Dünyayı adeta kilitleyen korona virüs salgını hayatı olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Türkiye’de hayatın ne zaman normale döneceği sorusu ise bugün en çok merak edilen konuların başında geliyor.

Virüsün ölümcül etkisi bilinmesine rağmen, yarattığı panik ve korku atmosferi daha çok konuşulmaya başlandı.

Konunun uzmanları panik ve korkunun virüsten daha hızlı yayıldığını belirterek, bu durumun yaratacağı olumsuz etkinin uzun süre devam edeceğini söylüyor.

Öte yandan, çalışamayan, günlük nafakasını bile sağlayamayan insanların durumu ise tam bir felaket.

Kapalı işyerlerine gelen yüksek rakamlı elektrik faturaları vatandaşı isyan ettiriyor.

Elektrik ve GSM şirketleri Korona falan dinlemiyor.

Telefonlar ödenmeyince hemen kesiliyor, elektrik şirketlerinin faturaları ise nedeni belirsiz bir şekilde yüksek geliyor.

Kapalı olan dondurmacı dükkanına bir ay önceki faturadan yüzde 30 daha fazla gelen faturaya itiraz etme hakkınız bile yok. Ya ödersin ya elektriğin kesilir.

Saat okumadan gelen doğalgaz faturaları da aynı.

Temel ihtiyaç olan, elektrik, doğalgaz ve iletişim faturalarını, en azından bir iki ay erteleme neden yapmazlar? Bu kurumların bütçesi bunu karşılamaya yeterli değil mi? Yıllardır fatura ödeyen müşterisine, zor zamanda yardımcı olmak gerekmez mi!

Yani, korona her yönden dar gelirli vatandaşı vurdu.

Bir yandan geçim sıkıntısı, öte yandan ölüm korkusu.

Devletin verdiği bin TL’lik yardımlar ve işsizlik paraları ancak aç kalmayacak kadar gıda almaya yeter.

Milyon dolarlık reklamları vermeye devam eden Türkcell, Vodafone ve Türk Telekom bunun yerine müşterilerine biraz nefes aldırsalar ya.

Enerji şirketleri ödenmeyen kaçak kullanımları yüklediği müşterisini şimdi korumayacak da ne zaman koruyacak?

Sosyal ve ekonomik dayanışma için ne tür bir felaket olması gerekir?

Biliyorum, kapitalist sistem böyle işliyor diyeceksiniz.

Bu sistemde şirketler sadece almaya programlıdır. Vermek kitaplarında yazmaz.

Ancak, Devlet dediğimiz mekanizma vatandaşını düşünmek zorundadır.

Birkaç gündür bu konularla ilgili e-postalar alıyorum.

Şikayetler haklı ve yerinde.

Bu korona belası bitinceye kadar en azından faturalara bir kolaylık getirilmesinin yolu bulunmalıdır.

**

Korona salgının ne zaman biteceği, ne zaman normale döneceğimiz ise tahminen belli oldu.

Okulların 1 Haziran’da açılması öngörülüyor.

Bugün iki büyük AVM 1 Haziran’da açılacağı duyurdu.

Bazı bankalar şubelerinin önümüzdeki hafta normal mesai ile çalışacağını açıkladı.

Yine bazı banka Genel Müdürlükleri ise 15 Haziran’dan itibaren evden çalışmaya son verecek.

Yani, tahminen 1 Haziran itibariyle normal hayata döneceğiz.

Bir ay daha evde kalmaya, bu sıkıntılara göğüs germeye devam edeceğiz.

Ondan sonra ise yeni bir mücadele başlayacak.

Korona'nın yarattığı ekonomik kriz, ülkenin içinde bulunduğu durum ile birleşince önümüze nasıl bir tablo çıkacağını kestirmek zor değil.