15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümüne bütün Türkiye FETÖ’yü lanetlerken, bu örgütün yetiştiği fikir menbasının hiç konuşulmadığı ve tartışılmadığı garip değil mi?

Fetullah Gülen cemaati ve diğer adıyla hizmet hareketi olarak yıllarca her sahada aktif olan bu örgüt hangi fikirden beslendi?

Bunların bir emirle kendi vatandaşlarının ve dindaşlarının üzerine bomba yağdırmasına sebep olan inanç nasıl oluştu?

Askeri disiplin ve hiyerarşi ile yetişmiş paşaların ölümüne itaat ettiği şey Fetullah Gülen’in şahsı mıdır, yoksa onun yarattığı inanç sistemi midir?

Siyasileri, basını, hukukçuları ve sözde aydınları ile bütün Türkiye kulaklarını tıkamış, gözlerini kapatmış, FETÖ’yü yaratan fikir kaynaklarının ülkede cirit atmasını sessizce seyrediyor.

Bu sessizlik FETÖ’nün ortaya çıkmasından önceki sessizliğin ve vurdumduymazlığın aynısıdır.

Cemaat, hizmetten FETÖ’ye dönüşmeden önce nasıl itibar görüyor, devletin her kademesinde faaliyet gösteriyor ise, bugün diğer tarikat ve cemaatler de aynı durumda.

Hepsinin televizyonu, gazetesi, sosyal medya hesapları ve binlerce müridi var. Devlette kadrolaşmışlar. Siyasiler oy uğruna önlerinde el-pençe duruyor. Birer holding kurmuşlar. Ekonomik ve siyasi güçleri var. Dün Fetullahçıları televizyonlarında konuk edip halka sempatik gösterenler, bugün başka tarikat şeyhlerini parlatıyor.

Bunların arasında yeni FETÖ’lerin çıkmayacağını kim garanti edebilir?

Aynı Fetullahçılar gibi hepsi, dini tebliğ ettiklerini söylüyor. Kurdukları dernek, vakıf, yurt ve kurslarla çok büyük bir güç elde etmişler. Yurtlarında ve kurslarda neler öğrettikleri hakkında kaç kişinin bilgisi var? Hepsinin ortak öğretisi “Şeyhe itaat ve biat”

Bakın Mahmut Ustaosmanoğlu “Müridin Mürşidine karşı riayet etmesi gereken kurallar” başlığı ile yazdığı listede ne diyor:

“Bir insan hocasına niye itaat eder? Allah-u Teala’ya itaat etmek için önce şeyhine, hocasına itaat eder sonra da Allah-u Teala’ya”

Yani Allah’a itaat etmek için önce tarikat şeyhine itaat edeceksiniz.

Bu sadece bir örnek. Günümüzdeki bütün tarikatların temel öğretisi budur. Önce şeyhine itaat edeceksin ki, şeyhin emir verdiğinde ne Allah’ı, ne de üstünü, amirini dinlemeyeceksin. Bu inançla beyinleri yıkananlar ne emir komuta zinciri, ne de askeri hiyerarşi dinlemez. Nitekim hizmet ve Allah rızası için yola çıktıklarını söyleyenlerin 15 Temmuz’da şeyhlerinin emri ile neler yaptığını gördük.

Sanki Türkiye’de tek tarikat-cemaat Fetullah Gülen’di ve deşifre oldu, tehlike bitti gibi bir anlayış var.

Peki, Fetullah Gülen’i yetiştiren Nurcular ne oldu?

Işık evlerinde okutulan Kuran değildi, Said Nursi’nin Risale-i Nur saçmalıklarıydı.

Fetullahçılar buradan ilham aldılar. Ama Nursi’in kitapları hala serbest, Nurcular hala aynı beyin yıkamaya devam ediyor. Basın yayın organları, gazetecileri, kitapları ile Cumhuriyet’e ve Atatürk’e kin kusarak yeni Fetullahlar yaratmayı sürdürüyor.

