BU NASIL MUHALEFET, BU NASIL CHP?
Küçük çocukların gelişim süreçlerinde hep bilindik özellikler göze çarpar. Bu nitelikler veya huylar kötü şeyler dahi olsa dikkat çekip eş dost tarafından sevecenlikle kabul edilir. "Çocuk nasılsa", diye geçiştirilir. “Muhalefet” olmak daha doğrusu muhalefet etmek de bunlardan biridir. Bakın küçük çocuklara, annesine, babasına veya kardeşlerine o da olmadı arkadaşlarına karşı kullandıkları en belirgin yaklaşımları “muhalefet” olmalarıdır. Her şeye inatla karışık muhalefet olurlar. Anlayacağınız “Çocuk bu edecek tabi, işine gelmez, aklı ermez.” vs gibi sözcüklerle geçiştirilir. Dikkate bile alınmazlar. Bizim “MUHALEFET” partiler de pek dikkate alınmıyorlar galiba.
Cumhuriyet Halk Partisi nelere “muhalefet” oluyor, nelere tepki veriyor , nelere katılıyor kısacası nasıl muhalefet yapıyor bilen yok. İktidarın ne icraatı varsa onların hepsine “muhalefet” oluyorlar. Doğruya yanlışa bile bakmıyorlar. Sormadan, anlamadan, dinlemeden hepsine ama hepsine muhalefet oluyorlar. Nelere muhalefet oluyorlar? Pardon, nelere muhalefet olmuyorlar? Kısacası kafam karıştı ama birkaç örnek verelim. Kanal İstanbul, yeni yapılan havalimanı, Sabiha Gökçen Havalimanı, 3.köprü yapımı, SİHA’lar, tank palet fabrikasının kiralanması, Katar meselesi, Suriye meselesi, Libya meselesi, denizlerimizde doğalgaz ve petrol aranması, şehir hastanelerinin yapımı, yol yapımları ...vs. bunlar akıllarımızda kalan iktidar partisinin yapmış olduğu icraatlarından birkaç örnek. Ama verdiğimiz bu örneklerin hepsine CHP muhalefet oluyor. Yapımlarına karşı çıkıyor ve kamuoyu oluşturup engellemeye çalışıyor. Saat bile günde iki kere doğruyu gösteriyor da bu muhalefet zihniyeti hiç doğruyu göremiyor veya göstermiyorlar.
Kılıçtaroğlu ve arkadaşları günlük ve çözümsüz muhalefet yapıyorlar. Bugün söylediklerini yarın ya yalanlıyorlar ya da unutuyorlar. Çünkü dayanakları olmayan ve sadece o günü kurtarmak için yapılan bir muhalefet görüntüsü içindeler. Mesela şanlı ordumuza “Satılık” diyen bir zihniyet bir saat sonra başka bir konuşmasında “Biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz .” diyebiliyorlar. Nasıl bir zihniyet? Nasıl bir ruh hali? Nasıl bir kin kusmak? Bunu anlamış değilim. Sen CHP olarak onurlu bir duruş sergileyemiyorsan ve o söylemde bulunan zatı, o Türkiye Cumhuriyeti düşmanını, o vatan hainini partiden derhal ihraç etmiyorsan, bir de arkasında duruyor ve yanında yer alıyorsan sende onunla aynı zihniyeti taşıyorsun anlamına geliyor. Önce değerli öğretmenlerimize hakaret edeceksin sonra şerefli ordumuza satılık diyeceksin sonrada kıvırıp duracaksın. Yok öyle bir dünya Kılıçtaroğlu. İki şeyin hesabını vereceksin. Birincisi başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal dahil olmak üzere tüm öğretmenlerimize yapmış olduğun hakaretin, ikincisi de; Mehmetçiğimize “satılık” ibaresiyle söylettiğiniz o zatın derhal hesabını vereceksiniz. Sizin haddinize değil bu değerlerimizi aşağılamak veya yerlere düşürmek. Bu millet bu kadar hassasken siz bu değerleri yoklayamazsınız.
Bu millet onurlu ve şerefli bir millettir. Askerine, öğretmenine söz söyletmez. Sırf “muhalefet” olayım derken arkasını düşünemediğiniz dipsiz kuyunun içine düşmüş durumdasınız. Gündemde böyle kalmak size fayda değil zarar verir Kılıçdaroğlu ve ekibi. Ülke gündemini başka kulvarlara çekmenize ve yön değiştirmenize gerek de yok. Siz haddinizi bilin diye nasıl derseniz size de haddinizi bu millet gerekli yerlerde bildirmesini bilir. Ülke gündemine oturmak bu konularda sadece CHP zihniyetinin bir başarısıdır herhalde.
Güzelim ülkeme ne zaman faydalı bir yatırım yapılırsa bu zihniyet hemen hortlar ve yürüyüşler başlar. Bana bir örnek verseler bu memlekete CHP hükümeti bir eser bıraktı. Bu da bunun eseridir diye örnekleseler herkes gibi bende alkışlayacağım. Ama bu zihniyetin 100 yıldır yaptığı tek şey yok etmeye çalışmak. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yapım aşamasındayken bile bu zihniyet dikiliverdi hükümetin karşısına. Kanal İstanbul’u bilmeyen yok. Atatürk Havalimanı için kopan yaygaralar Çin’den duyuldu. Metroların yapımında, üçüncü köprü yapımında, yolların yapılmalarında hep aynı zihniyet dikiliverdi karşısına hükümetin.
