Volkan AYDEMİR

Volkan AYDEMİR

FRANSA’YA NANCY PELOSİ GOLÜ VE BÖLGEMİZDEKİ GELİŞMELER ÜZERİNE   

FRANSA’YA NANCY PELOSİ GOLÜ VE BÖLGEMİZDEKİ GELİŞMELER ÜZERİNE   

Asıl adı Nancy Pelosi!. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı. 1958’de girdiği dini kız okulu Notre Dome’ Enstitüsünden sonra yine Notre Dome’ rahibeleri tarafından kurulan Trinity Washington Üniversitesi’nde eğitim görüp Amerika Ermenileri Ulusal Komitesi (ANC) ile sempatik iyi ilişkiler kurdu.

1997’de Amerika ulusal basını karşısında yaptığı bir konuşmada sözlerini; “ABD ermeni soykırımını resmen tanımadan rahat edemeyiz!” diye bitirdi. Bundan sonra ermeni lobisinin gözde politikacıları arasına giren Pelosi yine aynı lobinin destekleri ile ABD Temsilciler Meclisi’ne seçildi. Bunun yanı sıra, yapmacık duygularını artistik mimik hareketleri ile desteklemesini bilen bir siyasetçi. Daha geriye gidecek olursak; Pelosi’nin okuduğu misyoner okulların temelini atan ve tarihimizde, Cumhuriyet ilanından önce biz Anadolu insanına yabancı olmayan yüzlerce misyoner okulunun kurucusu, destekçisi ve finansörü, Boston merkezli American Board of Commissioners for  Foreign Missions teşkilatı karşımıza çıkar. 1838’de incili ermenice’ye çevirip Osmanlı’da yabancılara verilen kapütilasyonlar neticesinde Osmanlı topraklarında 426 misyoner okulu açıp, aynı anda 25 bin öğrenciye eğitim veren ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Lozan Antlaşması’ndan sonra kesinlikle taviz vermeden kapattırdığı Yabancı Misyon Okulları. Şimdilerde Lozan’ı eleştirip milliyetçilik yapan güruhun bilmeden savunduğu bu misyoner okullarıdır aslında.

Bu kadar ön bilgiden sonra gelelim Pelosi’nin Ermenistan ziyaretine: başta yazdığım gibi Pelosi’nin ziyareti, aslında Amerikan iç siyasetine etkileyecek ve Ermenistan dış siyasetinde ise Fransa’ya karşı ayar vermek için yapılmış önemli bir ziyaretti. Ziyaret esnasında manevi yanından ziyade kesinlikle hiçbir maddi destek sözü verilmediği gibi Amerikan ermeni lobisinin gazıda bu sayede alınmış oldu. İçinde bulunduğumuz zamanda şartlar ve ilişkiler göz önüne alındığında; Amerika Birleşik Devletleri kesinlikle Rusya’nın bölgesinde kendisini zora sokacak bir askeri yardım yapmaz. Bu ziyaretle aynı zamanda İran’da, sokak olaylarının başlaması ise kesinlikle tesadüf değildir. Sürekli belirttiğim gibi İran ve Fransa arasındaki gizli ve güçlü bağ, Rusya’nın olduğu gibi Amerika’nın da çok hoşlandığı bir durum değil aslında.

Buna ek olarak; Ermenistan’ın sürekli Fransa, Amerika ve Rusya arasında kalması tarafların arasında hoşnutsuzluk yarattı. Son günlerde ise Macron’un ve Fransa’daki ermeni lobisinin, Paşinyan tarafından özellikle ön plana çıkarılması ABD erklerinin ve Amerika ermeni lobisinin hoşuna hiç gitmedi. Her iki ülkedeki lobi organizasyonları yöneticileri ve üyelerinin olmazsa olmaz kuralı; ilkönce, vatandaşları oldukları ülkenin haklarını ve menfaatini koruyup kollayıp, sonrasında Ermenistan’a destek vermektir.  Şu an ülke çıkarları ve diplomatik çekişmelere bakacak olursak; Fransa ABD arasındaki Avrupa kapışması, her iki ülkedeki ermeni lobisine de yansımış ve aralarında ayrışma kopma yaşanmasına sebep olmuştur. İşte Pelosi’nin ziyaret amacı da; iç siyasette ermeni lobisinin desteğini kaybetmemek, dış politikada ise, “Amerika ermeni lobisi ve diasporasının gücünü, Temsilciler Meclisi Başkanını Ermenistan’a göndererek göstermek oldu.” Yani özetlersek, ABD ermeni diasporası Fransa ermeni diasporası karşısında çok iyi bir gol atarak, bir sıfır öne geçti ve tarihi bir galibiyet kazandı.

