Yurt dışına gidenler daha iyi bilir.

Seyahatin en sıkıntılı evresi gümrük kapılarıdır.

Vizeniz olsa bile, yabancı bir ülkeye giriş ve çıkışta gümrükte çekilen sıkıntı, gümrük polisinin gereksiz soruları ve takındığı tavır sizi rahatsız eder.

Davet mektubu, otel rezervasyonu ve vize olması önemli değil. Önemli olan gümrükte ki polisin kanaatidir.

Ülkesine girecek yabancının güvenilir olduğundan emin olmak istemesi onun vazifesinin bir gereği.

Gümrük kapıları evinizin kapısı gibidir.

Kendi evinizin kapısını ardına kadar açıp her isteyeni nasıl içeri almazsanız, ülkenin gümrük kapılarına da aynı hassasiyeti göstermelisiniz.

"İnsanlık" adı altında kendi insanınızın huzurunu ve ülkenizin güvenliğini tehlikeye sokma hakkınız yoktur.

Türkiye terörle mücadelede neden başarısız oluyor sorusunun birçok cevabı olsa da bunlardan en önemlisi " ithal teröristler " olduğu gerçeğidir.

PKK Terörü Turgut Özal’ın ithal ettiği peşmergeler ile ivme kazandı.

Irak’ın Kuzeyinden sınırımıza akın akın gelen binlerce peşmergeye sınır kapılarımızı ardına kadar açtık.

Kürt raporu ve Federasyon söylemi ile Türkiye’de Kürt sorunu yaratmak için çaba sarf eden bir Cumhurbaşkanının Ülkeye soktuğu insanlar arasında Kürt terörist olmaması mümkün değildi.

Binlerce terörist Özal tarafından Ülkeye sokuldu.

Şimdi daha büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız.

Suriye’deki iç savaş nedeni ile sınırımıza yığılan yüz binlerce insana kapılarımızı sonuna kadar açtık.

Şimdiye kadar yaklaşık 1,5 milyon kişi ise Ülkeye girdi.

Bu kadar sayıda insanın kolaylıkla Ülkeye girmesinin altında yatan sadece “insani sebepler” mi diye sorgulamak gerekir.

Eğer insani sebepler ise neden Türkmenler kapalı olan kapılar Kürtlere, Yezidilere ve Araplara sonuna kadar açık?

Eğer Mülteci statüsünde kabul ediliyorlarsa mülteci olmanın birinci şartı Türk olmamak mı?

Hiçbir Ülke sınırlarını yabancılara bu kadar kolay açmaz.

Dünyada ki mülteci trafiğine bir bakın.

Türkiye’de yaşanan bu başıbozukluk, keşmekeşlik hiçbir yerde yaşanmaz.

Mülteciler için özel alanlar tahsis edilip, kontrol altında tutulması gerekirken, ,Ülkenin her yerine serbestçe dolaşma imkânı sağlanıyor.

Binlerce İnsan büyük şehirlere kontrolsüz bir şekilde yerleşiyor.

Bunun getireceği sosyal ve ekonomik sıkıntıların yanında güvenlik sorunu daha ciddi ve düşündürücü.

Son günlerde ISİD ile Suriye Kürtleri PYD arasında ki çatışmalardan kaçıp Türkiye’ye sığınanların sayısı daha şimdiden 100 bini geçti.

Bunlar nereden geliyor ve kimler?

Çatışmaların olduğu yer,  Kürtlerin “Kobani” dediği Arapça ismi  “Ayn el-Arap” olan ve Kürtlerin terörist yetiştirdiği yer.

Kobani’de eğitim gören teröristler yıllarca Askerimizi, Polisimizi şehit etti.

Mülteci adı altında Ülkeye girenlerin içinde işte bu teröristlerden çok sayıda olduğunu tahmin etmek zor değil.

Türkiye zaten 30 yıldır terör ile mücadele eden ve yeteri kadar “Yerli teröristi” olan bir Ülke.

Türkiye’deki teröre insan kaynağı sağlayan iki Ülke de Irak ve Suriye.

Son yıllarda bu Ülkelerden mülteci adı altında Ülkeye giren insan sayısı da yaklaşık 2 milyona yaklaştı.

Ve bunlar elini kolunu sallayarak Türkiye’nin (özellikle büyük şehirler olmak üzere) dört bir yanına dağıldılar.

Bu mültecilerin ortak bir özelliği de Türk olmamaları.

Mültecilere, Türk olmadıkları halde “Kardeşlerimiz” diye hitap eden Türkiye’nin yetkilileri:

Şimdi siz terörist yetiştiren ve sizi 30 yıldır terör ile yaşamaya mahkûm eden 2 Ülkeden 2 milyon insanı sorgusuz sualsiz Ülkeye dolduruyorsunuz.

İslam’ı terör ile özleştiren örgütlerin merkezinden mülteci mi kabul ediyorsunuz, terörist mi?

Dünyada ki bütün terör örgütlerinin cirit attığı Suriye’den gelen bu insanların arasında ne kadar terörist olduğunu biliyor musunuz?

Bunları bilmeyecek kadar bilinçsiz olmadığınıza göre, başka bir amacınız olmalı.

Yoksa ABD patentli büyük Kürdistan “ithal teröristlerin” desteği ile mi kurulacak?

https://twitter.com/MurtezaOzturk