Nükleerin başat olduğu, nükleer silahların ve nükleer silahlanmanın dünyamızı tehdit ettiği bir çağda yaşıyoruz. Durum böyle olunca nükleer silahlar ve nükleer reaksiyonlar hususunda biraz bilgi vermeyi yararlı buluyorum.

Nükleer reaksiyonlar öncelikle nükleer Fisyon ve FÜZYON  reaksiyon süreçleri vardır.

FİSYON küçük çekirdeklerin kaynaşmasını, FÜZYON ise Uranyum çekirdeğinin daha küçük atomlara bölünmesini ifade eder. Her iki reaksiyonda da büyük bir enerji ortaya çıkar. Nükleer FİSYON ve FÜZYON olayını bir nükleer savaşta kullanmak insanlık adına büyük bir katliamı göze almaktır. Ülkelerin elinde bulundurdukları nükleer başlıklara sahip kıtalar arası orta menzilli(3500-5000km) ile uzun menzilli( 5000-20000km) füze sistemleri  dünya güvenliğini tehdit etmektedir. Özellikle güç sırasına göre altı ülkenin bilinen ve bilinmeyen nükleer güç envanteri dünyayı birkaç kere yok edecek mahiyettedir. Bu ülkeler sırasıyla ABD, RUSYA, ÇİN, İNGİLTERE, FRANSA ve İSRAİL'dir.

Son günlerde bahse konu olan SARMAT füzesi bunlardan sadece birisidir. Sadece bu füze veya benzeri olan füze sayısı ABD'nin elinde 625 adet, RUSYA'nın elinde ise 585 adet civarındadır. Diğer dört ülke ÇİN, İNGİLTERE , FRANSA ve İSRAİL kesin sayı vermemelerine rağmen yeteri kadar bu nükleer tabanlı füzelere sahiptirler. Bu ülkelerin kendi aralarında yaptıkları SAT2 anlaşmasına göre bu füzelerin kullanılmayacağı kararı vardır ancak bu anlaşma görüldüğü gibi önemsenmemektedir.

RUSYA'nın son günlerde kullandığı SARMAT füzesi tam bir kıyamet silahıdır. Ağırlığı 207 ton olan ve aynı anda 30 hedefi vurabilen bu füzenin dahi tasarımlanıp yapılmasının ne kadar büyük bir felakete hazırlık yapıldığının açık delilidir.

Nükleer Dünya düzenini kuranlar, ellerinde atom, hidrojen ve nötron bombası ile kendi içlerinde büyük bir yarış halindedirler. Ellerinde ne kadar nükleer silah var maalesef tam olarak bilinmemektedir. UKRAYNA-RUSYA savaşı olmasaydı, SARMAT füzesinden de dünyanın bu kadar haberi olmayacaktı.

Geldiğimiz bu noktada SARMAT füzesi tehdidin  son noktası olmayacak. Gerek ABD gerekse RUSYA nükleer silah tehdidine devam edecektir. Bu tehdidin bir diğer izdüşümü ise bu iki güç çevresindeki nükleer silahlara sahip olmayan devletler üzerinde büyük bir baskının varlığı artarak devam edecektir. Üstelik SARMAT füzesi atom, hidrojen ve nötron bombalarının varlığı ve özellikle ABD ve Rusya'nın ellerinde bulunan kapasite göz önüne alındığında durumun vahameti bütün çıplaklığıyla ortada durmaktadır.