Akşener ve İmamoğlu'nun sarılması 'Erdoğan'a' yaradı
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun birbirlerine sımsıkı sarılması görsel ve sosyal medyada çok konuşuldu ve konuşulmaya da devam ediliyor.
6’lı masada her fırsatta İmamoğlu’na ve Mansur’a destek veren Akşener’in bu sarılma içgüdüsü biraz abartılı oldu galiba.
Bence bu sarılma içgüdüsü iki sonuç içeriyor. Birincisi Akşener’in samimi sarılmasıyla adayı belli oldu. Diğer bir durumda “Oh senden kurtulduk” sarılması olarak düşünülebilir.
Akşener’in siyasi geçmişine bakılırsa neden bu kadar sevinç gösterisi yaptığını anlamlandıramadım. Bu ülkede İçişleri Bakanlığı yapmış bir şahıs olarak İmamoğlu’ndan ne beklentisi olabilir? İlk günden bu yana ben Başkan Adayıyım diyen Akşener’in hiçbir aday umurunda değil zaten.
Talimat ne gerektiriyorsa onu yerine getiriyor. İmamoğlu ile Akşener’in ortak noktası FETO. Kim ne derse desin ikisi de bu terör örgütüne hizmet etmeye devam ediyor. Birbirlerine bu kadar içten bu kadar samimi sarılması özlemişlerin ifadesi değil sinir boşalması olarak görüyorum.
Akşener neden İmamoğlu’nu çantasında gezdiriyor ve her platformda ona karşı önünü açalım diye beyanlarda bulunuyor. İkisinin de partileri ayrı, misyonları ayrı. Ama ikisinin de hedefleri aynı? İkisi de FETO terör örgütüne hizmet eden kişilikler.
Düşünün bir kere Akşener siyasi hayatında kimlerle savaş verip bu koltuğa oturdu. Yarın İmamoğlu’nu da kendine rakip göremez miydi? Koltuğu için tehlike göremez miydi? İyi partinin kurucu kurullarında yer alan Koray AYDIN onun için bir tehlike değil miydi? Yavuz AĞIRALİOĞLU tehlike olmazsa neden görevlerinden el çektirdi?
Bu koltuğa onu oturtturan gizli gibi görülen ama herkes tarafından bilinen FETO değil miydi? Ne zamana kadar FETO Akşener’i kullanacak belli değil ama sıra İmamoğlu’na geldi mi? her şey daha görünür hale gelecek.
Akşener apar topar İmamoğlu’nun çağrısına cevap verip miting alanına koşması aslına bakılırsa kurgudan öteye gitmeyen bir hareketti. 6’lı masanın hepsi de oradaydı ama fırsat Akşener’in eline geçmişti bir kere. 6’lı masada dillendiremediği, sevgisini gösteremediği, duygularını hissettiremediği bir fırsat doğdu onun için.
Yargı önünü açtı Akşener’in ama İmamoğlu’nun önünü kapattı. Akşener’in bu kadar sevinmesinin altında da bu yatıyor. Kılıçdaroğlu’nu kabul etmiyorum, İmamoğlu’da yasaklı olur, Yavaş’ıda HDP kabul etmez. Geriye bir Akşener kaldı. Kimse heveslenmesin AKŞENER artık 6’lı masanın başkan adayıdır.
İmamoğlu apar topar mitingler yapıp kamuoyu oluşturmaya kalktı ama hata yaptı. 6’lı masa ve 17 milyon istanbul’un verdiği tepki 100 binlere ulaşamadı bile. Refah Partisi kapatıldığında Sayın ERBAKAN, milleti sakın olmaya davet etmişti. Siyaset bu işte. İmamoğlu bir kez daha hata yaparak tepkilerden medet ummaya çalıştı ama nafile. Siyasette fırsatı lehine çevirme ilkesi vardır ve onu yerinde ve zamanında yaparsan kazanırsın.
Sayın ERDOĞAN ceza aldığı zaman daha güçlü geleceğiz dedi ve kurduğu Ak Partiyi ilk seçimde iktidara taşıdı. İmamoğlu’da siyasi hayatını Akşener ve ekibine teslim etti.
İmamoğlu’nun ceza alması siyaseti ne kadar hareketlendirir bilinmez ama siyasilerin diline kadar gelip de söyleyemediklerini söyleme fırsatları elde ettiler. Kılıçdaroğlu ilk açıklamasında “Zaten biz belediye başkanlarımızı aday göstermeyeceğiz” diye beyanat vermedi mi? Dillendiremiyordu ama şimdi oda Akşener gibi rahatladı. Akşener ve Kılıçdaroğlu savaşı başladı. Kılıçdaroğlu ihanet vizyon açıklamasında aday olduğunu söylese de Akşener’den bir tepki gelmedi.
