Son zamanlarda birde tarihi kahraman üretme hastalığı çıktı. Son kahramanımız Kudüs nöbetçisi Topçu bölüğü komutanı Iğdırlı Hasan Çavuş.

Konuyu sosyal medya hesabımda yayınladıktan sonra iddianın ilk kaynağı gazeteciyi araştırmaya başladıkça altından başka bir gerçek çıktı. Hasan Çavuş karakterini hayalinde canlandırıp, gerçekmiş gibi kamuoyuyla paylaşan gazetecinin geçmişi ilgimi çekti. Gazetecimizin Kudüs ziyaretinde Türkiye aleyhine yaptığı casusluk faaliyetinin üstünü kapatıp, dikkatleri başka bir yöne çekmek için bu hikayeyi kullandığı anlaşılıyor. Konuyla ilgili olan metni dikkatle okuduğunuzda olayın masaldan ibaret olduğunu anlıyorsunuz.

Wikipedia’ya göre Türkiye ile ilgili belgeleri Irak ve Libya’ya satarken yakalanıp, casusluğu tespit olunup mahkum edildikten sonra ülkeden kaçan, Murat Bardakçı’nın babası olan, sonrasında kaçak yaşadığı Almanya’da tekrar evlenen, İlhan Bardakçı isimli bir gazetecinin Kudüs ziyaretinde güya konuştuğu. Kimsesiz, nur yüzlü, ak sakallı amcanın yıllardır orada bekleyen Osmanlı askeri Iğdırlı Hasan çavuş olduğunu yazmasıyla başlıyor masal. Adamı bulmuşsun, Kudüs’te meczup deli gözüyle bakıyorlarmış “Amca görev tamamlandı” deyip memleketine getireydin ya hayrına. Çoluna çocuğuna kavuşsun. “Oğul ben burda düzenimi kurdum gelmem” mi dedi? Tabi bizim eyyamcı tayfa hemen çökmüş hikayenin üstüne. 

Seçim üstü Filistin ve Gazze üzerinden prim yapmaya çalışanların yeni oyuncağı böyle şeyler. Osmanlı askeri Filistin ve Trablusgarp’tan çekilirken İngiliz işbirlikçisi arap aşiretleri ikmal yollarını basarak Osmanlı askerlerine çok ağır zaiyatlar verdirmişti. Kudüs, Şam, Gazze gibi kentlerde Osmanlı askeri avı başlamış yakalanan askerlerimiz halk tarafından dövüldükten sonra, esir alınıp, kireç kuyularına atılmış kör veya sakat bırakılmışlardı. Evvela hepsine yüce Allahtan rahmet diliyorum. Şimdi gelelim kahramanımız meselesine. Kahramanımızın Gazze sancağının Kudüs nöbetini tek başına yılarca tuttuğu rivayet ediliyor.

Bilimsel tarih mi, resmi arşivler mi yalan söylüyor? Bütün Osmanlı askeri çekildi, baskınlar oldu birçoğu esir düşüp şehit edildi yazıyor yerli ve yabancı kaynaklarda. Sizin Hasan Çavuş’ta bu olayı uyduran gazeteci gibi yabancı devletlere çalışan ajan veya işbirlikçi değilse eğer, işgalle birlikte diğer Osmanlı askerleri gibi İngilizlere esir düşüp şehit olmuştur. Bu kadar palavraya gerek yok.

Bu hızla giderseniz yakında Hasan çavuşun sülalesi veya akrabaları torunları ortaya çıkıp Filistin’den tazminat ister. İşte ben desem ki Hasan çavuş annemin dayısıdır olmadığını nasıl ispat edeceksiniz? Tamam kendinizi göstermek için yapın birşeyler ama kutsal duyguları, mukaddes mekanları alet etmeyin. Bak sizden görecekler yarın öbürgün seçime kadar en az bir on il derneği daha geçmiş tarihli çavuş onbaşı nöbeti hikayesi yazacak. Ondan sonra gel, körü köprüden geçir.

Rapunzel kadar masal ve hayal ürünü olan bu kahramanımıza Kocaeli’de anma gecesi düzenlendi ve seçim startı vermiş siyaset ehlileri bu anma gecesinde gözyaşlarıyla konuşma yaptı. Hazır eliniz değmişken çizgi roman kahramanı yüzbaşı Volkan’ı da ansaydınız. Oda az kahramanlık yapmamıştı Kore ve Kıbrıs’ta. Allah'ım sen aklıma mukayyet ol! Delinin birsi kuyuya taş atıyor, sonrası malum. Hadi o STK yönetimi işin reklamında, çok araştırmamışlardır. İlhan Bardakçı’nın bile kim olduğunu bu yazıyı okuduktan sonra araştırırlar.

Peki binlerce lira alan danışmanlar neden araştırmıyor bu konuyu? Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve Milletvekilleri bilemez ki Konjonktüre göre katılım sağlar, hatta konuşma yaparlar.   
Bütün şehitlerimizin, gazilerimizin. Evvelce gidenlerin ruhları Allah’ın rahmetiyle, huzur içinde uyusun.

KALIN SAĞLICAKLA!