Bilirsiniz meşhur Deli Dumrul hikayesini…

Köprünün başını tutan ve kimsenin gıkını çıkartamadığı Deli Dumrul “Geçenden 5 akçe, geçmeyenden 10 akçe” alır, halkı da canından bezdirir…

Efendim AKP iktidarı da 19 yıllık iktidarının beceriksiz, liyakatsiz yönetimi sonrasında özellikle ülkeyi uçuruma sürüklediği ekonomi alanında köşe tükenip kasa da tam takır kalınca devleti “Deli Dumrul” misali yönetip, yaşanan ağır krizi zaten nefes almakta zorlanan esnafların üzerine salacağı yeni “Salmalar” ile rahatlatmak gibi bir acziyetin içerisine düştü.

Toplumsal olarak hafızamız biraz zayıftır malumunuz o nedenle hatırlatalım; AKP çok değil 1 ay önce Mart ayı içerisinde Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan bir “Taslak” ile karşımızda arz-ı endam eyledi…

Efendim bu taslağın adını da "Kuyum Ticareti Hakkında Yönetmelik Taslağı" koyan AKP iktidarı bu taslak içerisine öyle bir madde ekledi ki “Akıllara ziyan”…

Ne deniyordu “Taslaktaki” 11.maddede : “Ülkedeki tüm kuyumcular kamun bankalarına 500 gr. Altını teminat olarak yatıracaklar”

Bu ne demekti peki? Ülke genelindeki 40 bin kuyumcudan toplanacak 500’er gram altın ile 8.4 milyar TL değerindeki 20 ton altını AKP iktidarı “Teminat” adı altında kamu bankalarının kasasına aktaracaktı…

Hani şu Demirörenler, Çalıklar medya sahibi olsun diye, yandaş müteahhitler işlerini “Bedavadan biraz daha pahalı” “Ballım kaymaklı krediler” ile götürsünm diye her sene yüzlerce milyon dolar “Batık kredi” verip bunları “Görev zararı” adı altında halkın sırtına yükleyen,Hamza Yerlikaya’ların, AKP’li eski vekillerin/bakanların arpalığı olup kasaları boşaltılan “Kamu Bankalarına”…

Tabii bu taslak gündeme gelince kuyumcular baktılar ki pabuç pahalı ortalığı ayağa kaldırdılar, kamuoyu da tepki verince AKP geri adım attı..

Peki biz bunları yeniden neden hatırlattık, yeniden neden yazma gereği hissettik?

Yazalım efendim, yazalım ki nasıl bir “Deli Dumrul” devletinde yaşadığımızın çarpıcı bir örneğini anlatabilelim…

Şimdi efendim 14 Nisan günü yani bugün yayımlanan Resmi Gazete’de yine Ticaret Bakanlığı’nın bir “Yönetmeliği” yayınlandı…

Bu yeni yönetmelik oldukça enteresan maddeler içermekteydi..

Öncelikle memlekette bu yönetmelikle birlikte kuyumculuk yapmak istiyorsanız artık “Yetki Belgesi” almanız şart, bu belgeniz yoksa artık kuyumculuk yapabilmeniz mümkün değil.

Tabii aslında ilk bakışta mesleki yeterlilik ve standartların yükseltilmesi adına alınmış, sektörün yararına bir karar gibi duruyor lakin kazın ayağı öyle değil…

Zira Türkiye’deki 40 bine yakın kuyumcunun işlerine devam edebilmeleri için almaları bir zorunluluk haline getirilen bu “Yetki Belgesi”ni alabilmenin 2 temel şartı var yine yayımlanan Resmi Gazete’deki yönetmeliğe göre…

Bunlardan ilki “Yetki Belgesi”ni almak için başvurduğunuz an itibariyle bir kuyumcu olarak 1 TL bile vergi borcunuz olmayacak…

Yani vergi borcunuz varsa “Yetki belgesi” size verilmeyecek ve siz de kuyumculuk işini artık yapamayacaksınız.

İkincisi ise eğer daha önce iflas etmiş bir kuyumcuysanız tekrar durumunuzu düzeltmiş olmanız falan bir anlam ifade etmeyecek, yönetmelikte gayet muğlak bırakılan “Ticari itibarını geri kazanmak” şartına uymadığınız için “Yetki belgesi” alamayacaksınız. Yetki belgesi alamayacağınız için kuyumculuk da yapamayacaksınız…

Şimdi bana söyleyin; bu ülkede vergi borcu olmayan kaç esnaf çıkar… Bu ülkede son 15-20 yılda iflas eden yüz binlerce belki milyonlarca esnaf var… Bunlardan bir kısmı kendisini yeniden toparlayarak piyasaya döndü ve işlerini yapıyorlar…

Şimdi AKP iktidarı “500 gr. Altınını bana teminat vereceksin” dediğinde alamadığı paradan belki daha fazlasını insanları “İşlerini yapamaz hale getirmek” tehdidi ile karşı karşıya bırakarak “Vergi borcu tahsili” olarak vergi tahsilatını da kamu bankasına yönlendirerek tahsil etmiş olacak.

Vergi borcunu ödeyemeyen “Yetki belgesini” alamayacak ve işini yapamayacak, iflas eden kepengini kapatacak…

Ha derseniz ki “Kuyumcular da eşinin, dostunun, akrabasının üzerine yapar şirketini işine devam eder” Yok efendim bu yönetmelik ile o devir işlemi yapılabilmesinin de önünü kapatıyor AKP iktidarı…

Yani boğazına kadar batan AKP iktidarı kasası tam takır olduğu için kamu bankaları üzerinden sistemi finanse edecek şekilde işte böyle “DELİ DUMRUL” yöntemlerine başvuracak hale gelmiş durumda…

Bu durum AKP’nin “Şahlanıyoruz”, “Büyüyoruz” söylemelerinin altının ne kadar boş olduğunu ve ülke ekonomisinin derin bir kriz içerisinde olduğunu gösteren çok çarpıcı bir örnektir.

AKP iktidara geniş yoksul halk kesimlerinin bir ekonomik kriz sonrasındaki “Umudu” olarak gelmişti….

Ve uzun zamandır söylediğimiz gibi “AKP EKONOMİ İLE GELDİ,EKONOMİ İLE DE GİDECEK”…

Umalım ki giderayak vereceği hasarlar daha da büyük olmasın…