Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

'Ne Türkler köle, nede Amerikalılar aptaldı'

'Ne Türkler köle, nede Amerikalılar aptaldı'

“Ne Türkler köle, nede Amerikalılar aptaldı”  


ABD büyükelçisi Sivil araçla Artvin merkez, Şavsat Meydanlı, Yusufeli arasında dolanıyor...
 
Peki Niye?
 
Hidro elektrik santrallerini denetliyor. Halkın nabzını ölçüyor…
 
Peki Niye?
 
Bu durumu Naci Özen şöyle açıklıyor:
 
Artvin Batının Suriye'den sonraki hedefi Kafkasya'nın kapısı.. 
 
Artvin Çoruh'un vatanı.
 
Artvin küresel çetenin çizdiği 'kürdistan' haritasının Karadeniz’e ulaşan noktası. 
 
Artvin'de oluşan baraj haritası 'özgür kürdistan' haritası sınırlarıyla birebir örtüşüyor.
 
BOP haritası ile Çoruh ve Fırat nehirleri üzerindeki boş barajların hattı AYNI HAT!
 
Baraj sınırları ile 'özgür kürdistan' sınırları bire bir örtüşüyor.
 
Peki, ne oldu da ABD bu önce elçisine “endişeliyiz” dedirtti, sonrada gizlenmiş bir şekilde sokağa saldı?

 Bence bunun en önemli sebeplerinden birisi Kıbrıs Meselesidir!

Biraz geçmişe gidelim!

Birinci Dünya savaşı öncesi başta İngilizler olmak üzere bütün devletlerin amacı son vatan coğrafyası olan Türkiye`yi parça parça edip birkaç devlet kurmaktı.
 
Türklere ise vatan dahi tanınmıyordu, geldiğiniz yere geri dönün deniliyordu.
 
Bu oyunu bir kişi bozdu, oda Mustafa Kemal.
 
Oyuna onun ölümünden sonra devam edenler daha sonra İsmet Paşa`yı sıkıştırmaya başladılar.
 
Bunun için CHP dışında İslami-merkez sağ diye partileşmelere gittiler ve mili-muhafazakâr görünümlü adamlarla kendilerine hizmetkar aradılar.
 
Buna en güzel örnek DP ve Menderes`tir.
 
Bu aslında normal di…
 
Türkiye`de iktidar olmak istiyorsanız ABD`den yolunuz geçiyordu.
 
Yani merkez sağ partileri ve ABD için kullan-kullan- kazan  dönemleri başlamıştı.
 

Ama her şeye rağmen Menderes Milli idi.
 
Çokta milli bir dış işleri bakanı vardı.
 
Ne zaman ki Menderes ülkenin tehdit edilir hale geldiğini gördü ve bu ilişkiden vaz geçti, işte ozaman ABD ülkede ihtilal yaptırttı.
 
Ve maalesef Menderes`in sonu oldu bu…
 
Peki, Menderes ile ABD ilişkileri neden bozulmuştu?
 
İlk sebep KIBRIS meselesiydi.
 
Çünkü Menderes ABD ile müttefik olduğu halde Fatim Rüştü Zorlu aracılığı ile Kıbrıs`ta gizli teşkilatlanmaya gitmişti…
 
Menderes sonrası İnönü tekrar iktidara geldi
 
Menderes sonrası ülkenin idaresine gelen İsmet İnönü1de  bu durumu kısa zamanda gördü ve ABD`ye çu mesajı gönderdi “Yeni bir dünya kurulur , Türkiye bu dünyada yerini alır.”
 
Bu söz İnönü`ye ağır patladı.
 
Ertesi günlerde Kıbrıs`ta katliamlar başladı.
 
 
Yunanistan gizli servisi ve EOKA Kıbrıs`ta Türklüğü yok etmeye başladı.
 
Ve dönemin ABD başkanı Jonson İnönü`nün Kıbrıs politikasını çok aşağılık bir mektup ile eleştirdi.
 
Bu mektup meşhur Johnson Mektubu`dur.
 
Merak edenler bu mektubun orijinalini mutlak okusunlar.
 
Mektup tam iki yıl saklandı.
 
İnönü ABD`ye davet edildi.
 
Görüşmede Jonson İsmet Paşa`ya Türkiye`nin semadan çekilmiş bir resmini göstererek şu cümleyi kuruyor du; “ Görüyor musunuz bahçenizde gezerken bile sizi görebiliyoruz”
 
Bu meselenin sebebi de KIBRIS`tı…
 
İnönü teslim olmadı ki, bir süre sonra Demirel iktidara geldi…
 
Bu döngü bu şekilde 2003`e kadar geldi.
 
Açıkça söylemeliyim ki, ABD`ye tam teslim olmuş hiçbir iktidar olmadı.
 
Sadece Türkiye`nin zaman kazanmaya, güçlenmeye ihtiyacı vardı, oda onu yapıyordu.
 
Zora girdiği anda ise elinin tersi ile ABD`yi itiyordu.
 
Kim ne derse desin AK Parti`de bunu yaptı.
 
AK Parti`nin gelişinin en önemli sebeplerinden birisi KIBRIS politikasıydı.
 
Kürt Problemiydi…
 
BOP projesiydi.
 
Ama AK Parti devletin bölüneceğini görünce bu oyundan vaz geçti ve  ana damarlara geri döndü.
 
Bu dönüş ona 17-25 Aralık olarak patladı.
 
Ayni bu sefer ABD dedi ki, bak yatak odana kadar girdik buyur şimdi masaya.
 
Ama ABD`nin unuttuğu bir şey vardı Türkiye artık eski Türkiye değildi.
 
90 yıllık ABD ilişkilerinde müttefiki veya düşmanı iyi tanıyan bir Türkiye vardı.
 
Bu sefer kullan-kullan- kazan kenara at diyen ülke Türkiye oldu.
 
Bunu hazmedemeyen ABD, bahçendeki bahçıvanda benden dercesine işbirlikçileri ile bir darbe girişiminde bulundu.
 
Oda tutmadı.
 
İşte bundan “endişeliyiz” diyen elçisini alanlara indirmekten başka çaresi kalmadı.
 
Artvin`e kadar gönderdi.
 
Bundan sonra nemim olacak?
 
ABD ile aramız iyi bozulacak ve biz ülkemize daha çok sahip çıkmaya başlayacağız.
 
ABD Kürdistan`dan tutun bütün Türkiye aleyhine olan yapılara her türlü destek verecek.
 
Ama bu ilişkiye son noktayı yine KIBRIS meselesi koyacak.
 
İnşallah Türkiye Kıbrıs`ı müttefik-düşmanlara peşkeş çekmeyecek.
 
Gelelim Cumhurbaşkanına neden destek verdiğime…
 
Ben Erdoğan`ın şu anki politikaları ile ne Kürdistan`a müsaade edeceğine, ne Kıbrıs`ı peşkeş çekeceğine ihtimal vermiyorum.
 
Bu yüzdendir ki Türkiye`nin şu anki siyasi iradesini desteklemeyi bir vatanperverlik olarak görüyorum.
 
Sayın Cumhurbaşkanı`nın 15Temmuz`dan sonra,  milletini daha iyi tanıdıktan sonra artık Millilikten vaz geçmeyeceğine eminim.
 
Bu yazıma son noktayı bir zamanlar Türkiye-ABD ilişkileri üzerine Türkiye`de ABD büyükelçiliği yapmış McGhee`nin şu sözleri ile özetlemek isterim “Bu ilişkide ne Türkler köle, ne de Amerikalılar aptaldı”  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Selçuk DÜZGÜN Arşivi