Ülkemizde vatanperver yurttaşlar gibi bende çok merak ediyorum. İsmi, fikri veya muhteviyatı fark edilmeksizin Devlete karşı paralel yapılanma içinde olan örgütlerle samimi bir şekilde mücadele ediliyor mu? Yoksa şunun-bunun adamı veya yatırılan bağış?!

Nakdi yardımlar karşılığında, geçmiş zamanda zararlı cemaat ve terör gruplarında yetişip faaliyette bulunan suçlular aklanıyor mu? Sokaktaki sade vatandaş son yazdığım cümleye daha çok inanıyor benden söylemesi.

Çünkü devlet veya siyaset kademesinde her atamada veya yeni görevlendirmede vatanperverliği ve dürüstlüğü ile öne çıkan kişiler önce harcanıyor. Özellikle bürokrasideki insan kıyımı göz önüne alınırsa, atama yapan erk sahipleri toplumda ön plana çıkmış olan başarılı bürokratları adamcılık uğruna veya gelecekte karşısına rakip olarak çıkması olasılığına karşı siyasi vesayete kurban ediyor.

İşte tam bunlardan birisi 19 Ağustos resmi gazetesinde yayımlanan 2024 yılı Jandarma Genel Komutanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Terfi Atama ve Emeklilik Kararnamesinde yaşandı. İçişleri Bakanlığına bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü ve bağlı birimleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve bağlı birimlerinde yapılan atamalar kamuoyunda şaşkınlık ve tepkilere neden oldu.

Özellikle Jandarma Genel Komutanlığı’nda 15 Temmuz kalkışmasına karşı ciddi mücadele veren, başarılarından ötürü terfi bekleyen komutanların tasfiyesi toplumun birçok kesiminde şaşkınlıkla karşılandı. Orgeneralliğe terfi edip bir sonraki dönemde Jandarma Genel Komutanı olması beklenen Jandarma Korgeneral Halis Zafer Koç paşa emekliye sevk edilmek suretiyle sessizce tasfiye edilen önemli paşalardan birisiydi. Geçtiğimiz haftadan beri konuyla ilgili birçok köşe yazısı ve küçük paylaşımlar gördüm. Hepsi bir yana henüz çocuk yaşta zorlu sınavlardan geçip askeri liseyi hakkıyla kazanan değerli bir komutan ve bir o kadarda devlet adamıdır Zafer paşa. Kendisini birebir tanırım, dostluğumuz ve Abi- Kardeş hukukumuz vardır.

İlk tanışmamızda bana yaptığı ağabeyliği ömrümün sonuna kadar unutmayacağım. Haziran ayında aile oğlunun düğününde karşılaştığım manzara Zafer paşanın Devlet Adamlığı kimliğini, hem de toplumun her kesimine göstermiş olduğu ağabeylik yaklaşımını bir defa daha kanıtladı. Yıllar önce görev yaptığı şehirlerden ayrılmasına karşın, geçmişinden birçok eski dostu oradaydı. Çok ilginçtir, Bitlis Tavan’da 1992-1994 yılları arasında halı saha maçlarında hep karşı takımlarda oynadığımız, ülkemizin önemli iş insanlarından Sevgili Muhsin BAYRAK ile yıllar sonra Zafer paşa sayesinde karşılaşma şansı bulduk.

Devlet adamlığı kimliğine gelecek olursak; Tuğgeneral olarak görev yaptığı Bilecik’te 15 Temmuz kalkışmasında hainlere geçit vermemiş sokaktaki halka kılına zarar getirmemiştir. Oğlunun düğününde karşılaştığım manzara ise, 2017-2019 yılları arasında Jandarma Bölge Komutanı olarak görev yaptığı Diyarbakır’da; 2001 yılında şehit edilen şehit Emniyet Müdürümüz Gaffar OKKAN’ın boşluğunu doldurup. Bölgede ihtiyaç duyan vatandaşlarımız için devletin; şefkatli eli, babacan, güçlü, istikrarlı, adil, merhametli ve iradeli yüzü olmuştur.

Korgeneral Zafer Halis KOÇ paşa bilgi birikimiyle en çok faydalı olacağı zamanda emekli edilmiştir. Yapılan haksızlık karşısında “devlet ne derse o” hükmüyle suskunluğunu bozmayan devlet terbiyesine sahiptir. Türkiye’de bürokrasi dürüst ve yetişmiş insan sıkıntısı yaşarken, Zafer paşaya devlet kademesinde tecrübe ve bilgisinden faydalanılacağı farklı bir görev verileceğini düşünüyorum.

Diğer taraftan, kararnameyle yeni görevi tevdi edilen Jandarma Genel Komutanı Ali ÇARDAKÇI paşa ve Hüseyin KURTOĞLU paşanın da kıymetli devlet adamları olduklarını ve bulundukları konumlara başarılarıyla geldiklerini vurgulamak isterim.

“Mahalleli için devlet, düdük çalan bekçidir. Bir işportacı için zabıta, bir köylü için muhtar, hasta için doktorun olmadığı yerde ebe-hemşire devlettir. Adalet bekleyen için hukuktur devlet.” Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk ulusunun gözbebeği incisidir. Yasalardaki boşluktan kaynaklı veya yürütmedeki bürokrasiden dolayın yaşanan yanlışlıkların telafi edilmesi ümidiyle.

KALIN SAĞLICAKLA!