AK Parti, 2023 seçimini nasıl kaybeder?
Bir siyasi partinin seçimi kazanması da kaybetmesi de kendi liderinin ve teşkilatının eseridir. Seçimi kazanmak, seçimi kazanacağına inanmak kadar önemlidir. Genel veya yerel seçimleri sadece Liderinin değil teşkilatının da çabalarıyla kazanılır.
Bıkmadan usanmadan bir "oy"un önemini bilerek, çalışarak kazanılır. Ev ev, sokak sokak, cadde cadde, belde belde, ilçe ilçe ve il il çalışarak kazanılır.
Twitter atılarak değil, mesaj atılarak değil, sosyal hesaplardan değil. Sahaya ineceksin, seçmenin gözüne bakacaksın, gönlünü alacaksın, oturup çay kahve içeceksin ki seçimi kazanacağım diyebileceksin.
Sadece liderle seçim kazanılmaz, sadece bir mitingle kazanılmaz, senede bir gün seçim zamanı mahalleye uğramakla kazanılmaz, sadece cenazede veya düğün de kazanılmaz, sadece...
Ak parti bir teşkilat partisidir. Sayın Erdoğan teşkilat şemasının en alt kademesinden adım adım en üst kademesine ulaşmış bir teşkilatcıdır.
Onun çizdiği teşkilat şemasının iyi yönetilmesi 19 senedir iktidar olmasına ve hiç bir seçimi kaybetmemesine neden olmuştur. Ama son seçimlerde görüldü ki bu şemanın bir birine olan koordinatları bozulmuş, zincirin halkaları tek tek kopmaktadır.
Sayın Erdoğan'nın kurduğu teşkilat şemasının mekanizmaları bir saat gibi çalışmış ve girdiği ilk seçimden son seçime kadar seçimleri kaybetmemiştir. Son zamanlarda Erdoğan'ın yoğunluğundan dolayı teşkilatlarındaki aksamaları göremez olmuştur.
Veya yanlış bilgilendirme söz konusudur. Ak parti Teşkilatlarının artık ilk dönemlerde ki gibi çalışıyor olmadığını görmekteyiz. Nasıl olsa Erdoğan'ın ismi yeter, gölgesi yeter seçimi kazanırız mantığı Ak partiyi sürekli oy kaybetmeye sürüklemiştir.
Taşra teşkilatından büyükşehirlere kadar bir vurdum duymazlık vardır. Seçimlerin kazanılmasında teşkilatların çok önemi vardır. Bugün itibariyle yaklaşık 60 milyon insanımızın oy kullanma hakkı vardır. Büyükşehirlerimizin, İstanbul, Ankara ve İzmir'in toplam oy kullanacaklarının sayısı 20 milyon civarındadır. Buda % 35'lere denk gelmektedir.
Ak Parti'nin seçim stratejileri geriye dönük olarak Erbakan Hoca'nın teşkilat şemasını andırır. Sayın Erdoğan bu şemayı daha da ileri götürerek hedeflerine ulaşmıştır.
19 yıllık başarı öyküsünü bir bir inceleyelim:
1- Aile ziyaretleri...
2- Mahallelerde kurulan parti teşkilatları...
3- Mahalle toplantıları...
4- Kahvehane toplantıları...
5-Bire bir ev ziyaretleri...
Ak parti teşkilatları bu süreçten hızla uzaklaşmak taşır. Sürekli genel ve yerel seçimleri kazanmak, genel merkez dahil tüm teşkilatta bir rehavet estirmektedir. Sorunlar var ve bu sorunları aşamaz iseler oy kaybetmeye devam edeceklerdir.
2015 yılın seçimlerinde tek başına %50'ye yakın oy alan bir partinin son seçimlerde cumhur ittifakıyla beraber Cumhurbaşkanlığı seçiminde %52,5 oy almış olması bu ittifakın büyük ortağı MHP'nin %10'un üzerinde oy alması, totalde Ak Parti'nin oy oranının %41'lere gerilemesinin göstergesidir.
Aynı dönemde yerel seçimlerde de İstanbul ve Ankara gibi birçok belediyelerinin de kaybedilmesine neden olmuştur. Kısacası, Ak Parti'nin oy kaybetmeye devam ettiğini görmekteyiz. Bu kayıplar başta ana muhalefet ve diğer partilerin iştahını kabartmış ve onlara bir umut olmuştur.
Bunların nedenlerini iyi analiz etmeleri gerekmektedir. Geçmiş dönemlerde halk tabanıyla iç içe olan teşkilat mensuplarına ulaşmak çok zor. Sayın Erdoğan'ın milletvekilerine ve tüm teşkilatlarına 24 saat telefonunuz açık olacak ve herkese döneceksiniz demesine rağmen maalesef bırakın milletvekillerine ulaşmayı, parti içindeki yöneticilere bile ulaşılamaz duruma geldiler.
Bu durum şimdilerde sonuç vermeyecek ama seçim zamanında meyvelerini verecektir. Halktan uzak olursan haktan da uzak olacaksın.
