Nene Hatun ve unutmak!
Öyle bildiğimiz gibi yaşlı başlı biri değildi...
Sadece adı “Nene”ydi.
Tarihe “Nene Hatun” olarak geçti.
1857’de Erzurum'un Çeperli köyünde dünyaya geldi.
93 Harbi sırasında Erzurum'da Aziziye savunmasına katıldı.
Rus işgaline karşı Erzurum’daki halk direnişinin simgesi hâline geldi. Aziziye savunması sırasında 20 yaşında olan Nene Hatun, Rus ordusunun Pasinleri’ işgal edip Erzurum'a doğru ilerlemesi üzerine düşman işgali altında kalma endişesinden ötürü bir çokları gibi eşi ile birlikte Erzurum'a göç etti.
Ruslar'ın Deveboynu savaşından sonra Erzurum'un varoşlarındaki tabyaları da işgal etmesi üzerine Nene Hatun, 3 aylık oğlunu evde bırakarak şehrin savunmasına katıldı ve kahramanlık gösterdi.
Onun bu kahramanlığı bölgesinde bir bir ateş yaktı.
Hürrüyet ateşi.
Görevi bunla bitmedi.
Nene Hatun'un oğullarından ikisi I. Dünya Savaşı’nda şehit verdi.
Bu kahraman kadın geçim sıkıntısı çekti
Dayanamayıp dönemim Cumhurbaşkanına mektup yazarak yardım istedi.
93 harbinde kahramanlık gösteren Nene Hatun’a 1952 yılından itibaren değer verilmeye başlandı.
Ve Anneler Günü’nün kutlandığı 1955 yılında kendisine “Yılın Anası” unvanı verdi.
Yani yarım yüzyıl sonra.
Ve akabinde birkaç ay sonra rahmetli oldu.
Diyeceğim o ki; Bugüm "Türk çocuğu öksüz kalır yurtsuz kalmaz!" diyen NENE HATUN’un ölüm yıldönümüdür.
Kucağında kundakdaki çocuğu ile cepheye koşan gencecik bir kadın kahramanımıza bile yarım asır sonra değer vermiş bir ülkeyiz, üstelik onu yoksul bırakarak.
Kuruluşundan 100 yıl geçmesine rağmen halen BEKA sorunu yaşıyorsa bu ülke , işte kahramanlarına olan bu ahd-e vefasızlığı yüzündendir.
Çağdaş hanımlar, Çağdaş beyler!
Yalılarda,yazlıklarda güneşlenerek hayatın tadını çıkaran muhteremler !
Siyasette ; atanlar , tutanlar ve de memleketi yutanlar ...
- Biliyormusnuz bütün bunları o ehramlı NENE HATUN‘un kundakta ki çocuğunu bırakıp, balta ile düşmana saldırmasına borçlusunuz ...
Babasının aldığı bisikleti beğenmeyen çocuk, Annesine yüz çeviren genç kız,
Çıktığı kabuğu beğenmeyen delikanlı,
-Sen böyle vurdum duymaz yaşarken , çocuğunu kundakta bırakıp cepheye koşan bu NENE HATUN’u hiç mi tanımayacaksın ?
...
Cephede savaşan asker,
Okulda eğitim veren öğretmen,
Hastaya tedavi uygulayan doktor,
Millete hizmet eden memur,
Bu görevleri yaparken namusunla yap, senin senin namusunu korumak için hayatını hiçe sayan şu NENE HATUN ‘a vefanı asla unutma ...
Unutma ki;
PKK’nın sonu gelsin.
Unutma ki;
“Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli- Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.' Diyen cümleler minareden okutulan o “cav bella” yüzünden senden incinmesin.
Unutma ki;
Cephede askerin şehit düşmesin, evde evladın yetim düşmesin.
Unutma ki;
Memleketi soyanlar, sonra oturup oyun oynayanlar senden korksun.
Unutma!
Nene Hatun’u, Süçü İmamı, hain terör örgütünün katlettiği ilk şehidimiz Süleyman Aydın’ı, kınalı kuzumuz Eran Bülbül’ü , 15 Temmuz’ın ilk şehidi Bülent Aydın’ı ve İlk Kurşunu sıkarak tarihe kahraman olarak geçen Ömer Halisdemir’i ve nicelerini unutma.
Unutma ki;
Millet olasın, insan kalasın.
Unutmayın!
Unutmak yok olmaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.