Hatırlayın!
Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 2008 yılında Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan'ın davetiyle Ermenistan-Türkiye maçını izlemek üzere Yerevan'a gitmişti.
Gül’ün 2008'de gerçekleştirdiği Yerevan ziyaretinden ne askerimiz, ne başbakan Erdoğan memnun değildi.
Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Gül’ün başdanışmanlarından birine dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u işaret ederek ‘Ermenistan’a gitmeni o da istemiyor’ dediği halde o inadına gitti. Bu süreç protokollere giden yolu açtı.
Ben o zaman Azerbaycan’daydım!..
Bu durum kardeş ülke arasında o kadar sorun yaratık ki; en sonunda Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan’ı ziyaret etti ; Azerbaycan Milli Meclisinde bir konuşma yaptı.
Konuşmasında Azerbaycan İstiklal Marşını okudu ve “ben yaşadığım sürece Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarından Ermenistan çekilmediği sürece Ermenistan ile ilişki yok“ dedi.
Ve iki ülke arasında normalleşme ondan sonra başladı.
Bunu niye anlattım?
Azerbaycan’ın bugün yaşadığı gerilimde Türkiye Cumhuriyetinin (HDP HARİÇ) iktidarı, muhalefeti, vatandaşı, askeri ile nasıl tek ses olduğunu göstermektedir.
Allah muhafaza bugün devletin başında Abdullah Gül olsa bu savaş durumuna acaba nasıl yaklaşırdı?
Abdullah Bey Ermeni mevkidaşı ile maç izleyecek diye Azerbaycan bayraklarını stada sokmayan o günkü siyasi irade bugün olası bir savaşta Azerbaycan’a asker gönderecek iradededir.
Ve gün geldi o irade Ayasofya’yı cami olarak açtı.
Akabinde Ermenistan Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesine dair tepki mesajı yayınladı.
Saatler sonra Ermenistan Azerbaycan’ın Tovuz iline top atışları gerçekleştirdi.
Saldırı sırasında biri general olmak üzere 11 Azerbaycan askeri şehit düştü.
Provokatör tutum sergileyen Ermenistan zaman zaman ateşkesi bozmakta ve bunu da planlı bir şekilde yapmaktı.
Planlamayı ise; Rusya’nın istekleri, çıkarları üzerine yapmaktadır.
Bu saldırılar Azerbaycan toprakları işgal edildiğinden beri var ve ateşkesi her defasında Ermenistan bozmaktadır.
Bu sefer ateşkesi işgal ettiği topraklardan değil, çok farklı bir bölgeden stratejisi çok önemli bir bölgeden yaptı.
Üstelik sivilleri hedef alarak yaptı.
Neresi bu bölge?
TOVUZ
Tovuz’un stratejik önemi ne?
-Bakü-Tiflis-Kars tren yolunun geçtiği yer,
-Bakü-Tiflis-Yumurtalık, Bakü-Ceyhan boru hattının geçtiği güzergah.
İşte bu noktaya yapılan saldırı öyle sadece Ermeni vandallığı, ermeni hükümetinin iç siyasetine yönelik artistliği olarak değerlendiremeyiz.
Saldırı tamamen Rusya’nın Türkiye’ye mesajıdır.
Rusya Suriye, Libya, Mavi Vatan ‘da mücadele ettiği Türkiye’yi başka bir cepheye çekiyor.
Rusya, TANAP projesi ile Türkiye’nin değişen doğal gaz pazarına bomba koymak istiyor.
Yani Rusya uzun yıllardır Türkiye’ye tabiri caizse “kazıklayarak” sattığı doğal gaz pazarını kaybediyor.
Yani dünya dengelerinde uzun süredir ben de varım diyen Rusya, Türkiye- Azerbaycan kardeşlik ve stratejik ortaklığına karşı ermeni kozunu, piyonunu yeniden gaza getirdi.
Ama bu sefer açık açık ve acımasızca getirdi.
Ermenilerin tarihini incelerseniz göreceksiniz ki, bugün Türk coğrafyasının bütünlüğünü bölen ve kendilerine vatan dedikleri yerleri Ruslar onlar bağışlamış ve uydurma bir devlet oluşturmuştur burada.
İşte o devlet Rusya her dara girdiğin de ve savaş çıkarmak istediğinde maşa olarak kullanılmakta öne itilmektedir.
Bütün varlığını ise TÜRK düşmanlığı üzerine yürütmektedir.
Peki bu uydurma devletin sırf TÜRK soylu diye Azerbaycan’a düşmanlık ederken onun karşısında gücü nedir?
Gelin hiçbir devleti ortaya katmadan Azerbaycan ve Ermenistan'ı sadece askeri güçleri açısından değerlendirelim;
-Her ikisinde aktif asker sayısı hemen hemen aynı fakat seferberlik durumunda yedekte bekleyen Azerbayca`lı asker Ermenistan’dan oldukça fazladır.
-Azerbaycan'da askerlik çağına gelen genç sayısı Ermenistan’ın 3 katı fazladır
-Azerbaycan`da savaşa hazır tank sayısı, Ermenistan’ın iki katdır.
-Azerbaycan'ın hava savunması, helikopter, savaş uçağı gücü, karşı tarafın iki katıdır.
-En önemlisi Azerbaycan`ın savunma bütçesi, Ermenistan’dan iki kat fazladır.
Dikkat edin Azerbaycan bu güce ikinci bağımsızlığı sonrası gelmiştir.
Çünkü Azerbaycan`ın daha önce SSCB döneminde böyle bir ordu kurma şansı yoktu ve ayrıca SSCB özelikle Azerbaycan Türklerini silahsızlandırıyor, devlette askeri alanda önemli yerlere getirmiyordu. Bu alanda ise ermeniler en sadık askerleriydi.
Zaten Dağlık Karabağ savaşları başladığında Azerbaycan Türkleri bu açıdan hazırlıksız yakalanmış ve topraklarının işgal edilmesinin önüne geçememiştir.
İki ülke arasında güç dengesi Azerbaycan lehine bu kadar fazla iken , Azerbaycan neden işgal altondaki topraklara bir gece ansızın gitmiyor?
Elbette Rusya faktörü.
İyi de artık “Rusya’nın canı cehennem inceldiği yerden kopsun, ya istiklal, ya ölüm” deme zamanı gelmedi mi?
Azerbaycan bu konuya artık savaş sebebi olarak bakması gerekirken Türkiye ne yapmalı?
İlk iş olarak ülkemizde sayıları 30000'i bulduğu söylenen kaçak Ermeni işçiler derhal sınırdışı edilmeli.
Son söz olarak!
Ülkemiz Cumhurbaşkanı Ermenistan saldırılarına karşı giriş cümlesi olarak şunları kurmuştu ; “ Ecdadın asırlar boyunca bu görevi Kafkaslar ‘da neyse yine yerine getirmeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı ecdat diyerek kimden bahsetti?
Azerbaycan’ı Rus-Ermeni-İngiliz üçlüsünden kurtaran “Kafkas İslam Ordularından” bahsediyor.
Sahi Libya, Suriye, Mavi Vatan derken Kafkas Cephesini de yeniden açma zamanı gelmedi mi?
Hazır Abdullah Gül yokken, devlet ihanet örgütlerinden temizlenmişken bir Nuri Paşa o coğrafyalara göndersek ne kaybederiz?
Kardeşlerimiz için yeniden şehadet şerbeti içmeye değmez mi?
Ne diyordu Paşam bize vasiyetinde “ Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir”
Vasiyete uymayan kahrolsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.