HDP kapatılsın mı, kapatılmasın mı tartışması sürerken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Bekir Şahin, Anayasa Mahkemesine Kapatılması için dava açtı.

HDP’nin “Terör örgütüyle bağının bilinen bir gerçek olduğunu, milletin ve devletin bölünmez bütünlüğünün aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini tüm delillerle ortaya koyduğunu” bildirdi. Partinin hazine yardımı almaması içinde hesaplarına bloke koyulmasını yineledi. 

HDP’nin uzantısı olan terör eylemlerinin başı PKK ile bağının sürekliliği her dönem gözlenmiştir. Parti isminin başka olmasına bakılmaksızın PKK diyebiliriz. Uğruna binlerce şehit verdiğimiz Vatanımızın Gazi Meclisinde uzantısı olan HDP’nin kapatılmasının geç kalınmış bir süreç olduğunu düşünüyorum. Kapatılmasından sonraki sürecinde vatanımıza ve milletimize yararının veya zararının iyi hesaplaması lazım. Türk toplumu olarak her daim mağdur olanın yanında yer almış şerefli bir milletiz. Kapatılırsa aynı senaryo ile karşı karşıya kalır mıyız bilinmez ama bu sefer farklı olacağı kanısındayım.

Kapatılma sürecinin seçimlere yakın olması herkesin kafasında bir soru işareti olarak kalacaktır. Neden ve niçin bu kadar bekletildiği düşünülecek. Parti kapatma süreci uzun bir süreç. Anayasa mahkemesine verilen iddianamenin hazırlanması, savunmaların alınması vs. gibi.

Kapatılma sürecinden diğer partiler nasıl faydalanacak bilinmez ama özellikle 6’lı masa ve dış güçlerin Ülkemiz üzerinde ki baskısı daha da hissedilecektir. Ülkemizde birçok parti o veya bu nedenle kapatıldı. Herkes pastadan payını aldı. Bu süreç ne getirir bilinmez ama birilerine fayda sağlayacağı kesindir.

14 Mart 2008 tarihinde AK Parti'nin Kapatılması için Anayasa Mahkemesine “Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle kapatılma davası açılmıştır. 30 Temmuz 2008’dekamuoyuna yapılan açıklamada  “Partinin temelli kapatılmaması ancak hazine yardımının belirli bir oranda kesilmesine karar verilmiştir. 

Burada dikkat edilmesi gereken süreç çok önemli 4 ay içerisinde Anayasa Mahkemesinin sonuçlandırmasıdır. Aynı süreç HDP’nin içine gerçekleşecektir. Bu süreci sonucunda yukarıda değindiğimiz 6’lı masa ve şer odaklı dış güçlerin yoğun eleştirisine maruz kalacaktır.

Bu eleştirin odağında yine Recep Tayip Erdoğan ve AK Parti Hükümeti olacaktır. Demokrasi diyecekler, özgürlük diyecekler. Mağdur edebiyatı yapacaklar. Kanallara çıkıp bas bas bağıracaklar. Meydanlarda HDP’ye destek verecekler. Bizde adet böyledir dostlar deyip söylenecekler. Gidip Babalarına şikayet edecekler. HDP’nin kapatılmasının karını zararını hesaplamadan mağduru oynayanın peşine düşecekler. Son belediye seçimlerinde İmamoğlu'na iptal edilen seçimden sonra verilen desteğe bakarsanız anlarsınız. 

HDP kapatılmalıdır. Daha önceden kapatılması gereken bir partinin bu zamana kadar Gazi Meclisinde PKK’yı temsil etmesini şiddetle kınıyorum. 

Neden kapatılmalı?

Devletimin ve milletimin bölünmez bütünlüğünü tehlikeye soktuğu için kapatılmalı…

PKK’ya terör örgütü diyemedikleri için kapatılmalı.

PKK'dan ayrı, bağımsız olmadığını, onun güdümünde, onun bir organı olduğunu kabul ettikleri için kapatılmalı.

PKK’yı terör örgütü değil “silahlı halk harekatı” gördükleri için kapatılmalı.

Zorla veya kandırılarak dağa kaçırılan çocuklar ve gençler olduğu için kapatılmalı.

Demirtaş, “Apo'nun heykelini dikeceğiz” dediği için kapatılmalı.

HDP Eş başkanın Yüksekdağ’ın “Biz sırtımızı YPG’ye YPJ ve PYD’ye yaslıyoruz” bunu söylemekte ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz dediği için kapatılmalı.

40 bine yakın Şehit ve Gazi Ailelerinin acılarını azıcık dindirmek için kapatılmalıdır.

Milyonlarca insanımızın beklediği bu karar aslında vicdanlara serpilecek bir su misali  karar olacaktır. Bu ülkenin mihenk taşlarıyla oynamak zordur. Bu millet Al bayrağını kanlarıyla şekillendirmiş ve vatanına sahip çıkmıştır. Üç beş çapulcu ve paçavra bir bez parçası ile tarihi şanla ve şerefle donatılmış bir millete acı verecek durumda değildir. 

Evet HDP kapatıldıktan sonra neler olacak bir irdeleyelim. Başta Kılıçdaroğlu ve CHP kurmayları sokaklara çıkacak, hak ve özgürlüklerden bahsedecek. Üç maymunu değil iki maymunu oynayacaklar. CHP’nin kurmayları  iki maymunu oynayacağı kesin. DUYMADIM ve BİLMİYORUM. Görmedim onlara uzak bir terim. Onlar her şeyi görür ama duymazlar hatta bilemezler. 

Aslına bakarsan her Türk evladı gibi bende bu HDP ve PKK tanımlamalarından çok rahatsızım. TBMM’de bunların temsil hakları olması inanın çok acı verici. Maaşlarını senin benim gibi vatan evlatlarından kazanılan vergiler ile alacaklar. O aldıkları paralar bizim ana kuzularımıza mermi olarak dönecek. 40 bine yakın Ana kuzusu şehit gidecek. Anlamlandıramıyorum kesinlikle. Kim bu vatanın evladına silah doğrultursa o kişi vatan hainidir. Bu silah sadece tabanca veya tüfek değildir. Konuşmadır, harekettir, mitingdir.

Selahattin Demirtaş cezaevinden çıksın diye avazları çıktığı kadar bağıran Kılıçdaroğlu, Akşener gibi siyasi parti liderleri bir an önce yüce milletimizden özür dilemelidir. Onların saflarından faydalanarak, oy potansiyelini düşünerek; HDP ve uzantısı PKK olan bir partiye şirin gözükecekler. Yazıklar olsun sizlere. O ana kuzularının yuvalarına ateş düştüğünde iki maymunu oynamaya devam edeceksiniz. 

HDP ve bu partiye destekleyen 6’lı masa liderleri hiçbir zaman emellerine kavuşamayacaklar. Akşener’in yüzüne karşı HDP'li vekillerin söylemini nasıl mideniz kaldırıyor. Ne diyor sözde vekilleri belediyeler için; “kazandığınız o koltukları bizim sayemizde kazandınız”…   

Sayın Akşener, Sayın Kılıçdaroğlu bu ülke bu kadar mı ucuz. Size destek veren o kadar vatan evladının değerini bu kadar mı? hem ittifakını gizleyeceksiniz hem de savunacaksınız. Aslına bakarsanız sadece HDP değil sizlerin de kapanması lazım ama…

Allah yar ve yardımcımız olsun…