POLİTİK MAĞDUR TİYATROSU
Sevgili okurlar! Ülke gündemini takip etmekten yoruluyoruz. Dün akşam saatlerinde, elimizdeki üç beş kuruşla yatırım yaptığımız İMKB endeksinin sert düşüşüyle uyandık. Ne oluyor? Diye son haberleri takip ederken. Türkiye’de gündem hemen değiştiğini gördük. Bizler, ailesi tarafından aşağılık ve rezilce kendisinden yaşça büyük birisine 6 yaşında nikahlanan mağdurenin adaletini beklerken olan olmuş, gündem hızlıca değişivermişti. Siyasi mağdur yaratmak için yapıldığı belli olan ve merkezi belli olmayan hukuk garabeti bir karar ülkem insanını ikiye böldü.
Muhalefet yanlıları iktidarı, İktidar yanlıları, FETÖ diye adlandırılan yabancı istihbaratların güdümündeki terör yapısını suçladı. Oysa, seçimlere ve yargıya kim müdahil olursa olsun. Bilinmesi gereken tek gerçek; “Adalet mülkün temeli” ise eğer; o mülkün üstündeki, “Egemenlik Hakkı Kayıtsız Şartsız Ulusundur!”
Cumhuriyet rejimlerinin en güzel yanı budur halkın iradesi ve kararı herşeyin üstündedir. Eğer halk seçimlerinde yanılır, yanlış insanı başa getirirse yargı devreye girer, Kuvvetler Ayrılığı İlkesi bunun için vardır. Devlet organları olan; Yasama, Yürütme ve Yargı birbirinden ayrı olmalıdır ki devlet sistematik içinde kuralları içinde işleyebilsin.
Bir anda ülke, bayram ve miting alanına döndü.
İktidar yanlıları gelinen noktaya ve karara anlam veremezken, muhalefet yanlıları geçmişteki örneklerle kıyaslayarak önümüzdeki seçimde işlerinin kolaylaştığını düşünüyor.
Konuyu sokaktaki insan gözüyle takip edip, ece boyunca gazete ve sosyal medya paylaşımlarına baktım.
Görüntüleri izledim.
Kararın mağduru olan belediye başkanı dışında ülkede herkes tepkili.
Tepkinin odağı ise, davayı görüşen mahkemenin kararı alan hakimi.
Bu işin proje ve kumpas olduğu öylesine belli ki, vatandaş sadece kimler tarafından yapıldığını bilmiyor. Aynı oyun 2000’li yıllara gelindiğinde de yaşanmıştı hatırlarsanız. Bu karar karşısında vatandaşın düştüğü durumu mizahi şekilde anlatalım:
Şanlıurfa’lı ağanın biri dünyayı gezip göreyim demiş .
Her yolculuğundan sonra köylüyü kahvede etrafına toplayıp,, gezip gördüklerini anlatırmış ki marabasının da vizyonu genişlesin..
Köylü başlamış sormaya ;
- Ağam bu sefer nere gettin?
- Afrike’ ye getmişem.
- Ağam Afrike’ de ne yaptin?
- Safariya cıkmişem.
- Hele bu sefari ne ola ki?
- Hele arabaya biniysen, araziye ovaya çıhiysen, bi heyvan göriysen, peşinden arabayı suriysen, heyvana yetişip tüfek ile vuriysen .
- Ağam sen hiç heyvan vurdiiin?
- Heee vurdim .
- Ne vurdin ?
- Zebra vurdim .
- Ağam hele bu zebra ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee .
- Aha eşeğin siyah beyaz çizgili olanı.
- Abooov..
- Ağam başka ne vurdin?
- Zürefa vurdim.
- Hele bu zürefa ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee.
- Aha o eşeğin bacakları iki metre , boynu üç metre olanı.
- Abooov..
- Ağam başka ne vurdiiin?
- Gergedan vurdim.
- Hele bu gergedan ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee..
- Aha o eşeğin derisi biraz kalın olani, bir de burnunda iki tane boynuz vardir.
- Abooov..
- Ağam başka ne vurdin?
- Piton vurdim.
- Ağam bu piton ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee.
- Eşeğinkini bilisen?
- Heee.
- Aha onun dört metre olani ama eşek yoktir.
Vatandaşımızın çoğunluğu 2000’li yıllarda olduğu gibi değil artık. Yapılmak isteneni az çok tahmin ediyor. Önümüzdeki seçimlerde kesinlikle bir algı operasyonu çekildiğini düşünüyor. Fıkradaki ağa gibi pitonu vuruyor, eşeğin varlığından da emin ama ispatlayamıyor ve kimliğini bilmiyor.
İstanbul seçimlerindeki “Kesin bir şey vardır” saçmalığı ile karıştırmayın lütfen. Seçimlerde halkın tepkisi ve iradesi vardı. AA’nın yapmak istediği Manüplasyonu ise, KRT’nin şimdiki Genel Müdürü duayen gazeteci sevgili Adnan Bulut bitirdi.
İnanın bana!
Bölge, şehir veya etnik köken ayrım yapmıyorum. Her şehirde çok candan ve güzel dostları olan şanslı nadir insanlardan birisi olarak görürüm kendimi. Ama özellikle son 15 yılda, iktidarın büyükşehirler ve ilçelerindeki siyasi aday ve bürokrat tercihlerini düşündüğümde asıl şaşırdığım ise; bu politika mağdurları neden hep aynı bölge insanından çıkarılıyor.
Türkiye; pırıl pırıl genç ve zeki beyinlerin doğup yetiştiği.
Yedi Bölge ve 82 şehirden, ayrıca binlerce köy ve kasabadan oluşan bir Ulus Devletidir.
Yazdıklarımı, büyük şehirlerin siyasi ve bürokratik yöneticilerinin memleketlerini araştırarak doğrulayabilirsiniz.
KALIN SAĞLICAKLA!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.