Dış güçlerin talimatlarını harfiyen uygulamaya koymakta üzerlerine yoktur. Emir alan bir muhalefet ne ağaç kesmek ne de cami yapmak bahane olur onlar için. Durmadan saldırırlar. Güçleri ancak bize yeter ama bir kere olsun ne Fransa’da orantısız güç kullanımını kınamışlardır ne de Amerika’daki siyahilerin öldürülmesini. Ama fırsatı buldular mı emir erlerine güzelim ülkemi hemen şikayet ederler. Onlar gibi aynı zihniyetle hareket ederler. Bu zihniyetin muhalefet etme yetkisi yoktur. Emir alma yetkisi vardır. Ve görevlerini iyi ifa ederler.
Bu hırsın, bu saldırganlığın niye olduğunu sorgulamak isterim ama tarihimize baktığımızda hep bu zihniyet var olmuştur ve var olmaya da devam edecektir. Bu zihniyet bizden çok daha mı seviyor ülkemi? Bizden çok daha mı düşünüyor vatanımı? Savunayım derken; şikayet etmeyin Yahudi lobilerine, Ermeni diasporalarına. Muhalefet olayım diye yaralamayın güzel vatanımı. Karalamayın aciz insanlar gibi. Yıkmaya çalışmayın temelimizi, oynamayın değerlerimiz ile, yapmayın dokunmayın “şehitlerimize, saldırmayım Muhammed’imin askerlerine. Muhalefet olurken; kırmayın, dökmeyin, sökmeyin temellerimizi. Ben duymadın siz duydunuz mu veya okudunuz mu hiç muhalefet partisinin hükümetin icraatlarının birazını da olsa övdüğünü veya savunduğunu?
Muhalefet olmak her doğrunun karşısına çıkıp yalanlamak değildir. 1960’ta da aynıydınız, 70’te de,2020’de de aynısınız. Yeriniz belli hayatımızda değişen bir şey yok ki? Bu zihniyetle hep aynı kalacaksınız. Sadece muhalefet olup yol alacaksınız. İnönü gidecek Ecevit gelecek. Ecevit gidecek Baykal gelecek. Baykal gidecek Kılıçdaroğlu gelecek. Kılıçdaroğlu gidecek İmamoğlu gelecek gibi... O gelecek bu gelecek ama değişmeyen tek şey zihniyetiniz olacaktır. Muhalefetiniz veya muhalefet partisi olmanız hiç değişmeyecek. Gazi Mustafa Kemal’in arkasına sığınmış onu kullanmaya devam edecek bir zihniyet olarak kalacaksınız. Siz vatanı seven değil böyle olacaksınız. PKK sevicileriyle kol kola girip İstanbul’a yürüyeceksiniz. PKK sevicileriyle kol kola girip İstanbul ve Ankara Belediyesini kazandığını zannedeceksiniz. PKK sevicileriyle kol kalo girip meclise gireceksiniz. Sonra tertemiz ordumuza “satılmış” diyeceksiniz. Aynaya bakma vakti gelmedi mi sayın muhalefet partisi? Düşün milletin yakasından, yazdım ya biz asil bir milletiz. Bizim içerde savaşmaya vaktimiz yok. Dışarda yeterince cephemiz var. Düşmanımız var. Ama sakın unutmayın hepsiyle baş edecek asil bir ordumuz ve asil bir milletimiz de var. Bu millet ne oyunlar bozdu ne mücadeleler kazandı ey muhalefet. Sıra size de gelecek sabırlı olun...
Muhalefet olmak dürüst siyaset yapmamayı gerektirmez. Doğruya yalan demeyi gerektirmez. Ülkemizi kutuplaştırmaya çalışmanız yeni bir olay değil. Geçmişinizde de bu vardı gelecekte de olacaktır. Bir kere olsun muhalefette çözüm üretin. Öneride bulunun. Biraz olsun ekonomiyi konuş ama çözüm odaklı, pandemiyi konuş ama çözüm odaklı, gözünü memleketimin huzurunu bozmaya dikmiş şer odaklarını konuş ama çözüm odaklı. Korkma sayın muhalefet korkma çözüm odaklı her şeye var bu hükümet. Doğalgaz bulduk diye sesin soluğun kesildi sayın muhalefet. Sevin asma suratını neşelen mutlu ol. Bu vatan bizim ne Amerika’nın ne Avrupa’nın. Öz ve öz bizim vatanımız. Bu şer odaklarından kurtul da vatanımıza hizmet etme sırası sana gelsin. Eğer vatanımızı düşünüyorsan tabi.
Artık devir değişti sayın muhalefet. Eskisi gibi değil hiçbir şey. Unutmadan dünya değişti ama muhalefetin zihniyeti değişmedi. Hep yıkıcı hep kaos hep saldırı hep, hep, hep...
Siz olduğunuz sürece bu hükümet ve ortağı devam edecektir. Zaten sizin de hükümet olma gibi bir kaygınız da yok ki. Size bu hükümet hep dua edecektir. İyi ki varsınız, diyecektir. Sizden her cemeatle övgüyle söz edeceklerdir. Sizin gibi muhalefet olduğu sürece bu hükümet 2023’leri, 2028’leri, hatta 2071’leri görecektir. Biz görmeyiz ama tahmin ediyorum ki 2071’de de aynı zihniyetle devam edeceksiniz. O yüzden tek tarafımda olsa o günü yazabiliyorum. Siz olduğunuz sürece “İyi ki varsınız CHP” diyeceklerdir. Siz olduğunuz için muhalefet hiç değişmeyecek...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.