Bir zamanlar "Türkçe bilim dili değil" diyen bir YÖK başkanı vardı.

Bu zatı muhterem her gittiği üniversitede "Türkçenin bilim dili olmadığını ve Türk dili ile bilim yapılamayacağını" anlatırdı, yakinen kafa yapısını bildiğim bu zat rektörlük, TUBİTAK başkanlığı ve en son olarakta YÖK başkanlığı yaptı!

Dünya düzleminde bir millet olacaksınız ve dilin milletleşme sürecinin en temel öğesi olduğunu bütün sosyoloji bilimi haykıracak siz "Türk dili bilim dili değildir" propagandasını kendinize iş edineceksiniz!

Bu kadar talihsiz bir millet düşünemiyorum. Biliyoruz ki müstemleke aydın psikolojisi milli devletlerin içindeki kurt gibidir. Gerikalmışlık problemi sözde aydınların milletin özünde açtıkları bir direnç ve irade kaybının sonucudur.

Halbuki insan kendisini en iyi anadiliyle ifade eder, en iyi tiyatro, hikaye, şiir, roman ve şarkıyı kişi kendi anadiliyle sahneye koyabilir.

İnsan meramını en iyi kendi anadiliyle ifade edebilir, mesleğini en iyi icra edebilir. İnsan kendisi bilim yapar ve bilgiyi üretirse en iyi kendi anadiliyle anlar ve anlatır.

Gerek Endülüs'te, gerek İstanbul'da ve gerekse Taşkent, Semerkant, Buhara, Hive ve Balasagun'da tarihin değişik dönemlerinde o çağın bilimi üretilmiş ve bilgiyi üreten Türk -İslam bilim adamlarının anadilleriyle bilgiler neşredilmiştir. Ne zaman ki bilimsel bilgiyi üretemez olduysak o günden itibaren Türkçenin uluslararası neşriyat yapma imkanı kalmadı.

Bu üst görevlerde bulunan zatı mühtereme bir üniversitede "Türkçe bilim dili değildir, Türkçe ile bilim yapılmaz" diye konuştuğunda bir Profesörün şiddetli tepkisinden sonra bu ağızda konuşmayı terkettiğini biliyorum.

Sonuç olarak Türk dili üzerinde çok oyun oynandı, insan beyninin tabanına anaokulu, ilk ve orta öğretimde, lisede özellikle anadilimiz olan Türkçe çok iyi öğretilmelidir, eğitim kesinlikle her seviyede Türkçe yapılmalıdır.

Yabancı dil ayrıca müfredatta olmalı ve istidadı olanlara ve isteyenlere öğretilmelidir. Sokak cadde, yüksek binalar ve iş merkezlerinin isimleri Türkçe olmalıdır.

İsimlendirmede mütekabiliyet anlayışı uygulanmaya konmalıdır. Bundan sonra milletimiz diline ferasetle sahip çıkması dileğiyle...