AKP zaten “yönetememe” sıkıntısını uzun zamandır gösterdiğ ülkede Korona Salgını ile ilgili aldığı son kararlar ile ülkeyi resmen bir “Muz Cumhuriyetine” çevirdi…

“Korona ile muhteşem mücadele ediyoruz” ambalajlamaları ile bu hafta itibariyle normale dönüşü açıklayan,şehirler arası yolculuklardaki kısıtlamaları kaldıran,milleti balık istifi gibi toplu taşıma araçlarında işlerine göndermekte hiçbir sıkıntı görmeyen AKP iktidarı o kadar normalleşmişti ki işi gücü bırakıp vatandaşların stres atmaları için 10 bin TL’lik tatil kredilerinin çıkması ile uğraşmaya başlamıştı.

***

Tabii hal böyle olunca -ne de olsa muhteşem mücadele ediyorduk ya Korona Virüs ile- TFF Başkanı Nihat Özdemir inşaatçı/müteahhit olduğunu unutup Ordinaryüs Profesör edası ile Korona Virüs’ün ne zaman tamamen yok olacağı ile ilgili kesin tarih bile verdi…”Ordinaryüs Profesör” (!) Nihat Özdemir (Ama hakkını yememek lazım iktidara yakın olup nasıl kamu ihalesi alınır konusunda değil Türkiye’nin Dünya’nın en önemli profesörlerindendir kendisi) “Temmuz ayı gibi Korona Virüs salgını tamamen yok olur biz de liglerin son haftasını seyircili oynatırız diyordu dün yaptığı açıklamalarında…”

***

Ama şimdi Nihat Bey’e nasıl kızacaksın arkadaş kendisi günde en az 5 kere Sağlık Bakanı ile görüşüyordur muhtemelen e Sağlık Bakanı ne diyordu? “Korona Virüs’te Türkiye olarak Dünya’dan çok farklı bir bakış açısı geliştirdik” diyordu Sayın Fahrettin Koca… O da yetmiyordu, o kadar muhteşem yönetiyorduk ki bu Korona Virüs Salgını sürecini bütün Dünya’daki saygın tıp kurumları,prestijli hekimler,saygın tıp dergileri en önemlisi de Dünya Sağlık Örgütü “Pandemide 2.Dalga kaçınılmaz” diyip sonbahar için tarih verirken Sayın Sağlık Bakanı “Biz 2.dalga beklemiyoruz” açıklaması yapıyordu.

Öyle ya tüm Dünya’daki kuruluşların,IMF’nin,Dünya Bankası’nın,ekonomistlerin,uluslar arası kredi dercelendirme kuruluşlarının 1929 Büyük Buhranı’ndan sonraki en büyük küresel ekonomik krizin yaşandığını ve tüm Dünya ülkelerini büyük bir küçülmenin beklediğini açıkladığı ortamda,kasada parası kalmayan,Merkez Bankası 7/24 para basan,SWAP anlaşmaları listelerine alınmayan ülkemizin Hazine ve Maliye Bakanı Sn.Berat Albayrak “Yılsonunu biz bpozitif büyüme ile kapatacağız” der de Sağlık Bakanı bunun altında kalır mıydı?

O da  Dünya’dan ayrı bir paralel evrende yaşıyormuşçasına ülkecek patlattı açıklamayı “2.DALGAYI BEKLEMİYORUZ” ve arkasından da dün ekledi “Biz bir daha sokağa çıkma yasağı düşünmüyoruz” diye…

Tabii nasıl düşünsün zaten kendisi düşünse böyle olmaz ama O’nun yerine “Sayın Cumhurbaşkanı” düşünüyordu da işin kötüsü Sağlık Bakanı’nın

Cumhurbaşkanı’nın ne düşündüğünden haberi yoktu…

***

Çat diye akşam saatlerinde İçişleri Bakanlığımızın şakkadanak yaptığı “Haftasonu sokağa çıkma yasağı” ile millet bir şaşırdı…

Sonra bakanlıktan şakkadanak biraz daha detay geldi herkes çil yavrusu gibi dağıldı…

