da Malazgirt zaferini büyük bir coşku ile kutladık. Türklerin Anadolu’ya ilk girişleri diye anlattık. Türklere Anadolu’nun kapısını açan zafer diye kutluyoruz yıllardır.

Malazgirt zaferinin etkisi, büyüklüğü ve başarısı elbette kutlanmaya değer ölçüdedir.

Romen Diyojen’in 200 bin kişilik (Bazı kaynaklara göre 1 milyon) ordusuna karşı 50 bin asker ile savaş kazanmak kutlanacak bir zaferdir.

Ancak, Malazgirt Türklerin Anadolu’ya ilk girdikleri kapı değildir.

Ani harabelerinin giriş kapısında bir tanıtım tabelası var. “ANİ tarihi zaman cetveli” diye bir çizelge ile geniş açıklama içeren tabeladaki tarihlerle bakınca bu gerçeği net bir şeklide görüyorsunuz.

Bu tarihleri gördükten sonra biraz da araştırma yaparak bu yazıyı yazmaya başlayınca Hürriyet’te Deniz Zeyrek’in yazısını gördüm.

Aynı konuya değinmiş ve yazısı büyük bir ilgi görmüş.

Türkler Anadolu’ya ne zaman ve nereden girdi sorusu tartışılmaya başlanmış.

Kars Anadolu’da değil mi? başlığı ile yazdığı yazıda bu tarihi gerçeği kamuoyu ile paylaşarak bir tartışmanın başlamasına vesile olmuş ki, bu tartışılması ve bilinmesi gereken tarihi bir hatadır.

TÜRKLER MALAZGİRTTEN ÖNCE (ANİ’YA) KARS’A GİRDİLER.

Gerek ANİ antik şehrin girişindeki tabelada gerekse tarihi kaynaklarda bu açıkça görülüyor.

“16 Ağustos 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan Ani’yi fethetti ve şehir Selçuklulara bağlı Şeddatoğlulları beyliğine verildi.

16 Ağustos Törenleri.

Kars’ta her yıl 16 Ağustos’ta Türklerin Anadolu’ya girişi kutlanıyor.

Kars’ın Mülki Amirlerinin ve STK temsilcilerinin yıllardır bu kutlamayı yaptığını öğrendim.

Resim sergileri ve çeşitli etkinliklerle yapılan kutlama ne yazık ki sadece Kars ile sınırlı kalıyor.
Buna ne Ulusal basında ne de Devlet katında yeterli ilgi gösterilmiyor.

Neden bu tarihi gerçek göz ardı ediliyor?

Aynı soruyu tekrar ben de sorayım;

Kars Anadolu değil mi?

Daha eskiye gidelim:

Biraz araştırınca aslında Türklerin Kars’ta hep olduklarını görüyoruz.

Anadolu’ya giriş aslında ne 1064 ne 1071’dir

Türkler Anadolu’da hep vardı.

Tarihte bilinen ilk Türkler diye geçen İskitler (Sakalar) M.Ö. 650-120 yılları arasında Kars’ta (Ani ‘da) egemenlik kurmuşlar ve M.Ö. 350-300 yıllarında Oğuz Boyu ’undan ARSAKLILAR şehri bugünkü şekliyle kurmuşlar.

ANİ (KARS) tarihine bakınca şehrin M.Ö. 5000 yılına kadar uzanan bir geçmişi var. O tarihten günümüze kadar birçok medeniyet gelmiş geçmiş. Ancak en eski sahiplerinin Türkler olduğunu görüyoruz.

Tarihimizi ve kültürümüzü belli tarih aralıklarına sığdırmak geçmişi inkâr etmektir.

Bizim Anadolu’daki varlığımız bin yıllık olmadığı gibi, kültürümüz de 1400 yıllık değildir.

Türklerin tarihi de medeniyeti de binlerce yıla dayanıyor.

Umarım bu gerçekleri bir gün koro halinde söyleyecek olgunluğa ve bilince erişiriz.