Volkan AYDEMİR

Volkan AYDEMİR

KAYYUM- HAYIRLI OLSUN PARİS

KAYYUM- HAYIRLI OLSUN PARİS

Konuyu bir dostum anlattığında inanın çok şaşırdım, sonra bu kadar çarpıklıktan sonra olabilirliğini tartışmadan inandım.

Kurumların hali ortada nepotizm ve adam kayırmacılık almış başını gitmişken hiç kimse desteklenecek, savunulacak gibi durmuyor artık.

Kalemini ve midesini besleyen birtakım gazeteci ve yazarların eleştiri diye cami minaresi mimarisini veyahut çocukların okullarının eğitim şeklini yazdıkları!?

İlahiyatçıdan AFAD başkanı, kahvaltı salonu sahibinden Sosyal Hizmetler il müdürü, Sapanca’da bir depoda tonlarca yardım kolisine el konulduğu tespit edilen bir zamanlar gözbebeğimiz olan Kızılay’da olduğu gibi; ilkokul 5 ve lise bitimine kadar yapılan sınıf başkanlığı referansından sonra Kızılay Gençlik Derneği Genel Başkanlığını gördüğümüz bir zamanda basında bile haber olmayan bu olay Avrupa veya başka bir ülkede olsa, bürokrasideki istifa sayısını hesaplayamazdık.

Bizim ülkedeki bürokratlar, başarısızlık sonunda bir onur göstergesi olan istifa müessesini unutmuş durumdalar ne yazık ki.

Malûm deprem bölgesinde yaşanan yerel yönetim denetim zaafiyeti, özellikle büyük yıkım olan 10 ilin belediye başkanlarına bir ceza olarak, iktidar tarafından kayyum uygulamasına geçilir mi diye bekledim ama nafile, ülkemiz sınırları içinde bile güvenlik güçlerimize ve sivil vatandaşlarımıza yapılan hain terör eylemlerinde bu kadar insanımızı kaybetmedik biz.

Ama o çok başarılı belediye başkanlarımız sayesinde bir gecede resmi rakamlara ve defnedilenlere göre 46.104 vatandaşımız hayatını kaybetti.

Buda bir yerel yönetim terörüdür, ülke yöneticilerinin hayatını kaybeden milletimizin ruhuna saygı duymak adına ve yakınlarının acısını biraz olsun dindirmek için sorumlu olan belediyelere kayyum ataması yapması, belki ülke insanının tepkisini büyük oranda dindirirdi.

Keyfi değil, zaruri ve vicdani olarak yapılması gereken uygulama buydu. Mülki idare amirlerinin il ve ilçe belediyelerinde yönetimi almaları, devletin kriz anında bölgedeki hakimiyetinin olduğunu gösterirdi. Yarı özerk yapıda ve bireylerin gayri kanuni uğraşlarıyla sistemsel yozlaşmaya uğramış yerel yönetimleri, devlet iradesi ve ciddiyetiyle tanıştırmak ve demokrasinin gereği için yapılmalıydı.

Yanlış anlaşılmasın ben kimseye işini öğretip akıl verme niyetinde değilim. Onlardan birisi olarak görüştüğüm, konuştuğum vatandaşlarımızın devlet idaresinden beklentisini yazmış bulunuyorum.

Birazdan İstanbul’da yapılan büyük yanlışlığı yazımın devamında öğreneceksiniz. Bu mizahi olayı duyduğumda, tepki olarak anlattığım fıkrayla başlamak isterim.

Bilirsiniz benim fıkralarımın kahramanı Karslı Meherrem (Muharrem)dir.

İlkokulu ite kaka bitirip, tarla işleri ve kaz çobanlığı ile yaş aldıktan sonra, ergenlik çağında çalışmak için gurbetçi olmuştur. Meherrem, genç yaşta İstanbul'da inşaatlarda çalışarak iyi bir duvar ustası olup bir şekilde kendisini Fransa’ya atar. Çalışma izni, oturma izni derken karısı Gülevatın’ı da yanına getirip, karı koca Paris’te bir inşaat şirketi kurmuşlardır.