Ama en fena da Sağlık Bakanı dağıldı tabii ne de olsa 3 saat önce ne kadar muhteşem yönettiğini ballandıra ballandıra anlattığı ve bir daha sokağa çıkma kararı almayı düşünmediğini gerine gerine söylediği memlekette 3 saat sonra sokağa çıkma kararı alınmıştı…

***

Tabii gece herkes şok…

Arkadaş millet nasıl şok olmasın. Haftasonu yasağa çıkma yasağı uygulanacağı hem de Sağlık Bakanı aksini daha 3 saat önce açıklamışken 1 gece önceden ilan ediliyor.

Alınan biletler var,yapılan programlar var,uzun yola çıkmış olanlar var..
Tepkisi,dalgası gırla gitti tabii,sosyal medya sallandı konu bir anda TT oldu…
Sokağa çıkmak yasak değildi,yasak olmuştu hafta sonu 3 saat içerisinde millet de isyan ediyordu…

***

Ama “Saraylardan gelen bir karar” olduğunu da tüm millet unutmuştu arkadaş koskoca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gönlü buna razı olur muydu hiç?

Olmazdı,olamazdı ve olmadı da…
Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp sabah “Gönlüm elvermedi haftasonu sokağa çıkma yasağını kaldırma kararı aldım” dedi…
Millet yine şok tabii…
18 saatte 3 kere değişen bir yasak kararı…
Milletimiz hala tetikte akşam saat 22.00’ye kadar belki Cumhurbaşkanımızın gönlü başka tarafa kayar da yine sokağa çıkma kararı geliverir diye…

***

Arkadaş siz şaka mısınız?
“Bakkal yönetmiyoruz devlet yönetiyoruz” diyordunuz da siz bakkalı böyle yönetseniz o bakkalın 2 haftada kepenk kapatması işten değil bu memleket size 18 senedir iyi dayandı.

O yasak kararını alırken hangi mantıkla aldınız mesela çok merak ediyoruz…
Haftaiçi milleti sokağa salıp sosyal mesafe umurunda bile olmayan milyonlarca insan virüs bulaşma riski ile karşı karşıya kalmış ve zaten kaptıysa da çoktan iş işten geçmiş haldeyken bu insanları haftasonu eve kapatarak neyi engelleyecektiniz acaba?

“Biz bu skağa çıkma yasağını ilan ederken baktık ki 700’e kadar düşen vaka sayısı 1000’lere çıkmış,vatandaşlarımızdan gelen şikayetler çoğalmış” diyen Sn.Cumhurbaşkanı o zaman şahsınızın gönlü nasıl elverdi rakamlar böyle yükselir ve 2.dalga bangır bangır geliyorum derken sokağa çkma yasağını kaldırma kararı vermeye?

***

Bırakın bu tali şeyleri de aslında sormak lazım:Türkiye Cumhuriyeti devleti bir muz cumhuriyeti ya da bir kabile devleti midir?
18 saat içinde böylesi hayati kararlar 3 kere değişebilir mi?

Devletin Sağlık Bakanı’nın İçişleri Bakanı’ndan,İçişleri Bakanı’nın Sağlık Bakanı’ndan haberi yok mudur? Yok birbirlerinden haberi varsa Cumhurbaşkanı bu 2 bakanı da süs niyetine mi orada tutmaktadır?
Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde böyle bir komedi yaşanır mı,yaşanırsa sonucu ne olur?

Ama asıl anlaşılması gereken şey şudur:
82 milyonun kaderi tek bir kişinin “Gönlünün” keyfine emanettir… İşte AKP’nin “İstikrar ve hızlı karar alma” diye savunduğu bu yönetim modelinin gelip ulaştığı Nirvana noktası da burasıdır. 
Ve o tek bir kişinin “Gönlü razıysa” ne aladır,”Gönlü razı değilse” zaten yapacak bir şeyiniz yoktur.

Yeter artık arkadaş,yeter…
Sizin gönlünüz buna razı olabilir ama bu memlketin evlatları olarak bizim de gönlümüz buna razı değil….