KADİM CHP’LİLER, LÜTFEN GÖREV BAŞINA!
CHP’miz, hızla milli çizgiden koparılıp, düşman devletlerin beşinci koluna dönüştürülmek isteniyor.
Uzunca bir müddettir devam eden bu operasyon, maalesef kendisini açıkça göstermeye başladı.
Uzun yılların ermeni işgalini ve hemen her gün yaşatılan cinayet ve saldırıları yetmezmiş gibi, üstelik paralı askerlerle, pkk militanlarının Karabağ’ımızda epeydir yuvalanıp, planlı bir ihanet için hazırlandıkları, uluslar arası haber kaynaklarında da defalarca dünyaya ilan edilmesine rağmen, tüm bunları görmezden gelip, yine ermeni askerlerinin yaptığı saldırı ve katliamlarına karşı, dünyanın da sağır ve kör elit devletleri ile, uluslar arası kuruluşlarının da adeta zevkle seyretmeleri karşısında, “ARTIK YETER!” demek zorunda kalarak, insanlarını ve topraklarını korumak zorunluluğunun gereğini yapan, KAHRAMAN AZERBAYCAN ASKERLERİMİZİN başarılı ilerlemelerini hazmedemeyip paçaları tutuşan düşman devletlerin, hainane stratejileri istikametinde, içimizdeki 5. kollarının da, dışardan gelen bu talimatlarıyla, toptan harekete geçerek, hem ülkemize ve hem de Azerbaycan’ımıza iftira kampanyalarına başlamalarını, esefle ve ibretle seyrediyoruz.
Ülkemizde, diğer batılı ülkelerde görülmeyecek kadar demokrasi ve siyasal hürriyet vardır. Hatta o kadar ileri ki, ülkemizi parçalamak isteyen vatan hainlerinin, adeta her türlü çalışmalarını açık açık yapabildiğini görerek, devletimiz içine sızmış bulunan bu ihanet odaklarının, ne kadar etkin olduğu üzüntüsüne ğark oluyoruz.
Bu arada, bazı siyasal partilerimizin de, “iktidar iyi de yapsa, biz muhalefet partisi olarak, kötü yaptı demek ve karşı çıkmak zorundayız. Muhalefet olmanın gereği budur” gibi, saçma sapan söylemleriyle uygulamaları ve düşmanlarımızın, içimizdeki 5. kol faaliyetlerini sürdürdükleri düşüncesini hatırlatırcasına, yanlış ve gayri-i milli politikalar üretip, adeta düşmanlarımıza koz veren, içimizdeki birlik ve beraberlik anlayışımızı torpilleyerek, yalan, iftira ve yanlış söylem ve eylemleriyle, haklı olarak, onlarla işbirliği yaptığını düşündüren üzücü tavırlarını görmek, Türkiye Cumhuriyeti’mizin şahsiyetli, vatansever ve milli kültür ile milli değerlere bağlı olan insanlarını, çok üzüyor.
Başta iktidar partimiz olmak üzere, tüm siyasi partilerimizin, özellikle milli birlik ve bütünlüğümüzü gerektiren iç ve dış mes’elelerimizde, tek yürek olması, vatanseverliğin asgari gereğidir.
Özellikle zaman zaman bu ilkelere aykırı tutum ve davranışlarını gördüğümüz, Cumhuriyetimizin ana partisi bulunan ve başında Sayın Deniz Baykal’ın bulunduğu dönemlerde, Haçlı zihniyetli Avrupalıların, zamanın başbakanı Sayın Tayyip Erdoğan Beye, ülkemiz aleyhine bulunan bir sözleşmeye imza atmasını zorlamaları karşısında, Sayın Baykal’ın, CHP’mizin başında bulunan insanların ve kadrolarının, her ne kadar muhalefet partisi de olsalar, milli ve ülke yararına olan konularda, iktidarın arkasında olmanın milli bir meziyyet ve görev olduğunun en güzel örneğini göstererek, hemen telefona sarılıp, “bu sözleşme ülkemiz aleyhine ve milletimizin zararına!. Bunu zinhar imzalama ve geri dön!.. CHP olarak senin arkandayız!..” misilli sözlerini çok özlüyor, bu milli partimizin, nerelere savrulduğunu ve hangi milli düşmanlarımızın ne kadar kullanımına açılmaya çalışıldığını, gayr-i ihtiyari olarak, esefle düşünüyoruz.
Son günlerde, 1918 yılında içinde kendi öz babamın da bulunduğu Kafkas İslam Ordumuzun, bayrağımızı Başkent Bakı’ya diktiği Azerbaycan’ımızın, düşmanlarınca topraklarının işgal edilmesiyle kalmayıp, sık sık saldırıya uğrayarak, birçok insanlarımızın şehit edilmesi karşısında, meşru müdafaa hakkını kullanan Azerbaycan’ımızın, bu meşru müdafaa haklarını inkar etmekle yetinmeyerek, üstelik “Türkiye’nin de onlara, asker ve silah yardımı yaparak, bu savaşa bizzat iştirak ettiğini” söyleyecek kadar ihanet davranışı sergilemekle kalmayıp, uluslar arası arenada bizi de kötüleyerek güç durumda bırakan ve zaman zaman bizleri mahcup edici çok ciddi gaflarına, yalanlarına ve dönekliklerine tanık olduğumuz, halen Sayın Genel Başkanın baş danışmanlığı görevini yapan (ismi mahfuz olup, burada zikri gereksizdir) bu zatın, tahammül sınırlarımızı zorlayan hainane söylem ve davranışları, partili ( özellikle CHP’li) partisiz, tüm vatandaşları rahatsız etmiş ve artık Milli Partimiz CHP’mizin bu politikasının, yeniden gözden geçirilerek, yıllardır özlenen milli cepheye yönlendirilmesi gerektiği kanaatini, kesinleştirmiştir.
CHP’nin bu milli dejenerasyonunu önleyici tüm çabayı sarf etmek, hepimizin milli bir görevi olup, milli çıkarlarımız istikametinde, tüm iyi niyetli insanlarımızın bu vadide, ciddi politikalar üretimine destek olmaları temennimizle, saygılarımızı arz ederiz!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.