Akşener’in İmamoğlu’na sıkı sıkıya sarılması CHP cephesinde olumsuz karşılandı ama tepki veremediler. 6’lı masa sorunsuz gibi görünüyor ama içten içe kaynıyor. Masada herkes menfaat peşinde, herkes pastadan ne alırız hesapları yapıyor. Bu kararsızlık 6’lı masaya alan güveni giderek azaltıyor. Sürekli oy kaybına uğruyorlar. Kaybedeceklerini bildikleri halde hiçbir önlem almıyor hiçbir çalışma yapamıyorlar. Sürekli İmamoğlu ve Mansur’u gündem yaparak kamuoyunu ve o partilere oy verecek insanları oyalamaktan başka bir şey yapmıyorlar. Artık seçmenleri de karamsarlık içine girmiş ve güvenleri kalmamış durumda.
Bir panik havası var 6’lı masanın, bu panik sadece siyasilerde değil seçmenlerini de kapsamaktadır. 6’lı için zor olan adaylarını açıklamak. Ne İmamoğlu ne Kılıçdaroğlu ne Mansur nede Akşener cesaret edip ben adayım diyemiyor. Aslına bakaranız 6’lı diye bir masada en son sarılma ile kalmadı artık. Akşener önünü iyice açtı.
Bu kargaşadan en karlı yine Erdoğan ve Ak Parti çıkacak. 6’lıda koltuk savaşı devam ederken Sayın Erdoğan ipi göğüslemiş olacak. Kesinlikle kararsızlık muhalefet seçmenini de karamsarlığa itiyor ve ümitlerini kaybediyorlar. 20 yıldır muhalefet olan partilerin Erdoğan karşısında galip gelmesi imkansız. 60 milyon seçmen oy kullanacak ama muhalefetin masa toplantıları devam ettiği için bir aday açıklayamaması Sayın Erdoğan’ın işine geliyor. Zaten bu muhalefetin kazanma gibi bir kaygısı ve ya telaşı da yok. Üç maymunu oynamaya devam ediyorlar. Sürekli gündemi İmamoğlu ile sıcak tutmaya çalışıyorlar ama ne ekonomi nede siyasi bir görüş beyan etmiyorlar. Ürettikleri tek bir görüş yok. Biri ABD’ye gidip Hamburger yer, diğeri sabah kalkıp acaba bugün neyi gündem yapayım diye haberleri seyreder. Diğerleri değerleri ve sonuç olarak diğerleri diye akıp gider.
Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’ye yaptığı “Gel Buraya” diye açıkladığı Cumhurbaşkanı adayını şimdi de İmamoğlu’nu Grup toplantısına davet ederek yapıyor. Nasıl İnce’yi küçülttüyse İmamoğlu’na da aynı tarifeyi uygulayacak. Kimse Kılıçdaroğlu’ndan şapkadan Tavşan çıkarmasını beklemesin. Bu zihniyetle ne CHP ne de Kılıçdaroğlu hedefine varabilir.
Ne ederse etsin bu muhalefet başaramayacak. Neden mi? Siyasetle uzaktan yakından bir ilgileri yok. Her konuşmaları saldırı ve yerme. Proje yok, çözüm yok, çare yok. Bunlar iki koyunu bekleyemezler. Sadece konuşurlar, hakaret ederler.
İmamoğlu ceza aldı. Hakaret, sövme vb. Ortalığı ayağa kaldırma çabası ne demek? Bugün normal vatandaşta aynı mahkemelerde ceza almıyor mu? Neden sesiniz çıkmıyor? Neden miting yapıp protesto etmiyorsunuz? Edebiyatı bırakında halkın sözcüsü, halkın gözcüsü olun. Mağduru oynayıp oy peşine düşmeyin. O devirler kapandı artık. Erdoğan Milli Eğitim Müfredatında olan bir şiiri okuduğu için hapis yatmadı mı? nerdeydiniz? Neden sesiniz çıkmadı? Neden yürümediniz? O zaman üç maymunu oynayan sizler değil miydiniz? Size oldu mu gözleriniz açılıyor demek.
Rahmetli ERBAKAN HOCA derdi ki? HADEYİN ORDAN…
Allah yar ve yardımcınız olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.