DOĞAL MI? KAZA MI? BİYOLOJİK HARP Mİ?
Korana Virüsünün ortaya çıkması ve hızla yayılması, ona karşı henüz bir aşı geliştirilememesi günümüzün en önemli ve yaygın bir tehdidi olarak algılanıyor. Peki nasıl ortaya çıktı bu tehdit? Bu virüsün ortaya çıkması doğal bir gelişim sonucumudur? Doğal bir gelişim sonucu olduğu değerlendirmiyorum. Biyolojik harp ve biyolojik ajanlar konusunda ABD, Rusya, Çin, Fransa, Almanya ve İngiltere’nin çalışmaları var. Bu konuda viruüs, bakteri vb. ajanları geliştiriyor ve biyolojik harp için hedefler belirliyorlar, işin teorisi üzerinde çalışıyorlar. Aynı şeyleri tekel olmuş dünya devi ilaç firmaları da yapıyorlar. Şu anda karşılaştığımız söz konusu virüs ve bununla ilgili dünya çapındaki yayınlar, Dünya Sağlık Örgütünün acil durum ilanı nedir? Amaç sadece sağlığın korunmasımıdır? Yoksa yeni algı yaratıp Çin’in ticari büyümesinin engellenmesimidir?
Bu ABD veya başka bir ülkenin Çin’e yönelik bir biyolojik savaşmıdır? Yoksa Çin’in laboratuvar çalışmaları sırasında oluşan kaza sonucu ortaya çıkan bir virüsmüdür? Belki de ilaç firmalarının daha çok para kazanmak için ortaya çıkarılan bir araçmıdır? Bunlardan hangisi olursa olsun yani hangi nedenle ortaya çıkarsa çıksın dünyada büyük bir paniğe neden oldu.Çin’de çalışan firmalar, ABD firmaları dahil, ülkeyi terkediyorlar. Seyahatle ilgili kısıtlamalar konuyor. İnsanlar Çin mallarından uzak duruyor. Çin’in milyarlarca dolarlık zarara uğradığı ifade ediliyor.
O psikolojik Harp ile ortaya çıkan bu salgın ABD tarafından yapılan Psikolojik Harp için malzeme yapmış ve kullanıyor. Yani ABD’nin yürüttüğü psikolojik harp, söz konusu salgın üzerinden Çin’in ticari ve ekonomik yapısının zayflatılmasını esas alıyor. Amaç ekonomide ve teknolojide yetişilmesi çok zor bir ivme yakalayan Çin’in silahlı kuvvetleri tam gelişmeden ya da önemli bir silahlı güç oluşturmadan durdurulması hedef alınmıştır.
Bu maksatla ABD,Çin’in söz konusu virüsle geriletilmesi için ABD dünya çapında psikolojik harp icra etmektedir.ABD yaptığı bu psikolojik harp hem Çin’de faaliyet gösteren ABD şirketlerini, Çin ile işbirliği yapan AB’yi, İngiltere’yi, Rusya’yı, Orta Asya, Ortadoğu ve dünyanın geri kalanını hedef alıyor. Bu biyolojik harp ve bunun yarattığı etkiyi yüzlerce kat artıran psikolojik harp ile Çin onlarca yıl geriye gidebilir.
Söz konusu biyolojik harp ve psikolojik harp ABD’nin, Çin’in bir yol bir kuşak projesine verdiği cevaptır ve bir saldırıdır. Amaç Çin’in önünün kesilmesi belki de Çin’e akan sermayenin Hindistan veya bizim de dahil olduğumuz başka bölgelere yönlendirilmesidir.Çin’in buna vereceği cevabı göreceğiz.
Tabii Çin’in ekonomik olarak önünün kesilmesi, yatırım ve ticaretinin engellenmesi, enerji, kıymetli madenlere, pazara ulaşmasına ket vurulması onunla birlikte bunları ihraç ve ithal eden ülkelerin de negatif olarak etkilenmesine yol açacaktır. Diğer bir ifade ile bütün dünya etkilenecektir.
Çin’in bu şekilde sıkıştırılması orta vadede onun silahlı gücünü kullanarak bu soruna çözüm bulmaya çalışmasının önünü açar. Bu da yeni bir dünya savaşının başlaması demektir. Bir diğer husus dünyada milliyetçiliğin ve ırkçılığın artması, ülkelerin kendi içlerine kapanmalarının yolunun açılmasıdır.
Türkiye hem biyolojik hem de psikolojik savaşa hazır olmalı, kendi aşısını ve ilacını üretebilecek bir duruma gelmelidir. 2020 sıcak başladı ve öyle devam edecek gibi görülüyor. Yalnız 2020 mi, 2030'lar, 2040'lar ve 2050'ler için hazırlıklı olmalı ve bu zor yılları yönetecek liderleri, bürokratları ve bilim adamlarını yetiştirmeli ve ortaya çıkarmalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.