NATO zirvesi başlarken plansız ziyaretler ve açıklamalar
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan geçen haftanın son mesai gününde İstanbul Vahdettin Köşkündeki çalışma ofisinde, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky ile buluştu.
Görüşme sonrası iki lider tarafından yapılan açıklamada ağırlıklı olarak 17 Temmuz sonrası bitecek olan Tahıl Koridoru anlaşmasının yinelenmesi hususunun ele alındığı vurgusu yapıldı.
Zelensky’nin davet edildiği ziyaretinin devamındaki gelişmeleri yorumlayacak olursak eğer, yanlış politikalarla daralan Türk ekonomisinin Ukrayna üzerinden nefes alabilmesi amacı taşıdığı aşikârdır.
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan basına ”savaş sonrası Ukrayna’nın yeniden inşası için dünyadaki inşaat sektöründe lider konumda olan Türk inşaat firmalarını” işaret eden açıklamalar yaptı. Açıklamalarına Ukrayna’nın NATO üyelik sürecinin başlaması gerektiğini düşündüğü cümleler ile devam etmesi Zelensky’nin toplantıdan memnun ve umutlu ayrılmasını sağladı.
Toplantı sonrası iki ülkenin Sanayi ve Teknoloji Bakanları İHA motorlarının üretim, geliştirme fabrikasının Ukrayna’da kurulması konusunda işbirliği ortaklığı anlaşması imzaladı.
Ayrıca, 2022’de yine ülkemizin arabuluculuğu ile Rusya Ukrayna arasında yapılan esir mübadelesi anlaşması ve savaş hukuku gereği, iki ülke arasında savaşı sona erdirecek bir barış anlaşması imzalanana kadar. Ülkemizde kalmaları şartı madde ile imza altına alınmış Ukrayna Azov taburu komutanları da Zelensky’nin uçağıyla ülkelerine dönmüşlerdir. Cuma günü ülkemize gelen ve Musevi olan Zelensky, Cumartesi Ortodoks Fener Rum Patrikhanesinde ayine katılıp, mum yakarak ayrıldı.
Geçen haftanın son günü ülkemize gerçekleşen ziyaret, gelişmeler ve yapılan açıklamalar üzerine Rusya ve ABD’den tepkiler gecikmedi. Kremlin Basın Sözcüsü Dimitri Peskov’un basın açıklamasında; “Azov komutanlarının hukuka aykırı olarak Ukrayna’ya gönderilmesinin, Rusya Türkiye dostluğuna zarar vereceğini ve tarafsız ülke statüsündeki Türkiye’nin tarafsızlığının Moskova tarafından tekrar gözden geçirileceğini” söylemesi azımsanmayacak derecede önemliydi aslında.
Şimdi ne var bunda? Diyeceksiniz.
Uluslararası ticari anlaşmalar, turizm sektörünün zararı bir yana, “çalışıyorken geçinemiyordum, emekli oldum param bereketlendi” diye ekonomi güzellemesi yapan memur emeklisi bir tanıdığımın ve direkt vatandaşın cebine, yaşam konforuna etki eden kısmını anlatayım. Bizim Rusya’ya 2024 yılına kadar sözlü olarak ötelediğimiz 600 milyon dolarlık bir doğalgaz borcumuz var. Dahası KKM dediğimiz Kur Korumalı Mevduat hesaplarının ödeme günleri gelmek üzere. Bizler vatandaşlar olarak yöneticilerin dilinden düşürmediği “bir gece ansızın gelebiliriz!” şarkısını günümüzde adaları işgal ederek Ege denizinde ülkemizin hakkını ihlal eden Yunanistan için olduğunu düşünüyorduk.
Fakat, toplanacak zirve öncesi Yunanistan ve Türkiye dışişleri ve üst yöneticilerin yapmış oldukları dostane açıklamalar, ibreyi yine vatandaşa çevirmiş olacak ki yayınlanan bir kararname ile paranın olmadığı bütçeyi iyileştirmek amacıyla gece yarısı ansızın yapılan vergi zamları ve önümüze konulan ek vergi ödemeleriyle bu defa şarkının bizler için söylendiğini yaşayarak idrak etmiş olduk.
Olacağını çok düşünmüyorum ama Rusya bizden bu doğalgaz parasının ödemesini yıl bitmeden tahsil etmeğe kalkacak olursa, bir birim Türk Lirasının diğer ülke para bir birimleri karşısındaki değerinin ne olacağını hayal bile etmek istemiyorum. Hele ki ithal edilen ve yayınlanan kararname ile yıllık vergisini iki defa ödemekle mükellef olduğumuz otomobil ve motorlu taşıtların ülkede satış fiyatlarının yerli sermaye kullanarak yapılan konutlar karşısındaki değer kazanma orantısının artması gözümü korkutmuyor değil.
