PYD-YPG-PKK`ya Karşı Uluslararası Destek Aramak ve MİLLİ Olmak!

PYD Lideri Terörist Salih Müslim 2013`de Türkiye`ye geldi…

PKK`nın Suriye kolu olan PYD hareketi, IŞİD’in yoğun saldırısına hedef olan Kobani ile ilgili Türkiye’yi suçladı…

Gizlice Türkiye`ye girmişti, gizlice MİT`le görüştü ama iki gün kaldığı ülkede kameralar karşısında açık açık yukarıdaki suçlamaları yaptı.

Aynı zamanlarda başbakan Davutoğlu, ATV’de katıldığı programda Türkiye’nin de Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesini arzulamadığını, bunun için gerekenleri yapacağını söylüyordu, konuları PKK`nın Türkiye`deki siyasi hareketi HDP`nin eş başkanı ile masaya yatırıyordu…

Müslim’in Türk makamlarıyla temasların da Davutoğlu-Demirtaş görüşmesinde ela alınan konular zemininde gerçekleşiyor ve karşılıklı şu istekler dile getiriliyordu; Türk tarafı, PYD’den Suriye ve dolayısıyla Türkiye’nin toprak bütünlüğü ile çözüm sürecini olumsuz yönde etkileyecek oluşumlardan kaçınmasını ve Esad rejimine karşı tutum takınmasını isterken, PYD ise Kobani’yi savunan Kürt güçlerine Türkiye’nin ihtiyaç duyulan lojistik desteği vermemesine tepki gösteriyordu.

PYD`li teröristler IŞİD’in tanklarına karşı ellerinde yeterli tanksavar olmadığını belirterek, kendilerinin temin edebileceklere tanksavarların Kobani’nin savunması için Türkiye üzerinden geçirilmesine izin verilmesini istiyordu…

Nitekim bir süre sonra Türkiye topraklarında bu hainler cirit atmaya başladılar.

Bir süre sonra bunları başarı kabul eden başbakan katıldığı bir mitingde “Serok Ahmet” diye karşılanınca gaza gelip  aynen şu cümleleri kuruyordu; “Kobani’ye buradan selam ediyorum. Kobani’deki her kardeşlerimin alnından öpüyorum. Kobani bize tarihin emanetidir.”

Uzatmayalım!

Bu ve benzeri süreçler ortadayken bugün uluslararası arenada PYD-PKK-YPG`ye karşı destek aramak yersizdir

Yani, PYD’ye destek verenlerin, PKK`ile masaya oturanların ABD’nin bunlara silah yardımı yapmasına itirazının bir anlamı yoktur.

PYD liderlerini Ankara’da ağırlayanların başka ülkelerden PYD yasağı talep etmesinin hiçbir ciddiyeti yoktur.

Peki, bu süreç sonunda örneğin PYD Lideri Salih Müslim şu an nerededir?

Bilinmeyen bir adreste.

Ankara`daki saldırıdan sonra o adresten Müslim aynen şu açıklamayı yaptı; “İlk başta, IŞİD’e karşı savaşırken arkamızda hiçbir uluslararası güç yoktu ve ayakta kaldık. Şimdi daha güçlüyüz ve teslim olmayacağız”

Evet kıçı kırık bir terörist dünya kamuoyunu arkasına alıp, bizle dalga geçer gibi açıklamalar yapıyorsa bunun sorumlusu onu zamanında muhatap alan, adam yerine koyanlardır.

Siz oy kapma uğruna, gündelik siyaset uğruna terörün merkezi Kobaniye`ye kalpten selam gönderirseniz, onlarda size cevap olarak bomba yüklü araç gönderir sizi tam kalbinizden vurular.

Bu tablo terörle mücadelede bir yönetememe sorununu işaret etmektedir.

Bunun sebebi ise; yöneticilerin milli bir pınardan beslenmemelerinden kaynaklanmaktadır.

Bu tipler devlet yönetirken genelde millileşirler.

Bugün MİLLİ olanı aramalarının sebebi de, devletin millileşmeden korunamayacağı sonucuna ulaşmalarındandır.

O millileşme süreçleri de maalesef deneme-yanılma olarak gerçekleştiği için, yapılan hatalar, açılan yaralar uzun sürede zor tedavi edilir.

Tüm bunlara rağmen, biz sayın hükümetin bugün terörle mücadelede sonuna kadar yanındayız.

Yeter ki bu kararlılığından vaz geçmesin.

Uluslararası arenada bu terör örgütlerine destek aramasına gerek yok, zira biz o devletlerin beslemelerine karşı zaten tavır alamayacaklarını biliyoruz.

Hükümet desteği milletten alsın, bunun içinde samimiyetine inandırsın.

Ayrıca sayın iktidar şunu bilsin ki, terörle mücadeledeki bu süreçten sonra o soysuzlarla tekrar masaya oturmak bir intihardır.

Millet bunun hesabını muhataplarından mutlaka sorar… Vesselam