Daha önce kendisinin yaptığı gibi kaçak yollarla gelen ve düşük ücrete çalıştırdığı göçmenler sayesinde kısa sürede boynuna kravat takıp büyük bir patron olmuştur artık. Paris yönetimi yeni bir metro hattı tuneli yaptırmak için ihale açmış ve belli işlem hacmindeki inşaat firmalarının, yapılacak olan bu ihaleye başvurabileceğini şehirdeki büyük ilan tahtalarına astıkları bilgilendirme afişleriyle ilan etmişlerdir.

Bu ihaleye, Meherrem&Gülevatın inşaatta katılacaktır. Ön bilgilendirme ve sunumu, akıcı Türkçesi ve tercüman aracılığıyla Meherrem bey yapacaktır. Toplantı günü ihaleye katılacak bütün firmaların temsilcilerinin oturduğu masada Meherrem beyde vardır.

Alman firmasının temsilcisi söz alır ve,

- Yaptığımız plan ve program dahilinde Firmamız metro tuneli açma çalışmamızı zamanında bitirmek için, başlangıç ve bitiş olmak üzere iki alandan başlatıp orta birleşme noktasında bitireceğiz. Sapma hata payımız: 0.01 olarak hesaplanmıştır. Diyerek sunumunu bitirir.

Japon firmasının temsilcisi:

- Firmamız mühendislerinin yapılan hesaplamalar ve kurgulanan bilgisayar simülasyonu sonucunda başlangıç ve bitiş olmak üzere iki farklı noktadan başlayacağımız tunel açma çalışmasını belirtilen süre içerisinde, 0.01 sapma hata payı ile orta noktada birleştirmeyi düşünüyoruz. Diyerek sunumunu bitirir.

Sıra Meherreme gelmiştir, boğazını temizleyip bir yudum su içtikten sonra başlar.

- İndi (şimdi) bayım! Bizde Firma olarak bu arkadaşlar gibi hem başlama hemde bitiş noktasından tuneli kazmaya başlayacağız. Çalışacak arkadaşlarla yapacaklarımızı bir güzel konuştuk. Belirtilen zaman içerisinde ortada buluştuk buluştuk, buluşmadık hayırlı olsun! Bir tunel parasına iki tuneliniz olacak.

Diyerek sunumunu bitirmiş.

Değerli okurlar!

Fıkradaki olay nispeten İstanbul’da gerçek oldu haberiniz var mı?

Ulaştırma bakanlığımızın Kağıthane-İstanbul metro hattı 22 Ocak’ta açıldı ama hesapta olmayan yeni bir durak kazandırdı bize.
Neden mi?
Belki afaki yapılmış hesaptan dolayı,
Vagon ve çekici aracın durduğu nokta ile asıl duruş yapılması gereken istasyon merkezi arasında 300 metre mesafe var. Anlatılanlara göre yetkililer bu üçyüz metre mesafeyi yeni ray döşeyerek veya taşıyıcı bantlarla aşmaya çalışıyorlarmış.

Her iki durumda da, yeni bir istasyona veya araya yapılacak yeni bir AVM’ye sahip olmuş olabiliriz. Gözümüz aydın!

Bunları yazarken, aklıma geçmişle ilgili bir başka anekdot daha geldi:

Yabancı bir akademisyen Türkiye'ye gelir ve havaalanında kendisine Aziz Nesin hakkında sorulan bir bir soruya;

"Aziz Nesin'i çok iyi tanıdığını, bütün eserlerini okuduğunu ve çok geniş bir hayal gücüne sahip olduğunu," söyleyerek cevap verir.

Yaklaşık bir ay ülkemizde kaldıktan sonra ayrılırken ona bu defa da;

-Nasıl ülkemizden memnun kaldınız mı? diye bir soru sorarlar.

O da; Çok memnun kaldığını söyler ve ekler:

- Ben Aziz Nesin'in geniş hayal gücüne sahip bir yazar olduğunu söylemiştim ama kardeşim Aziz Nesin geniş bir hayal gücüne sahip değilmiş ki. Adam ne görüyorsa onu yazıyormuş.

Son gelinen noktada, kuvvetler ayrılığının ülke idaresindeki önemini bir defa daha anlamış olduk.

Gereksiz bürokrasiyi ortadan kaldıralım derken, atanan kişiler tarafından yapılan yeni atamalarla kurumları sülale boyu aile ticari müesseselerine çevirip trajikomik mizah olduk Hayırlı olsun!

KALIN SAĞLICAKLA!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Volkan AYDEMİR Arşivi