Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

İsmail Saymaz, Hikmet Tekin'i bilir mi acaba?

İsmail Saymaz, Hikmet Tekin'i bilir mi acaba?

Daha 27 yaşında, sırf ülkücü bir belediye başkanı olduğu için hanin bir pusa da hem de annesi ve kardeşi ile birlikte şehit edilen Hikmet Tekin’i.

Abdurrahim Karakoç bu şahadeti şu dörtlükle anlatıyor:

'Mücahit maddeye yapar akını,
Devrimci soygundan tutar yükünü.
Biz toprağa verdik HİKMET TEKİN’İ,
Kotil'in, Zana'nın bayramı nasıl?' 

Evet ülkücü Bingöl Belediye Başkanı Hikmet Tekin, bir ziyaretten otomobiliyle dönerken yaylım ateşine tutularak şehit edildi. 

Olayda, Hikmet Tekin'in annesi Hamdiye Tekin ve kardeşi İhsan Tekin de şehit oldular.

O araçta üç can daha vardı: Hikmet Tekin'in ablasının çocukları Mithat, Niyazi ve Selma Dopdoğru...

Mithat ve Niyazi, saldırı anında araçtan yara almadan çıkmayı başardı. 

Selma da kurşunların hedefi olmaktan, anneannesinin kendisini siper etmesiyle kurtuldu. Büyük şok yaşayan Selma Dopdoğru, aradan geçen 41 yılda hiç konuşmadı.

Dile kolay tam 41 bir yıl bir cümle bile etmedi.

Olayın acısını yüreğinde saklayan Selma Dopdoğru o acılar ile vefat ederek sevenlerine, sevdiklerine kavuştu.

Kim bilir orada şimdi neler konuşuyorlardır?

İnanın bana Hikmet Tekin’in başına gelenler başka bir ideolojik yapının başına gelseydi, Selma anamızın olaydan sonraki 41 yıllık hayatını başka biri yaşamış olsaydı haklarında onlarca filim çekilir, onlarca kitap yazılırdı.

Onların yazılmadı, onların haklarında filimler çekilmedi, onların çillerini belirli bir kesim hariç kimseler bilmedi...

Niye mi?

Niyesini anlatmaya gerek var mı?!

Bakın İsmail Saymaz gibi kalem tetikçilerine anlarsınız.

Vicdandan, insanlıktan, hukuktan dem vurup meydanı insan hakları sloganların da kimseye bırakmayan bu zevatlar bir teröristin hafıza kaybını ülkenin vicdan kaybına eşit tutmuş.

Hadi kalem hokkabazı, kelam yobazı seni!

Bir de ihanetin “güvercin” kanadından demiş ve Atatürk’e olan sevdasını anlatmış Aysel Tuğluk denen teröriste.

Neymiş efendim hafızasını kaybediyormuş.

Etsin, etsin de biraz insanca yaşar en azından.

Saymaz’a saymakla bitiremeyeceğimiz şehit ve şehitlerin ardından yaşanılan hazin hikayelerimiz var bizim.

Ama vicdanını ihanete peşkeş çekenlere onların hangisini anlatsak duyma organları asla bizi dinlemeyecektir.

Saymaz’ın vicdandan dem vuran ve hafıza kaybı yaşayan liboş Türklere,  vicdan sömürüsü olarak sunduğu Aysel denen kadın bakın bizim hafıza penceremizden nelerin altına imza atmış durumda ;

-11 Aralık 2006’da  Doğubayazıt ilçesinde düzenlenen açık hava toplantısında yaptığı konuşmada  “Halen operasyonlar devam ediyor, halen dağlarda kardeşlerimiz yaşamlarını kaybediyor, halen tecrit devam ediyor”  dedi…

- 21 Mart 2007 tarihinde Van’da “Sayın Öcalan sıradan biri değildir. Kürt sorunu konusunda savunduğu fikirler geniş kesimler tarafından kabul görmektedir” dedi… 

-16 Mayıs 2006’da DTP Batman İl Kongresi’ne yaptığı konuşmada, “PKK’yı terörist ilan etmelerinin sorunun çözümüne katkıda bulunmayacağını, terörist olarak nitelendirilen insanların kimilerine göre kahraman olduğunu, Öcalan’ı terörist ilan etmeleri halinde halkın karsısına çıkamayacaklarını” söyledi.

- 17 Temmuz 2007’deki “Öcalan için sayın ifadesini kullanmaya devam edeceğiz”, “PKK ve Öcalan Kürt sorunundan bağımsız düşünülemez” sözlerini hem de “milletvekili” iken söyledi.

Çözüm süreci dedene o dönemlerde PKK'nın en güçlü dönemini yaşadığını savunan Aysel Tuğluk, "İsterse savaş seçeneğine yönelebilir ve sonuç da alabilir" diyordu…

Hendeklere gömüldüler.

Hafıza kaybı anasının acısından mı, hendek kaybından mı bir kez daha düşün.

Yetmedi!

Vekil aracında gizlice terörist kaçırdı, sakladı, tedavi ettirdi.

Saymaz’a saysam acaba anlar mı “güvercin” kanadı dediği tarafında ihanet boyutunu.

Güvercinleri böyle ise şahinlerini tarife gerek var mı?

Saymaz şunu iyi anlamalı ki, bunlar hafızalarını kaybetse de  günah galerisi onları asla  affetmeyecek. 

Vicdan sömürüsünün en son yapılacağı yerdir terör temsilcileri...
Kim ki buna imza atıyor, şehitlerin elleri onun  her iki cihanda yakasındadır.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi