Aslında Karslılar arasında çok bilindik bir fıkradır. 
 

Karslının biri acemi birliğinden usta birliğine gider. İlk sabah iştimasında bölük komutanı bizimkini sorguya çeker.
 

- Söyle bakalım asker! Düşman karşıdan geliyor, ne yaparsın?

- Sipere yatar, nişan alır, ateş ederim komutanım.

- Peki, sağ tarafından tankla geliyor. Ne yaparsın?

- Mevziye girer, roketatarla nişan alıp ateş ederim komutanım.

- Anladım! Sızma yapmış, arka taraftan pusu kurmuş. Ne yaparsın?

- Farkettiğim andan itibaren, birliğimi yön belirterek haberdar eder ve düşman yönüne ateş açarım komutanım.

Komutan, hazırcevap ve sorulardan heyecanlanmış Karslıyı zora sokmak için son bir soru daha sorar.

- Söyle bakayım peki düşman havadan uçakla saldırırsa ne yaparsın?

O ana kadar düzgün Türkçesiyle cevap veren Karslı, yöresel Kars şivesiyle

- 'Ay Gomutanım! Bu ülkede menden başka asker yoktu mu? Bütün gıyamat menim başımamı kopacak?' cevabını verir. 

Şimdi bu fıkra gibi günlük hayatta her şey olabilen bir çok insanla karşılaşıyoruz. 
 

Adama bakıyorsun sıradan emekli asker. Ama; Karabağ (1992), Bosna (1995), Kuzey Irak (1996-2002) operasyonlarını görüp yetmemiş üstüne birde, sözüm ona, FETÖ'cü hainler ve işbirlikçilerin TSK üzerindeki hain plan olan Ergenekon davasından sanık olmuş. Az daha zorlasa, "Kıbrıs Barış harekatında da ön safta ben vardım!" diyecek. 
 

Veya bir başkası STK'ya başkan oluyor, bilindik ayak oyunlarıyla. Yanına işsiz güçsüz iki kişi daha alıp toplumda söz sahibi olmaya çalışırken, kendisi kanaat önderi rolüne soyunuyor. Tek derdi, yıllar boyu yaşadığı ezilmişlik dürtüsünü yansıtma psikolojisi ile farklı bir algıya yönlendirmek, düzenlediği organizasyonlarda STK üzerinden vergisiz bilet satarak insanları kaz gibi yolmak.
 

Veya, reklamını ve insanların bastığı sırtını şahsi hesabına ranta çevirmek.

Daha genele yayacak olursak. 

TV'lerde yayınlanan açık oturum ve tartışma programlarındaki katılımcıların durumu da pek farklı değil aslında.

Ulusal güvenlik konulu açık oturumdaki konuşmacılarla, toplumun çoğunu etkileyen sağlık, siyaset, ekonomi, coğrafi gibi alanları konu alan programların konuşmacılar yine aynı kişiler. 

Kişisel gelişimde T tipi insan modeli karakterle uyumlu olmak zorunda. Yani insan geliştikçe kendisini ele geçiren ilkel egosu törpülenir ve karakteri naif bir hâl alır. Terbiye alt yapısı ve görgüsü uygunsa, Tevazuyu kibrin arka kapısı olmamak kaydıyla hayatına yerleştirir.
 

Yüce Yaradan Rahmet eylesin!

Geçtiğimiz gün Bitlis Tatvan'da askeri helikopterimizin kaza kırıma uğraması sonucunda birisi benim Kuzenim, İstihb. Alb. Şentürk AYDINYER olmak üzere 11 askerimiz şehit oldu. Kaza sonrası TV'lerde yine bilindik görüntüler; konuyla alakası olmayan sınıfa mensup asker emeklileri, her konuda olduğu gibi helikopter kaza-kırımıyla ilgili malumat satmaya başlayınca, ilk başta yazdığım fıkra aklıma geldi. 
 

Genel kültür ve bilgi paylaşımı elbette!
 

Fakat, makbul olan bilginin doğrusudur. 

Yanlışı istenmeyen sonuçlar doğurur. 

Bu memlekette konunun uzmanı kişiler tarafından, akademik ve bilimsel verilere dayalı açıklamalar yapılması gerekiyor. Aksi halde sokaktaki insan her duyduğuna, okuduğuna ve izlediğine inanmaktan nöronlarını yakacak.

KALIN SAĞLICAKLA!!