Ne seçimi kaybetmek dünyanın sonu ne de seçimi kazanmak ölümsüzlüktür. Toplum barışı kabullenmelerden geçer. Seçimleri ölüm kalım savaşına çeviren toplumlar huzur bulamazlar. Seçimler zamanı geldiğinde yapılmalı sonra meclis çatısı altında memlekete ve millete hizmet yarışı başlamalıdır.

Bunun yolu ise vekillerin yeminlerine sadık kalmaları, kanunlara itaat etmeleri ve işlerini dürüst yapmalarından geçer. Muhalefet dönemi iktidara olumlu katkılarda bulunmak, yanlışlara muhalefet etmek ve bir sonraki dönem iktidar olmak için millet nezdinde beğenisini artırmak fırsatıdır.

Özellikle milli muhalefet bölücülüğe, teröre ve her türlü gayrı ahlaki davranışlara ödün vererek iktidar olmanın yolunu aramamalıdır.

İktidardakilerin asli görevlerine ilaveten milletin ve devletin birlik ve bütünlüğünü korumak, gerek bölgesel, gerekse dünya düzleminde ülke menfaatlerini korumak ve gelecek kaygısını azaltmaktır.

İktidar ve muhalefet toplumu kutuplaştırıcı davranışlardan kaçınmaları ve toplum karşısında hal ve hareketleriyle toplum barışına hizmet etmelidirler. Üzerinde en kolay anlaşacağımız nokta hukuk, adalet ve kânun hakimiyeti olmalıdır. Katı söylemlerden uzak durulmalı ve ideolojik saplantılara düşülmemelidir. Bugün maalesef siyasetteki gerilim değişik toplum katmanlarını da gerekmektedir.

Milletimizin sağ duyusu aşırıya gidenleri, toplumu gerenleri, milletin birlik ve beraberliğine zarar verenleri, işine hile karıştıranları velhasıl düzgün olmayanları er veya geç fark eder, fark etmez zannedenler yanılır.

Bu milletin büyük çoğunluğu onlarca yıldır yanlış yapanları not etmiştir. Son sözüm muhalefet partilerinin dış politika, Libya, mavi vatan, Somali, Sudan, Suriye, Doğu Türkistan, Karabağ, eğitim, üniversite, sağlık, enflasyon, pahalılık, işsizlik, savunma, endüstri, sanayi, bilim ve teknoloji konularında plan ve projeleri varsa ne zaman duyacağız?