Rus Satrancı Amerikan Bilardosu
Doğu Avrupa ve Karadeniz'in Kuzey kıyıları ateş gibi oldu. Özellikle Suriye konusunu işlediğim yazılarımda sürekli belirtiyordum: Amerika bilardo oynamayı, Rusya satranç oynamayı sever. Amerika rakip bir ülke ile ilkönce direkt karşılaşmaz, mümkünse uygun bir devleti kullanır. Rusya sahada her zaman kendi hamlesini yapar. Hal böyle olunca da, Ukrayna konusunda sıkıntıya düşen Amerika, Kuzey Atlanta Paktı üyesi devletlerini Ukrayna krizine dahil etmeği planlıyor. Bu ülkenin NATO üyeliği için büyük bir çaba sarf ediyor. Aksi halde Suriye'den sonra Rusya'ya karşı ikinci saha kaybını yaşayacak.
Ülke gündemini günlerce meşgul eden Montrö boğazlar antlaşmasıda Amerika'nın önünde bir engel tabi.
Montrö neydi?
1936 yılında imzalanmış Boğaz geçiş izinlerini ve denetimlerini Türkiye'ye bırakan önemli bir antlaşmaydı.
24 Temmuz 1923 Lozan'da millet olup, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilanı ile Devlet olmuş Türkiye Cumhuriyeti Devleti; 1936 Montrö Boğazlar Antlaşması ile toprakları üzerindeki egemenlik hakkını kazanmıştır. Yani öncesinde yabancı devletler tarafından oluşturulan bir komisyon tarafından kontrol edilen Boğazların kontrolü, tamamen Türkiye Cumhuriyeti Devletine geçmiştir.
Şimdi fotoğrafa bakıyorum. Şubat ayında Boğazdan 3. Köprünün altından geçen Amerikan Ussr savaş gemisi "Biz kırmızı ışıkta beklemeyiz, daima hazır!" Etiketi ile ikinci resmi paylaşmış. Bu Amerikalıların Bilmedikleri şey! Bizim hazır olma gibi bir çabamız hiç olmuyor. Ülkece ani reflekslere hep hazırız.
Amerika'dan ve Baydın'dan medet umanlara kötü bir haberim var: Bizi sevmiyorlar. Benim ve benim gibi düşünenlerin çok umurunda değil bu durum.
Rusya Karadeniz'e savaş gemilerini ve askeri taarruz botlarını çıkardı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, sayın Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşme sonrası NATO'ya katılma olasılığının görüşüldüğünü basına duyurdu. Zaman alacak tabi.
Türkiye'ye, Karadeniz'e savaş gemilerini sokmak için bildirimde bulunan Amerika Montrö'de belirtilen süre olan, On beş günü beklemek zorunda. Karadeniz'de de ancak 15 gün kalabilecek.
Çünkü Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler sekiz gün, kıyısı olmayan ülkeler, On beş gün önce belli bir tonaj (en fazla 15000 ton) altındaki savaş gemilerini Karadeniz'e geçirmek için izin almak zorunda.
5. Maddesini devreye sokmak için Ukrayna'yı Nato'ya dahil edebilmek uğruna zamanla yarışan Batı dünyası ve Amerikan yönetimi Putin'in önüne geçebilecek mi?
Veya,
Her defasında Türkiye'ye gözdağı ve ayar vermeğe çalışan Amerika yönetiminin bu tutumuna karşı Türk diplomasisi Montrö'nün "2. SAVAŞ ZAMANI" başlıklı maddesinin:
"Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karsısında sayarsa, Türkiye savaş durumu geçiş rejimini uygulamaya başlayacak ancak; Milletler Cemiyeti Konseyi Türkiye'nin aldığı önlemleri 3'te 2 çoğunlukla haklı bulmazsa Türkiye bu önlemlerini geri almak zorunda kalacaktır."
Maddesini yürürlüğe koyup, Daha önce Batılı devletlerin yaptığı gibi Milletler Cemiyeti'ni ve kararlarını görmezden gelirse ne olacak?
Bence oyun Rusya'nın istediği gibi satranç tahtasında devam ediyor.
Unutulmamalıdır ki;
Amerika'nın ihracatımıza vergi ve kota koyduğu içinde bulunduğumuz dönemde bile Türkiye'ye en çok Turist Rusya'dan gelmektedir, ihracat rakamlarımızda fena sayılmaz.
KALIN SAĞLICAKLA!.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.