ÖLDÜN MÜ EY GENÇLİK?

(BUYAZI ÜLKÜ OCAKLARI`nın ÜLKE GENELİNDEKİ ve KKTC`de ŞEHİTLER İÇİN DÜZENLEMİŞ OLDUĞU SAYGI YÜRÜYÜŞÜNÜ GÖLGELEMEYE ÇALIŞANLARA BİR CEVAP NİTELİĞİNDEDİR.)

Zordu vatanın geçirdiği süreç, zordu milletin içine düştüğü ateş ve herkes bir ümit beklerken ümidini Türk Gencine bağlayan Arif Nihat Asya şöyle seslendi; 'Öldün mü ey gençlik? Eğer öldünse haber ver: ''Onlara hicviye yazan kalemim sana da mersiye yazsın. Yahut ölmediğini ispat et ki, sana olan büyük imanım sarsılmasın ve sana olan destanım boşa gitmesin.''

Öyle ya onlar;  Oğuzların, Kür Şadların, Alparslanların, Fatihlerin, Yavuzların, Yunus Emrelerin, Mevlanaların, Hacı Bektaşların, Sütçü İmamların, Mustafa Kemallerin,  Dilşad Sultanların, Nene Hatunların, Gevher Nesibelerin, Malhun Hatunların torunlarıydı ve ölmemeliydiler.

Umutsuzdu Asya ve Umutsuzluk bende de yavaş yavaş başlamıştı,  düşünüyordum;

Kürşad 40 çerisi öldü de yerlerini Mankurtlar mı aldı?

Beyaz kefen giyip Bizans`a baş kaldıran Alparslan öldü de,  yerini dantelli kefen giyenler mi aldı?

Karadan gemi yürüten Fatih`in yerini, tarladan harman çalanlar mı aldı?

Sina Çölün`de destan yazan Yavuz`un yerini, üç çapulcuya karşı çaresizce slogan atanlar mı aldı?

Sahi kimdi dünya sevgiyi barışı anlatan Yunus Emre, Hacı Beştaş? Şimdilerde onların coğrafyasından `BARIŞ ` çığlığı atanlar kim?

Kimdi `Ya istiklal, ya ölüm` diyerek son devletimizi, bu topraklarımızı bize bırakan ruh?  Neden halk ona ATATÜRK demişti? Ve şimdi kimler son vatan coğrafyasından pay istemektedir?

Nereye gitti Dilşad Sultanlar, Gevher Nesibeler, Malhun Hatunlar onlar artık Alperenler doğurmayacaklar mı?

Sahi Nene Hatun Ruslara balta ile karşılık verirken kaç yaşındaydı bilen var mı?

Ve dün itibariyle kederimin yerini diriliş aldı.

Bir millet dün itibariyle uyanıyordu.

Ölmemişti o gençlik ve işte buradayız dercesine TERÖR`e karşı hep birlikte sokaktaydı.

"Candan isterim Öcalan'ı ziyaret etmek ve benim için büyük bir şeref onur olur" diyen ve terörist başı Öcalan'a özel şarkılar yapmış olan PKK'lı Şivan Perver'i  Diyarbakır`da BARIŞ elçisi olarak çıkaranlar inat `Vatan Yahut Silistre` diyorlardı..

PKK'nın düzenlediği konserlerde "Vallah ben Apo'yu özledim. Dostlar ben Apo'yu özledim." Diye bağıran Ahmet Kaya'ya methiyeler düzenlere mesaj için sokaktaydılar…

“Apo`da namaz kılıyordu” diyen onu MANDELLA`ya benzetmeye çalışan zındıklar için sokaktaydılar…

Kısacası; Habur`da ki rezalet, Oslo`taki ihanet,` Çözüm Planı`daki cehalet için sokaktaydılar.

  
Ve hep bir ağızdan “Sen hiç şühedanın sesini duydun mu?” diye soranlara işte hepimiz buradayız dercesine sokakları inlettiler…

Kurt şehre inince ne haince pusu kuranlar, ne de yüzlerini saklayıp kadın kıyafetleri ile eylem yapanların hiç biri meydanda yoktu…

Evet millet sokağa inmiştir, o sokağa inenlerin arasında  aralarında arap-kürt-laz-çerkez vs…vardı ve hep birlikte şu hakikati haykırdılar,` Kardeşliğimizi bitirmeyeceğiz, vatanımızı böldürmeyeceğiz…`

İşte bu millete de Türk Milleti denir.

Mitinglerde elbette bazı taşkınlıklar olmuştur, bu taşkınlıkların varacağı yer ise mahkemelerdir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Bu taşkınlıkların hedef aldığı adreslerden bazıları sesini çıkarmıyor zira çok suçlular, bazıları da` aman milliyetçi kardeşler biz de sizdeniz, bakın biz de terörü lanetliyoruz` diye haykırıyorlar.

Bunu diyenler şunu unutmasınlar;  MİLLETİN HAFIZASI ASLA UNUTMAZ!...ve MİLLET BAZEN SANDIK DIŞINDA DA  KONUŞUR...

İstikrara oy vermekle, istikbale sahip çıkmak arasında dağlar kadar fark vardır…

Umarım istikbale sahip çıkmak isteyenlerin verdiği mesajı muhatapları iyi anlarlar…

Başkalarının bu süreç sonunda gideceği yeri olabilir ama ölmeyen o gençliğin verdiği mesaj kısaca şudur; Herkes ayağını denk alsın, zira Bizim için başka Türkiye`ye yoktur…

Bunu sokağa inmiş, en demokratik şekilde sahiplerinin yüzüne vura vura söylemişlerdir.

Dirilişin mimarları o gençliğe kurban  olurum ben o …

Vesselam