CHP sözcülerinin ve CHP'ye taraftar basının ifadeleri ve davranışları Selahattin Demirtaş üzerinden bir PKK açılımının programlarında olduğunu gösteriyor.

Siyasi partilerin yanlış politikaları sayesinde PKK'nın siyasi oluşumu olan HDP'nin terör örgütüyle olan ilişkisi ve iç içe oluşu, organik ilişkisi göz önündeyken Türkiye'nin milli bütünlüğüne yapılan terör saldırılarına karşı HDP'nin her zaman terör örgütünün siyasi partisi olma konumunu koruduğu bellidir. HDP'nin milletvekillerinin bir ayağı Kandil'de diğer ayağı TBMM'de olduğu bütün delileriyle göz önündedir.

Ayrıca HDP ve CHP'nin Karabağ ve Suriye'de Beşar Esad ve Paşinyan tarafında yer aldıkları, buralarda Türk milletinin milli menfaatlerine karşı hangi sözleri sarf ettikleri veya Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarısından hiç mutlu olmadıkları hatta "Suriye'de, Libya'da ne işimiz var" diyerek kilometrelerce uzaklardan gelip buraları kandenizi haline getiren emperyal güçlerle aynı çizgide yer aldıkları bilinen bir gerçektir. Hatta oralara bizim terörist gönderdiğimizi ifade edecek kadar Türk milletine olan nefretlerini dile getirmişlerdir.

Binlerce güvenlik görevlimiz, asker ve polisimiz terör örgütü tarafından şehit edilmiş, ocaklara ateş düşmüştür. Bunun dış sorumluları çoktur ancak içerde öncelikle CHP, HDP ve hassasiyet göstermeyen bütün siyasiler maşeri vicdan karşısında affedilmez bir sorumluluğa sahiptirler. Güvenlik güçlerimizin Aralık, Ocak ve Şubat aylarında kar kış ve tipi altında terör örgütünü yok etme noktasına getirdiğini gören iç ve dış düşmanlar terör örgütüne nefes aldırma, toparlanma ve militan toplayabilmek için yeni senaryolar peşindedirler.

Durum bu olduğu halde daha önce de yazdığım gibi ittifak sistemine son vermeli ancak ittifak olacaksa CHP+ HDP, Gelecek+ Deva+ SP+ DP ve son ittifak da AKP+ MHP+ BBP şeklinde doku uyuşmazlığının olmayacağı üç ittifak bloku olmalıdır. Hayat pahalılığı ve muhalefetin diğer gündeme getirdikleri olaylar çok önemli gerçekleri perdelemekte ve sıhhatli bir siyasi geleceğimize ışık tutmamaktadır. Herkesin hıncını alabileceği rövanş alma duygularıyla siyasi yürüyüş ve siyaset yapma davranışı fevkalede yanlıştır.

Siyasi partiler Türk milletine ekonomi, iç barış, eğitim, çevre kirliliği, endüstri ve sanayi, gelir dağılımı, pahalılık ve üretim konularında ne yapacaklarını ve projelerini açıklamalıdırlar. Bugün siyasetçiler ve siyasi partiler ringe çıkan boksörlerin maç öncesi ruh hallerini yansıtıyorlar. Tüm bunlardan sonra herkes şunu anlamalı ki bu vatana, devlete ve Türk milletine ihanet edenleri inanıyorum ki maşeri vicdan affetmez.