Halktan uzak olursan seçiminde kaybeden olursun. Bunu ANAP'ta yakın zamanda gördük. Özellikle ülke genelinde kısa bir zaman içerisinde il ve ilçe başkanları seçimleri yapıldı. Bu seçimlerin özeti kaybeden Ak teşkilatı oldu. Seçimler sonucunda küstürülen parti mensupları üzücü bir boyuta ulaşmıştır. "Hizmet kavgası taht kavgasına" dönüşmüştür.
Seçimi kaybeden dışlanmış ve partiden uzaklaşmıştır. Kaybedenler kendilerine alternatif aramaya başlamışlar bile. Bu yüzden Ak partiyi bekleyen en büyük tehlike teşkilatlardan başlamaktadır. Yönetici olan "Erdoğan" gibi davranmaktadır.
Bir başka tehlike de 18-35 yaş gurubunu kucaklayan ve onure edebilen bir teşkilat yapısı oluşturulamadı. Haziran 2018 seçimlerinde 18 yaşına yeni girmiş 1 milyon 200 bin yeni seçmenini kucaklayamadı.
2023'de bu seçmen sayısı yaklaşık olarak 5 milyonu bulacaktır. Buda %5'e intikal etmektedir. Genç jenerasyona hitap edebilecek, onları kucaklayabilecek teşkilat şeması oluşturulması.
Teknolojiyi iyi kullanabilen, onların seviyesine inebilen, onlarla yatıp onlarla kalkabilecek bir teşkilat yapısı oluşturulamadı.
Bu durum Sayın Erdoğan'ın vakit ayırabileceği bir durum değil. Çünkü yeni jenerasyonun siyasetten uzak, çok azı haber seyrediyor, çok azı günde mi takip ediyor. Teknolojiyle iyi kullanabilen bir nesil yetişiyor. Bu yaş aralığını kim kullanırsa yaklaşık 30 milyon genç seçmeni kucaklayabilir.
Evet bu Ak Parti teşkilatının en büyük sorunudur. Kesinlikle gençlere eğilmeli ve onları projelendirilmelidir. Acilen bu gençler üzerinde çalışmalar yapmalıdırlar.
Yeni nesilden uzak bir siyaset Ak partinin ileride kabusu olacaktır. Bunun için teşkilat şemasının en üstünde gençler olmalıdır. Gençler için parti içinde ve sahada etkili çalışma yöntemleri geliştirilmelidir. Şimdilerde Ak parti bir insanlar için bir marka konumuna gelmiştir. Ulaşılması zor bir marka. Ak parti tabandan kopma noktasına gelmiştir.
Seçmen sayısının gençler üzerine kurulu olması, 18-35 yaş grubunun 30 milyona yaklaşması, tabandan kopan Ak partiye seçimi kaybettirebilir. Birde parti içi siyasi çekişme de sorunlar yaşanabilir.
Berat grubu ve Soylu grubu çekişmeleri Berat Albayrak'ın siyasetten çekilmesi ile durulmuş gibi görülse bile şimdiler de Soylu ve Kurtulmuş arasında basına sızan soğuk siyaset olabilir. Milli görüş ve Soylu çekişmesinde yakında su yüzüne çıkabilir.
Tüm bunları toparlarsak 2023 seçimleri çok zor şartlarda ve Ak parti için çok zor olacak. Ya devam ya tamam diyebileceğimiz bir seçim olabilir. Sayın Erdoğan için şansı Kılıçdaroğlu olacaktır.
Parçalanan bir CHP olacaktır. Kurulan yeni sol partiler; Sarıgül ve İnce'nin siyasete yeni bir soluk getirmesi beklenmektedir. Bunun yanında Ak Parti'den kopan Davutoğlu ve Babacan'da devam mı? tamam mı? demesi belenecek. Son olarak MHP'nin Akşener çağrıları karşılık bulursa Sayın Erdoğan seçimi rahat kazanabilecektir.
Bu arada HDP'nin de kapatılıp, doğuda iyi bir teşkilat çalışması ile sonuç 2028'e kadar rahat gidecektir.
Özetlersek ; tabandan kopmak üzere olan Ak Parti'nin eski kimliğine geri dönmesi, 18-35 yaş gençlerinin üzerine yapılacak etkili bir çalışma, ve bu gençlerin üzerine kurulacak yeni projeler, parti içi siyasi çekişmelerinin sayın Erdoğan etrafında tekrar toplanması, İYİ Parti'nin cumhur ittifakına katılması, CHP den kopan İnce ve Sarıgül'ün solu bölmesi, HDP'nin kapatılması, Sayın Erdoğan için zor geçmesi beklenen 2023 seçimlerini rahat kazanabilir.
Bunların tersini düşünürsek, yanlış giden bir şeyler olursa seçimi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Buna en çok Türkiye düşmanları sevinecektir. Bun düşmanların sevinmesi Ülkemizin kaybetmesine neden olacaktır. Allah bu vatan hainlerine fırsat vermesin.
2023 seçimleri tüm dünya tarafından dört gözle beklenen bir seçimdir. Türkiye'min Sayın Erdoğan'a ya tamam ya devam dediği bir seçimdir. Allah yar ve yardımcısı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.