Diğer cemaatler ve tarikatlar da aynı. Hiçbir tanesinde Atatürk ve Cumhuriyet sevgisi yok. Hangi Kuran kursu veya cemaat yurduna giderseniz gidin, orada öğretilenlerin şeyhe itaat, Atatürk’e lanet ve laik cumhuriyete düşmanlık olduğunu görürsünüz. Bilimden, millilikten, Türklük şuurundan uzak yetişen bir nesil ile daha çok FETÖ’ler çıkarır bu cemaatler.

FETÖ’yü yönettiğini sandığımız yarım akıllı Gülen’e itaat edecek kadar akli melekelerini yitirmiş bir cemaat daha çıkmayacak mı sanıyorsunuz?

FETÖ’yü idare eden üst akılın bütün sermayesini FETÖ’ye yatırdığını sanmak ve FETÖ bitti, tehlike geçti gafletinde bulunmak ahmaklıktır.

O üst akılın daha kaç FETÖ benzeri örgüt yaratabileceğini biliyor musunuz?

Ellerinde, şeyhe itaat etmiş binlerce müridi olan, yüze yakın tarikat ve cemaat gibi bulunmaz bir malzeme var.

Bunlardan istedikleri kadar FETÖ yaratabilirler.

Ve bu tarikat ve cemaatlerin neredeyse tamamına yakının yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantılı olduğu biliniyor. Devletin kayıtlarına geçen (Diyanetin tarikatlar raporu) Süleymancıların CIA bağlantısı bunlardan sadece bir tanesi.

Siz FETÖ’nin fikir babası olan Nurculuğun konuşulup tartışıldığını hiç duydunuz mu? TV’lerde her konuda bilgisi olan(!) sözde aydınların FETÖ ve CIA tartışmalarında neden Nurculuk sorgulanmaz?

“Işık evleri” projesini hayat geçiren Nurcular değil mi? İsmini, Nur=Işık olarak koyan ve bu evlerde FETÖ militanlarını yetiştiren Nurcular için hangi tedbirler alındı?

Gülen örgütünü yetiştiren Nurcular şimdi, “Fetullah bizden değil” diye kendini savunuyor. Ama diğer yandan yeni bir oluşumun temelini atıyorlar. Neo-Nurcuların dört ayrı isim altında sosyal medyada örgütlendiğini bundan 3 yıl evvel bu site haber yaptı. “Nur evleri” adı altında örgütlenen Nurcuların dünkü Işık Evlerinden farkı yok. Fetö’nün çıktığı Işık Evlerinin ismi şimdi Nur evleri oldu. Bugün Işık Evleri bir terör yuvası olarak basılıyor ama Nurcular itibar gören bir dini cemaat öyle mi? Bu gaflet 15 Temmuz’u getirdi işte.

Nurcuların yayın organlarına milyonlarca liralık reklam veren kamu kuruluşları, dolaylı olarak potansiyel bir terör örgütünü finanse ediyor. Devlet’ten reklam alan aynı yayın organları dün FETÖ için yaptıkları güzellemeleri bugün diğer cemaatler için yapıyor.

Basında alenen yer alan “ Falanca cemaat falan bakanlığı ele geçirdi” haberlerini artık ciddiye bile almıyorlar. Tıpkı FETÖ’nün paralel devlet örgütlenmesini ciddiye almadıkları gibi.

Cemaat şeyhlerinin TV’lerde din diye anlattıkları hurafelere, bilim ve akıl dışı menkıbelere sesiz kalıyorlar, tıpkı dün Fetullah’ın toplantılarında anlatılan “Peygamber salonumuza geldi” saçmalığına sessiz kaldıkları gibi.

Yeni paralel devletler, yeni FETÖ’ler bağıra bağıra geliyor. Türkiye’de kaç tane tarikat-cemaat varsa o kadar da FETÖ vardır.

Çünkü, fikirleri aynı, beslendikleri kaynak aynı. Fetullah Gülen’de “Şakirt” yetiştiriyoruz diye yola çıktı, silahlı teröristler yetiştirdi. FETÖ’nün müritlerinin övündükleri en önemli özellikleri “Risale-i Nur” talebeleri olmalarıydı.

Onlar Risale-i Nur talebeliğinden şeytanın talebeliğine geçtiler ama mektep devam ediyor.