Burak İĞLİKÇİ

Burak İĞLİKÇİ

Kozmik oda davası

Kozmik oda davası

2009 yılının Aralık ayında başlamıştı kozmik oda veya diğer adıyla Bülent Arınç’a suikast davası olarak nitelendirilen kumpas. O yıllarda arka arkaya o kadar çok kumpas hazırlanmıştı ve/veya hazırlanacaktı ki Türkiye Cumhuriyeti’nin omurgası olan Türk Silahlı Kuvvetlerini zayıflatmak için.

Ancak kozmik oda kumpası Türk milletinin bağışıklık sistemini çökertmek ve ülkenin işgalini kolaylaştırmak için özellikle planlanmış bir kumpastır.Peki önemi nedir kozmik odanın? Söz konusu kozmik oda Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu’nun Ankara Bölge Başkanlığına aittir.

Amaç kozmik odaya girerek oradaki planları, analizleri ve yapılan görevlendirmelerle ilgili belgeleri ele geçirmektir. Ele geçirilen ya da nüfuz edilen bilgi ve belgeler ne için kullanılacaktır. Türkiye üzerinde emelleri olan ülkelerin istihbarat teşkilatlarına verilecektir. Yani yapılan iş alenen casusluktur ve bu maksatla polis, savcı ve mahkeme kullanılmıştır.

Peki kozmik odada saklanan söz konusu planların, analizlerin ve bilgilerin önemi nedir?

Seferberlik Tetkik Kurulu neden çok önemlidir? Türkiye bir saldırıyla, işgal ile ya da bir ayaklanma ile karşılaştığında uygulanacak bu planlar ve bilgiler ülke savunması için hayati önemdedir. Böyle bir durumda ülkede mukavemet nasıl sağlanacağı, kimlerin, nasıl örgütleneceği, kimlerin karşı tarafta olacağı, teşkil edilecek birliklerin komutanlarının kim olacağı, silah, teçhizat ve malzemenin nereden ve nasıl alınacağı vb. hususlar yazılıdır bu dokümanlarda. Bu çalışmaların hazırlanmasından ve seferberlik durumunda uygulanmasından Seferberlik Tetkik Dairesi ve ona bağlı bölge başkanlıkları sorumludur.


Aslında yapılan Türkiye’nin savunma sistemini ve halkın mukavemet gücünü çökertmektir. Çünkü FETÖ ele geçiremediği ve kendisine veya taşeronluğunu yaptıkları istihbarat örgütleri ve ülkelere mukavemet edecek, onlara karşı örgütlendirilmiş ve gerektiğinde onların ülkeyi işgal etmeleri durumunda gerilla savaşı yapacak ve son başvurulacak çare olan halkın teşkil ettiği unsurları görev yapamaz hale getirmek veya ortadan kaldırmaktır. Buna harekat alanının hazırlanması denir askeri literatürde. Operasyon yapmayı düşündüğünüz ülke içinde size mukavemet edecek ve size karşı harekat icra edecek, sizi önleyecek unsurları zayıflatmak, bozmak, görev yapamaz hale getirmek veya ortadan kaldırmak için bir çalışma yaparsınız FETÖ’nün Türkiye’de yaptığı budur.


Ne olmuştur peki Kozmik Oda’ya girildikten ve oradaki bilgiler savcı ve TÜBİTAK kanalıyla yabancı istihbarat servislerine ulaştırılmış ve Türkiye’nin nasıl ve kimlerle ülkeyi savunacağı, bunların kullanacağı silahlar, yerleri, komutanları, irtibatları, karşı tarafa geçecek kişiler vb. açığa çıkmış, uygulama imkanı kalmamıştır.


Genel Kurmay Başkanlığı nedendir bilinmez 2103 yılı Aralık ayında Seferberlik Tetkik Dairesi ve ona bağlı bölge başkanlıklarını lağvetmiştir. Türkiye Cumhuriyeti son çare olarak başvuracağı ve işgal durumunda ülkesini savunacağı bir örgütlenmeden yoksun bırakılmıştır. Bu konudaki zaafiyetin nasıl giderileceği düşünülmektedir?

Yetkililer ve bu teşkilatı lağvetme kararı verenler bunun hesabını millete vermelidirler.FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi ve Türkiye’yi işgal planı karşılaşılacak tehditlere bir örnektir. Bu bakımdan bu önemli teşkilatın ihya edilmesi ve ülke savunmasının halka dayandırılması gerekmektedir. Ülkenin içine düşürüldüğü zafiyetten bir an önce çıkılmalıdır. Kozmik odanın maliyeti budur.


Kozmik oda davası sonucuna bakalım açık kaynaklarda. Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen "Kozmik Odada Kumpas" davasında esas hakkındaki mütalaa açıklandı.Kozmik Odada Kumpas" davası sanıklarından eski savcı Mustafa Bilgili'ye 11 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi.Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki davada açıklanan esas hakkındaki mütalaada, Kozmik Oda soruşturmasının, devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri hukuka aykırı şekilde temin etmeye yönelik oluşturulan örgütsel plan çerçevesinde kurgulandığı vurgulandı.

Devlete aitlik duyanlar onun koruyucularıdır. Devlete bu yakınlıkla bağlananlar ne denli çok ve güçlü ise o devletin gücü ve sınırları o denli büyüktür.


Bir devletin gücü 2 kesimin buluşmasıyla büyür.


Ona bağlı olanlar ve -Ehil olanlar. Der İbni Haldun Mukaddime adlı eserde.
Tasması dışarıda olan itler,çakallar sizler anca havlar durursunuz. Unutmadan.


Kurt parçalar..


 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Burak İĞLİKÇİ Arşivi