Erenlerin çoktur yolu, 
Cümlesine dedik beli eyvallah.
Gören bizi sanır deli, 
Usludan yeğdir delimiz. 
Hey canım eyvallah.

Özel bir televizyon kanalında abartılı senaryo ile yayınlanan tarihi bir dizide Şehzade Mustafa’nın naaşı’nın teslimi sırasında çalan türkünün söylenebileceği en iyi sahnelerden birisidir. İstanbul’un fethinden sonra Yeniçeri ocağında başlayan Bektaşi-Selefi ayrımı şehzade Mustafa’nın katledilmesiyle had safhaya çıkmıştır.

Fatih Sultan Mehmet zamanında çakılan kıvılcım, Yavuz Sultan ile iyice beslenip, Kanuni Süleyman’ın yanlış hamlesi sonrası ipler iyice kopmuştur. Sarı Selim zamanında ise yangına dönüşmüştür.

Artık eline-diline-beline sahip ol! Kültürü ve terbiyesiyle yetişen, her seferden önce Bektaşi dergahından gül (dua) alan yeniçerilerin yerini ordu içinde selefi, şeyhlerinden fetva alan birçoğu sözde İslamiyet’e geçmiş, yeni bir devşirme yeniçeri sınıfı ortaya çıkmıştır.

Sonrasında çıkılan seferlerde Civelek diye isimlendirilen taburların sayısı artırılmış, ganimet paylaşımı farklılaşmıştır. Anadolu’da eren, ermiş gibi kavramların yerini güneyden gelen göçler neticesinde seyid, şeyh ve şıyh almıştır. Bu sınıfların ekonomik yapısı arasındaki farklılık ise şöyle anlatılabilir: Bir lokma bir hırka gezen eren ermiş yapısı yerini, toprak ve sürü sahibi şeyhe, seyide dönüştürmüştür. Tımar sahipleri bu şeyhlerle ve himayelerindeki yeniçeri ağalarıyla anlaşıp, “köylünün sırtından daha çok nasıl kazanırız” fikri ile işlerine bakmışlardır.

Sarı Selim arşiv belgelerinden de anlaşılacağı üzere alkol ve eğlenceye pek bir düşkündü. Duraklama ve Gerileme döneminde gerçekten aklı başında padişahlar geldiyse de Bektaşi yeniçerilerin iktidara mesafeli ve ocak içinde zayıf güçte oluşlarından dolayı yeni ve güçlü grup, Bektaşi olan Genç Osman gibi kültürlü becerikli padişahların yerine Hürrem Sultan, Kösem Sultan gibi devşirme kadınların oğullarını tahtta görmek istediler.

Osmanlı imparatorluğu da Anadolu Selçuklu devleti gibi gerileme ve yok olma döneminde ordusunu devşirme komutan ve güçlere devredip, haremlerindeki diğer milletlerden evli oldukları hanımların saray içindeki iktidar kavgasıyla yok olmuştur. Aynı şey 1240’lı yılında Selçuklunun başına gelmiştir. Anası Bizanslı, karısı Gürcü prenses olan Gıyaseddin Keykavus’un, Kırşehir’in Malya ovasında Gürcü demir donlu (zırhlarından dolayı bu isim verilmişti) ve Bizanslı paralı Frenk askerlerinin Anadolu Türkmenlerine karşı başlattığı kıyım sonrası Anadolu Selçuklu Devletinin Orta Asya Türk İmparatorluğu olan Moğol imparatorluğunun vassalı haline gelmesiyle çıkar karşımıza.

Bu arada Hacı Bektaşi Veli ve taraftarlarına savaş açan Horasanlı milliyeti tam olarak tanımlanamayan Celaleddin Rumi’nin telkiniyle, Baba İlyas’ın seksen erenini Selçuklu Sultanı Amasya kalesinin burçlarında ahalinin görebileceği şekilde astırmıştır.

Anonim anlatılan rivayete göre; Baba İlyas kale burçlarından asılan yoldaşlarına bakıp “80 yıl esir olasın Selçuklu, sürünesin Gıyaseddin” diye beddua ettiği de bilinir. Hoca Nasreddin ve (bizlere dünyalar iyisi diye anlatılan) Celaleddin Rumi’nin de bu savaşta taraf mücadelesine girdikleri rivayet edilir. Hoca Nasreddin’i Moğol casusu diye astıran Celaleddin Rumi, sonrasında Moğolların safına geçmiştir. 

Neyse bilmeyenler için yazayım bizim Osmanlı sevgimiz başka. Eski devlet geleneğinin rütbesi olarak tayin edilen (batı yapımı gizli tapınak şövalye filmleriyle uyuşup unutanlar için Osmanlı devletinin kimler tarafından kurdurulduğunu irdeleme amacıyla yazılmıştır.) Ataman bey (Osman Bey) ile başlayan Anadolu devletine sevgi ve saygı besleriz. İstanbul’un fethi gurur kaynağımız elbette. Ama sonrası çok dinli, çok hatunlu, devşirme paşalarla kurulan yeni nizam haddimiz olmayarak eleştirimize mazhar oluyor tabi.
Umarım anlaşılmıştır.

İçinde yaşadığımız süreçte, yeni bir Dünya Savaşı çığırtkanlığı yapanlar için belirteyim Hamas-İsrail çatışması çok kısa bir süre sonra bitecek. Bir önceki yazımızda belirttiğim gibi, İsrail çıkarlarına hizmet eden HAMAS diye bir örgüt kalmayacak. 

Zelensky bildiğiniz gibi, ülkesine gönderilen yardım paralarından bir miktarının eşinin üzerinde yurtdışı hesaplara aktarıldığı açığa çıktığı için destekçisi ülkeleri karşısında zor durumda kaldı. Yakında Rusya ile barış için bastıran Avrupa ülkeleri ve ABD’ye karşı koyamayıp ülkesinde istenmeyen adam ilan edilir. Rusya ile barış olduktan sonra ise pılını pırtısını toplayıp  ayrılarak İsrail’e sığınabilir.

KALIN SAĞLICAKLA!