İlgi çeken bir husus ise; görüşme sonunda basınla paylaşılan “Barış sürecine girildiğinde Ukrayna’nın Türk şirketleri tarafından yeniden yapılanması” açıklaması.
Basınla paylaşılan bu açıklama; her geçen gün artan düzensiz göçmen sayısı ve daralan ekonomi açısından beni oldukça umutlandırdı. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın masadan mutlaka kazanımlarla kalkan geniş görüşlülük sahibi ekonomist ve iyi bir ticaret insanı olduğunu bir önceki yazımda da belirtmiştim. Yeniden yapılanma sürecinde Türk inşaat firmalarının Ukrayna’da yaptıkları iş karşılığı AB fonlarından Ukrayna’ya yapılacak Avro cinsinden yardımlar ekonomimize katkı sağlayacaktır mutlaka. Ayrıca son yıllarda vatandaşlık verip statüsünü henüz belirleyemediğimiz ensar kardeşlerimizin de bu firmalarda vasıflı-vasıfsız inşaat işçisi olarak istihdam edilmeleri gündeme gelebilir.
Üç tarafı denizlerle kaplı olmasına rağmen! Önceki senelerdeki gibi deniz yüzü göremeyen orta direk vatandaşlarımızın, özellikle Türk kadınlarının; bilgisi dışında videoya çekilmeden ve çoğunluğu Orta Doğu gayri ahlaki soytarısı takipli, sosyal medya mecrasında teşhir edilmeden, güvenli şekilde deniz keyfi yapmalarını sağlayabilir. Tabi İnşaat firmalarının affa uğramazlarsa eğer, ödeyecekleri katma değer ve diğer vergiler ekonomimizde ciddi iyileşme sağlayacaktır. Diğer yandan oradan Avrupa’ya kaçak geçişler daha rahat olabilir mesela.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın, Zelensky hazır gelmişken şimdiden bunları konuşması ve kazan-kazan prensibi gereği vaat ettiği gibi NATO üyeliği sürecindeki desteği kararını da bütün yüreğimle destekliyorum.
Nasıl olsa ABD istemeyecek, istemiyor da.
Yarın yani 11-12 Temmuz’da Litvanya’nın Vilnius Şehrinde gerçekleştirilecek iki günlük NATO üye ülkeler zirvesine katılmak için yola çıkan, ama önce müttefiklerinin bir çoğunun ve Rusya’nın kullanımını yasakladığı, misket bombaları içeren mühimmatın ABD tarafından Ukrayna’ya tedarik edilmesinin ele alınacağı ve de Fransa olaylarının masaya yatırılacağı Avrupa seyahati için ülkesinden ayrılan Biden’a CNN tarafından, Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği hakkında Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklama sorulduğunda:
Biden: “Ukrayna'nın NATO üyeliğine hazır olmadığını söyledi. Ukrayna’nın bir savaşın ortasında ittifaka katılmasına izin verme sürecini başlatmak için "erken" olacağını söyledi, çünkü bunu yapmak tüm NATO üyelerini Rusya ile askeri çatışmaya itebilir dedi.
Biden, "Ukrayna'nın şimdi NATO ailesine alınıp alınmaması konusunda NATO'da oybirliği olmadığını" düşündüğünü ve sürecin ancak Rusya ile barış anlaşması yapıldıktan sonra gerçekleşebileceğini söyledi. Ukrayna'nın üyelik için değerlendirilmesi için "demokratikleşme de dâhil olmak üzere yerine getirilmesi gereken başka nitelikler" olacağını sözlerine ekledi.
Şimdi bu demek oluyor ki Ukrayna’nın NATO üyeliği sürecinde Türkiye desteğini açıklamayacak ama Amerika Rusya’yı karşısına alarak NATO’nun bilindik 5. Maddesini kullanmak istemiyor. Diğer küçük çaplı üye Avrupa ülkelerini de zor durumda bırakmak istemiyor. Çünkü Rusya’nın elinde çok önemli bir koz var.
Yer altı enerji kaynakları tekeli!
Avrupa ülkelerinin bir umudu İran’dı ama olmadı. İran Cumhurbaşkanı 5 Temmuz 2023 tarihinde yaptığı resmi açıklamayla, İran’ın ŞANGAY BEŞLİSİ’ne dokuzuncu ülke olarak resmen katıldığını duyurdu.
Ortadoğu gazı ve petrolü transfer edilene kadar, - siyasi ve coğrafi şartlar müsaade ederse ki yeterli derecede transfer öngörülmüyor- Putin Avrupa’yı yeraltı enerji kaynaklarıyla terbiye edecek gibi görünüyor.
Hep birlikte izleyip göreceğiz.
KALIN SAĞLICAKLA!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.