Anadolu'da Şehit Anaların Gözyaşları Atayurt'u Ayaklandırdı
Sevmesini bilenler iyi anlar beni. İnsanınn canından çok sevdiği biri acı çekince daha çok yanar canı. Hele yapacak çok şey varken hiç bir şey yapamamanın mahcubiyeti daha bir çaresizleşdirir insanı. Uyku haram, yemek haram, gülmek haram, hatta yaşamak bile haram gelir bazen.
Yurdumuz , yuvamız , Turan ocağı , ana kucağı Türkiye'miz zor bir süreçten geçiyor. Dünya merak içerisinde Türkiye'nin bu düğümü nasıl çözeceğini izlerken, biz canımızı koymaya yer bulamıyoruz. Bütün Azerbaycan ayakta... Hepimiz savaş ruhunda ve giden Şehitlerimiz için yas içerisindeyiz.
Orada, bizden birileri ölüyor, başımız, gözümüz gidiyor. Burada nefesler tutulmuş ve herkes can havliyle ne yapa biliriz derdinde ... İlki o başlatıyor -sevgili arkadaşım, yılların kadim dostu, Azerbaycan vatandaşı Emrah Garibov. Nam'ı diyar Emrah Vatansever. Genelkurmay Başkanlağına dilekçe gönderiyor: "Beni askere alın, Şehit olmaktan korkmuyorum,düşmanlarımız görsün ki,Türkiye yalnız degildir. "diye arz ediyor . Hepimizin adından söylemek istiyor ki, çok bir şey istemiyoruz .1915' te Çanakkale'de Azerbaycan Türk'lerine sundukları fırsatı bir daha sunsunlar ki ,ölelim kardeş uğruna . Silaha sarılamıyoruz, kaleme sarılıyoruz son çare ... Yaslı gönülleri , kardeş şefkati, kardeş sevdası ısıtıyor . Sonra Bozkurtlar ayaklanıyor : "Türkiye, müsade et yarın Hakkaride'yiz "diye sesler yükseliyor .Bu umut bahşeden ,gurur veren sesler arasından, kutsal bir ses süzülüp , bir "beste" misali kulağımda sesleniyor : O zaman ,Karabağ savaşı devam ederken, Başbuğ'un Erzurum mitinginde yükselen,"Başbuğ'um emret akşam namazını Karabağ'da kılalım." sesleri.
Sonra Gence'den Bakü'ye uzanan yolda Nuru Paşa ve askerlerinin ayak sesleri yankılanıyor ...
İçimi hazin bir huzur kaplıyor . Ölmedik ...!
Birimiz ölürken ,binimiz yumruk olduk ve düşmanın başına ineceğimiz güne, dünyaya, Türk Birliğini,Türk'ün birliğini göstereceğimiz güne az kaldı. Dünya bir kes daha anlayacak Türk'ün şakaya gelmeyeceğini .Bu son artık hiss ede biliyorum .Sabrımız bu kadar yüzsüzce test edilmeyecekti. Madem hayince saldırmaya, pusu kurmaya ,ihanet etmeye cesaret ettiler, sonucuna da katlanacaklar. Şehit olmayı Allah'ın bir lütfu sayan bir millete karşı cahil cesareti gösterenler, bekleyin hesap vermek sıranız yaklaştı. Zaman yine aklayacak. Türk yine, yeni bir tarih şanlandıracak.
Not : Fazla bir şeyim yok bu Vatan için feda edeceğim. Bir naciz vücudum, bir de on beşinde kınalı kuzum var. Çanakkale ' deki on beşliklerden kalırsa geri, hakkım helali değildir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.