Ruh zehirlenmesi= İmkansızlık
Çıkar ve makam hırsı Müslümanın ruhunu zehirler. Ruh zehirlendiği zamanda insan imanını kaybeder.
Ruhu zehirleyen ve kişiyi imansız eden şeytani sıfatlar vardır. Bunlar haset, kin, çekememezlik, tamah, riya, dünya ve makam hırsı gibi şeytani sıfatlardır.
Ruhu zehirleyerek insanı haktan uzaklaştıran ve batıla nefer ve sözcü yapan şeylerden bir tanesi de haram yemektir.
Ebul Esved Dueli Hz. İmam Ali aleyhisselamın seçkin yarenlerinden ve her ortamda velayeti savunanlardan bir tanesiydi. Muaviye onun ruhunu zehirlemek, onu imansızlaştırmak ve onun hakka, Velayete karşı olmasını sağlamak için onun evine hediyeler ve bir miktar hakiki bal gönderdi. Muaviye'nin memuru hediyeler ile balı Ebul Esved'in evine getirdiğinde o evde yoktu, camideydi. Hediyeleri ve balı Ebul Esved'in on üç yaşındaki kızı teslim aldı. Sonrasında memur camiye gelerek Ebul Esved'e şöyle dedi; Muaviye sana hediyeler ile bir miktar bal gönderdi. Sen evde olmadığından balı kızına teslim ettim.
Bu sözleri duyan Ebul Esved koşarak evine doğru gitti. Eve girdiğinde kızının parmaklarını yaladığını gördü ve şöyle bağırdı; "Kızım o balı yeme. Zira o öldürücü zehirdir. O balın tatlılığı ile Ali aleyhisselamın muhabbetinin tatlılığını kalbimizden almak için Onu Muaviye göndermiştir."
Bunları duyan on üç yaşındaki kız parmaklarını yere sürdü ve boğazına sokarak balı kustu şu şiiri söyledi; "Ey Hind'in oğlu! Saf bal ile imanımızı ve dinimizi sana satacağımızı mı zannettin. Asla. Vallahi bu olmayacaktır. Ve bizim Mevlâmız Emir'ül Müminindir." (Logmei Haram, s.59)
İmam Ali aleyhisselamın vefalı yareni Ebul Esved'in de sözünden anlaşılacağı üzere Muaviye'nin lokması öldürücü zehirdir. Elbette bu tarz zehirler insanın bedenini zehirlemez, ruhunu zehirler. Ruh zehirlendiği zamanda insan hak ile batılı birbirine karıştırır, batılı savunur ve bu savunmasına kılıflar uydurur, hakka ve velayete değilde batıla nefer olur.
Haram lokmanın insanın iman ve maneviyatına olumsuz etkileri vardır.
Haram lokma insanın dininden geçmesine ve akıbetinin bedbaht olmasına bile neden olur.
Şerik İbni Abdullah ibadet, zühd ve takvada kendi asrında meşhur olmuştu. Bir gün Abbasi halifesi Mehdi Abbasi onu davet etti ve ona şu üç şeyden birisini kabul etmesini teklif etti; Hakimlik makamı, halifenin çocuklarına muallim olmak veya halifenin sofrasında misafir olup bir defa yemek yemek.
Şerik ilk önce hiç birisini kabul etmedi. Ancak halifenin ısrarı üzerine yemek yemeği kabul etti.
Halife aşçı başına bütün malzemeleri haramdan olan bir yemek hazırlamasını emretti.
Şerik her şeyi haram olan yemekten yedi ve gitti. Ertesi gün halifenin yanına gelerek hem hakimliği ve hem de halifenin çocuklarına muallim olmayı kabul etti. (Haram lokma insana neler yaptırıyor.)
Bir gün Şerik ay sonunda aylığını almak için mali işler memurunun yanına geldi. Memur onun maaşını vermede biraz gecikince, Şerik ona biraz acele etmesini söyledi. Bunun üzerine memur; Sen yağmı sattın da bu kadar acele ediyorsun! Memurun cevabında Şerik şöyle dedi; "Yağ da bir şeymidir! Ben bu paranın karşılığında dinimi sattım ve sattığım şey her şeyden kıymetlidir. (Ravzat'ul Cennat, c.4 s.102)
Hz. Resulü Ekrem sallahu aleyhi ve alihi vesellem; "Kim bir haram lokma yerse onun sadece duası müstecap olmayacak aksine onun ibadetleride kırk gün kabul olmayacaktır." (Sefinet'ül Bihar, c.1 s.24)
Haram lokmanın bu denli kötü eseri vardır. Geçmiş zamanda Allah dostları dualarının icabete erme makamındaydılar. Zira onlar çalışıyorlar ve zahmet çekiyorlardı. Nefis riyazeti ve tezkiyesi ile meşgul oluyorlardı. Maneviyat ve hak/hakikat karşısında her şeyden vazgeçiyorlardı. Bazıları maneviyat ve hak duyguları yok olma pahasına hiç bir şeyden, özellikle nefsi dürtülerden ve dünya makamlarından vazgeçmezler ve buna rağmen duanın icabete erme makamına erişmek isterler. Böyle bir istek beyhude bir istektir. Helal haram demeden önüne gelen her şeyi yemekle böyle ulvî bir makama ulaşmak mümkün değildir.
Bir lokma haramın ibadetler üzerinde böyle kötü tesiri varken sadece "BİR GIYBETİN" kötü tesirlerini varın sizler analiz edin!
Ya Rabbi! Akıbetlerimizi hayırlı eyle...
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.