Türk Milletinin kutsal ve onurlu kurtuluş savaşını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde yürüten TBMM’nin 100'ncü yılını idrak ediyoruz.

Yüce Meclisin açılışı üzerinden tam bir asır geçmiş.

Türkiye’yi ve Türk Milletini dönemin emparyalistlerinin işgalinden, taşeronlarının, vekillerinin talanından kurtaran ve onları ülkemizden çıkaran kutsal savaşı yöneten yüce meclisin 100'ncü yılındayız. 

TBMM ‘nin kuruluşunda bir liderin, bir dahinin ülkesinin kurtuluş mücadelesine milletini ortak etmesinin, bu savaşı milletiyle, milleti temsil eden vekillerle birlikte yürütme stratejisi yatmaktadır.

Savaşın en kritik anlarında, ölüm kalım mücadelesinin sürdüğü anlarda yüce mecliste alınan kararlar, yapılan tartışmalarla TBMM’nin kutsal mücadeleyi yürütmesinden taviz verilmemiştir. Milletin temsilcileri yüce mecliste milleti temsil etmişler, millet adına karar almışlar, millet adına sorular sormuşlar, hesap istemişlerdir.

Kurtuluş savaşının her anında ve her kararında TBMM ve onun üyeleri vardır. ATATÜRK, Gazi Meclisini her zaman bilgilendirmiş, meclisteki tartışmalar sonucunda alınan kararları uygulamıştır. 

Kendisine meclis tarafından verilen yetki sonrasında yaptığı faaliyetler ve gelecekteki planlarla ilgili TBMM‘yi bilgilendirmiş ve hesap vermiştir.

TBMM ve milletin vekilleri bizim için çok önemlidir.

Bizim Cumhuriyetimizin temel felsefesinin olmazsa olmazıdır TBMM.

Bu gün yüzüncü yılını idrak ediyoruz. Ancak kuruluşundaki ve İstiklal Harbini yönettiği konsepte uygun olarak daha nice yüzyılları idrak edecek ve Türkiye Cumhuriyetinin üzerinde güneş gibi parlayacaktır.

Bütün bunların dışında 23 Nisan’ın benim için çok değişik anlamı ve anıları var. İlkokula giderken her 23 Nisan’da Zeybek Kıyafeti giyer ve tören geçişinde Zeybek oynardım. Bunu gönüllü yapardım ve annem bir şekilde bana Zeybek kıyafeti bulurdu. Orta Okula giderken her 23 Nisan’da okulun Türk Bayrağını taşırdım.

23 Nisan 1964 de yapılan bir okul temsilinde de Efe rolündeydim.

Bütün bunlar beni TBMM, Kurtuluş Savaşı,Türkiye Cumhuriyeti, Tarihimiz konusunda çok daha hassas ve ilgili hale getirdi.

Üstelik doğum tarihim 22 Nisan 1951 ve bu tarih beni çok mutlu ediyor.

Bu ülkeyi ve kurumları bize bırakan başta Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimize, gazilerimize, büyüklerimize, kahramanlarımıza şükran borçluyuz. Bu Türk Yurdunu bizden sonra gelecek nesillere çok daha iyi şartlarda bırakmak bizlerin boynunun borcudur. Bunu yapamazsak bu toprak bizi kabul etmez.

Yaşasın 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı!

Yaşasın TBMM!

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!

Yaşasın Demokrasi!

Yaşasın Mustafa Kemal’in Askerleri!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!