İran olaylarına gelecek olursak: İran vatandaşı Türk ve kürt toplulukların molla yönetimine karşı birlikte başlattığı büyük çaplı bir organizasyon çıkıyor karşımıza. Eğer başarılı olurlarsa, İkinci Dünya Savaşı sonrası bölgede kurulan devletlerin tekrar kurulması özlemi var her iki toplumda. 
Uluslararası politika, birbirleriyle yeni ticari yollar ve enerji hatları için mücadele içinde olan devletlerin temsilcilerinin her gün yaptıkları açıklamalarla yeni boyutlar kazanıyor. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi, dışarıdan bakıldığında öyle görünmese de, Güney Kafkasya ve Avrupa’daki mücadelenin bir yanında aynı tarafta Rusya, ABD, Türkiye, Almanya ve Azerbaycan. Diğer yanın aynı tarafında İngiltere, Fransa, Yunanistan ve Ukrayna var. Ege denizindeki adaların silahlanması sizi yanıltmasın, oradaki durum tamamen farklı. Ege denizinde ne kadar sessiz kalırsa kalsın, Vatikan’ın ve dolayısıyla İtalya’nın doğrudan etkisi var. 
Çok yakın bir gelecekte; bölgemizdeki haritalarda bir değişiklik olacak elbette, yalnız Zengezur koridorunda söz etmiyorum. Zira Zengezur  koridorunu ve sebeplerini ve 9 Mart 2020 tarihinde, henüz Azerbaycan Karabağ’ı işgalden kurtarmamışken başka bir gazetede RUSYA SINIRIMIZDA MAYIN TEMİZLİĞİ başlıklı makalemin son paragrafında;

“Daha önce Suriye sınırımızdaki mayınların temizlenmesi ile aynı nedene bağlı. Küçük resime bakınca; Suriye sınırımızı göç hareketi için temizledik görünüyor. Büyük resim ise; Rusya’dan başlayıp sınırlarımız boyunca devam edecek ve üçlü konsorsiyumla yapılması planlanan bir enerji koridorundan söz ediyorum. Rusya,Türkiye, Azerbaycan ve İsrail ortaklığında Akdeniz’e açılacak boru hatlarının geçeceği ve üstüne inşaa edilecek karayolunda çok uluslu taşımacılığın yapılacağı bir enerji koridoru olacak. İsrail bölgede Türkiye ile ortak olmak istedi. Bu ortaklığın nedeni ise tamamen İsrail’in ihtiyacı olduğu için. Rusya ise Akdeniz’e karayolu açmak istiyor. Azerbaycan Türkiye ise, aralarındaki kara bağını kurup her alanda ortaklık çalışmaları yapmak istiyor. Yıllar önce şehir efsanesi olarak ortaya çıkan ve gerçeğe dönüştüğünü düşündüğüm “İsrail Güney bölgemizde toprak satın alıyor.” Söylentisinin sebebi, açılma planı yıllar öncesine dayanan bu proje. Belki kazan-kazan olmayacak ama ülkem insanı kazanır mı bilinmez.” 

(Euroasiadiarry.news {Türkiye şubesi sonradan kapandı} ve asasmedya.com.daki köşemde çıkan 9.03.2020 tarihli yazıdan alıntıdır.)

Cümleleri ile siz okurlarımızın bilgisine sunmuştum.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler toplantısında yaptığı konuşma sonrasında, perde arkasındaki İngiltere, Fransa ve Rum kesimine mesaj olarak; yakın zamanda Azerbaycan ve Rusya’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyacağı aldığım duyumlar arasında.

KALIN SAĞLICAKLA!

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Volkan AYDEMİR Arşivi