Türk Konseyi adı altında kurulan ve Türk Devletleri’nin üye olduğu bir örgüt var.

Tam adı: Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi-Türk keneşi- Turkic Council )

Bu örgütün amacını, Dış politikada ortak tavır belirlenmesi, ekonomik-sosyal ve kültürel alanlarda işbirliğinin geliştirilmesi, barışın sağlanması şeklinde özetleyebiliriz.

2009 yılında kurulan Konsey kısaca, Türk devletleri arasında ekonomik, sosyal ve kültürel işbirliği oluşturmak için çalışıyor.

Bu işbirliği istenen seviyeye gelince bir Türk Birliği adı altında toplanır mı, onu zaman gösterir. Ancak Konsey düzenli olarak her yıl bir ülkede toplantılarını yapmakta ve önemli kararlar almaktadır.

Bir kaç yıl önce İstanbul’da yapılan bir toplantısına ben de katıldım.

Üye ülkelerin üst düzey temsilcileri bir yıllık çalışmalarını anlattılar. Türkiye’de üst düzeyde katılım sağlayarak Konsey’e verdiği öneme dikkat çekti.

Konsey üyeleri: Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan. KKTC’nin yakın bir tarihte Konsey’e katılması bekleniyor. Macaristan ise,gözlemci ülke olarak katılıyor.

Türk Konseyi üye ülkelerin nüfus toplamı ise yaklaşık 150 milyon.

**

Dün Konsey üyelerinin, ekonomi, ticaret ve gümrük bakanları video konferans yöntemiyle bir toplantı gerçekleştirdi. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’da Türkiye’yi temsilen toplantıya katıldı.

Bakan Pekcan toplantıdan sonra yaptığı açıklamada: “Türk Konseyi üye ülkeler arasında yerel paralarla ticaretin yaygınlaştırılmasıyla iş dünyasının döviz bulma sıkıntısının önüne geçmiş olacağız.” Cümleleri ile yerel parayla ticaretin önemine ve faydasına değindi.

Daha önce de dış ticaretin yerel para ile yapılması yönünde açıklamalar yapılmıştı.

Ticaret Bakanı’nın demecini basından okumuşsunuzdur. Amacım haber tekrarı yapmak değil, Türk Konseyi ve Konsey üyeleri ile yerel parayla ticaretinin mümkün olduğunu anlatmak istiyorum.

Bizim muhalif basın ( muhalif derken hükümete değil, milli olan her şeye muhalif olan basın) ve Ana muhalefet partimiz bu projeye herkesten önce karşı çıktı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti Sözcüsü Faik Öztrak, yabancıların Türk parasına güven duymadığını söyleyerek muhalefet bayrağını açtı.

Türk parasının istikrarsız olduğu ve döviz karşısında sürekli değer kaybettiği bilinen bir gerçek. Ancak, dövize olan ihtiyacı azaltmanın da bir alternatifi yerel parayla ticaret yapmayı gerçekleştirmektir.

Bu ilk etapta Türk Konseyi üyeleri ile yapılabilir.

Şu an bu uygulama Azerbaycan ile yapılıyor.

Türkiye’den Azerbaycan’a yapılan ihracatta döviz ile fatura kesilmiyor.

Türk Lirası ile fatura kesiliyor ve ödeme Türk Lirası olarak yapılıyor.

Azerbaycan’da şubesi olan Türk bankaları vasıtası ile ihracat bedeli Türkiye’ye Türk Lirası olarak gönderiliyor. Yani bunu yapmak mümkün. Öncelikle Türk Konseyi üyesi ülkelerin tamamı ile bu anlaşmanın sağlanması bekleniyor.

Sonra, Çin ve Rusya ile yapılması planlanıyor.

Mümkün olur mu? şimdilik belli değil. Ancak Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Dolar baskısından bir nebze olsun kurtulmamızı sağlar.

Buna neden itiraz edildiğini anlamak mümkün değil.

İş dünyasından haberi olmayan siyasetçi ve gazetecilerin ekonomik meseleleri bile siyasi tarafgirlikle eleştirmesi ise, anlaşılır gibi değil.