ZAFERE GİDEN RUH
Albay Reşat Çiğiltepe Ruhu!
Adını Türk edebiyatında altın harflerle yazdıran Ziya Paşa bir beytinde ‘KALKIN EY FELLAH-I VATAN DEDİLER KALKTIK, HERKES OTURDU BİZ AYAKTA KALDIK’ diyordu.
Bu vatan sevgisi ile bir de evlat yetiştirdi.
Öyle bir evlat ki; Türklüğün sessiz onuru, gururudur, cesaretinin temsilcisi bir evlat.
Türk Ulusu'nun temsil ettiği tüm değerleri üzerinde toplayan bir kahraman.
Evet Albay Reşat Çiğiltepe’den bahsediyorum.
Soyadını kurtuluş mücadelemizin Çiğiltepe Vakası’ından alan Albay Reşat birçok cephede Mustafa Kemal ile birlikte olmuş, onun emrinde sayısız başarılara imza atmıştır.
Bu sebeptendir ki Mustafa Kemal 30 Ağustosa giden yolda savaşın en önemli bölgesini almayı ona görev olarak vermişti.
Burası ÇİĞİLTEPE’ydi!
Bu tepenin önemini çok iyi bilen Yunan Başkomutanı Trikopis ise, en zinde kuvvetlerini, üstün ateş gücüyle bu tepeye yığmış; tahkimatı tamamlamıştı.
Sincanlı Ovasından Dumlupınar'a kadar tüm yolların önündeki en stratejik engel olan- Çiğiltepe'yi düşmandan temizlemesi emrini alan Albay Reşat var gücü ile mücadele etmektedir.
Ve bu mücadele tarihe şu kayıtlarla düşer:
Saat 10.30!
27 Ağustos 1922 sabahı saat 10.30'da Mustafa Kemal telefonda komutana;
'' Reşat Bey, bu önemli tepeyi ne zaman alacaksınız? ''
'' Komutanım, yarım saat sonra alacağız. ''
'' Başarılar diliyorum. ''
Saat 10.45
Mustafa Kemal (10.45):
''Düşmanın halen direndiğini görüyorum. Gözümüz o tepede, çok önemli.
''Komutanım tepeye düşman bir tümen yığmış direniyorlar. Ama alacağız komutanım, mutlaka alacağız.''
Saat 11.00
Mustafa Kemal (11.00):
''Reşat Bey’i istiyorum.''
''Komutanım Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti. Okuyorum, komutanım: Yarım saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam komutanım.''
Gözyaşları çok nadir görülen Mustafa Kemal’in gözlerinden o an yaşlar boşanır…
11.45’te Başkomutanın telefonu çalar:
"Çiğiltepe alınmıştır komutanım. Yüzlerce ölüsünü bırakan düşman Sincanlı Ovası’na doğru kaçmaktadır, arz ederim."
Albay Reşat 45 Dakikalık gecikme için canından vazgeçebilecek kadar sözüne bağlı ve şerefli bir vatansever olarak tarihteki yerini alır.
Albay Reşat’ın bu onurlu hareketi arkasından gelen askerlere motivasyon kaynağı olmuş ve zafer kazanılmıştır.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa şöyle ifade eder:
''Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Burada şehit olan kahraman evlâtlarımızı minnetle anıyorum, ruhları şâd olsun. '' Başkomutan Mustafa Kemal.
Bu ifadeler bugün Afyon Sandıklı’da olan Albay Reşat’ın abidesinde yazmaktadır.
Diyeceğim o ki; Eğer bir gün yolunuz Sandıklı-Afyon arasına düşerse, lütfen O'nu ziyaret ediniz.
Marmaris, Bodrum, Kuşadası, Antalya Fethiye gibi hemen çoğunluğumuzun yılda en az bir kez tatil için geçtiği yol üzerindedir O.
Yolda giderken karşınıza "Albay Reşat Bey-Çiğiltepe Şehitliği 10 km." diye yazılı bir küçük tabela çıkarsa hiç durmadan o yola direksiyon kırın.
Çünkü altınızda sürdüğünüz arabadan, tatile gittiğiniz o beldelere kadar ve hatta aldığınız nefese kadar her şeyinizi o şehitliğe borçlusunuz.
Evet, bir 30 Ağustos’u daha anıyoruz!
Herkes zafer bayramı dolayısı ile gururlanıyor, şerefleniyor ve güzel cümlelere imza atıyor.
Ve ben olaya Albay Reşat’ın ödediği bedelden bakıyorum.
Albay Reşat’ın bünyesinde bize çok önemli mesaj var, o mesaj: GÖREV BİLİNCİ VE SORUMLULUK AHLAKI.
Ne dersiniz; Albay Reşat’ın o ruhu bugün hepimizin ruhuna işlese ekonomiden teröre kadar sorunlarımız bu kadar acı olur muydu?
Ne dersiniz acaba biz de bir gün; çöpleri zamanında toplatamadığı için belediye başkanı, afete karşı gerekli tedbiri almadı diye ilgili bakan, hastanesindeki sağlık skandalından dolayı başhekim, askerini koruyamadı diye bir kumandan, yanlış habere imza attı diye bir medya patronu, her seçimi kaybediyor diye bir parti lideri, halkına verdiği sözü yerine getiremeyen iktidar sahiplerinden intihar olmasında istifa edebilen tipleri görecek miyiz?
Sahi biz aldığı emri yerine zamanında getiremediği için hayatına kıyan bir ecdattan, aldığı görevi yan gelip yatarak halletmeye çalışan bir nesil haline nasıl geldik?
Bence 30 Ağustos Zafer bayramından almamız gereken en önemli mesaj Albay Reşat ruhudur.
O ruh ogün ülkemizin kurtuluşuna giden yoldu, bugün kalkınması giden yoldur.
O ruhu taşıyanların zafer bayramı kutlu olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.