Uzayın keşfi
ABD, AB, Rusya, Çin ve İngiltere uzay çalışmalarıyla adeta yarış halindeler. Uzayın hayal edilemeyecek kadar büyük olması ve keşfindeki zorluklar, bu ülkeleri çatışmaktan ziyade uzayın keşfine katkı yapmaları yönünde bir davranışa sevk etmektedir.
Dünya üzerinde önde olma veya liderliği tamamen kaptırmama arzusu ve dünya için uzaydaki imkanları keşfetmek ve elde etmek isteği, uzayın keşfini teşvik etmektedir. Açıktır ki gerek milli devletlerin gerekse dünyamızın geleceği bilimin öncülüğünde, teknolojinin gücü ile şekillenecektir.
Hayatımıza bilimin parametreleri yön vermektedir. Evrenin bizim ölçülerimize göre sonsuz büyüklükte olmasına paralel olarak bize sunduğu imkanlar da sonsuzdur. Bugün itibarıyla öncelikle kendi galaksimizde karşılaştığımız zorluklar, daha sonra da evrendeki zorluklara karşı bu küre üzerinde bulunan biz insan soyu bir mücadele içindeyiz. Bu mücadelenin galibi de mağlubu da doğal olarak insanlıktır. Uzayın dünyalılar tarafından iyi niyetli olarak kısmen dahi keşfi çok soruya ve yeni imkanlara kavuşmamızı sağlayacaktır.
İddia edildiği gibi üzerinde yaşadığımız dünyanın imkanları "bu kadar nüfusu beslemez" laflar yanlıştır. Dünyanın enerji kaynaklarının yetmeyeceği tezi de yanlıştır. Uzayda da birçok imkân dünyamız için vardır. Yeter ki insan akıl ve bilim yoluyla çalışmaya devam etsin. Uzayda ne arıyoruz? Bu sorunun cevabı olamaz çünkü uzayda o kadar çok şey arıyoruz ki, bunu şunu arıyoruz gibi bir cevap verilemez ancak aradıklarımızı kategorik olarak söyleyebiliriz. Şöyle ki uzayda birinci olarak nasıl bir evrende yaşadığımızı, bu evrenin geçmişini, bu evrenin nereye doğru evrileceğini, evrenin boyutlarını, evrenin tabi olduğu kanunları, evrenin jeolojik yapısını, evrenin işleyiş parametrelerini ve evrenin dünyamız için taşıdığı imkanları arıyoruz.
Şu anda kitabileştirdiğimiz temel bilimlerin evrenin her yerinde ne kadar geçerli olup olmadığını da arıyoruz. Bu kadar devasa büyüklükte bir evrende yaşayınca soruların ne kadar zor ve cevaplamaktan ne kadar yetersiz olduğumuzun farkındayız. Bir şey var ki bizim azmimizi artıran bu zorluklardır. Hangi yolu izleyeceğiz? Şüphesiz rasyonel, ampirik, olmayanı ergi yöntemi, temel bilimler, teknoloji ve değişkenler ve fiziki parametreler, mevcut temel büyüklükler, madde, anti madde, paralel evren ve büyük patlama gibi bilimsel çalışmalar üzerinde yoğunlaşacağız. Uzayın derinliklerine indikçe birçok algımız değişecek, dünyanın stres, sinirsel ve kutuplaşmış yapısından uzaklaşarak birlikte uzayı tanıma gayret ve felsefesiyle yola devam edeceğiz.
Uzay bize bugünkü dünyanın sıkıcılığından az da olsa rahatlama fırsatı verecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.