Sayın Akşener, 30 Ağustos kutlamasında, Sayın İmamoğlu’nun yüzüne bakarak, O’nu da şaşırtacak şekilde, “İmamoğlu ve Fatih ikisi de aynıdır. Fatihin İstanbul’u Fatih’e teslim etmek istemeyen tüm haçlılar ve bizansı karşısına alarak, Ya ben İstanbul’u alırım ya da İstanbul beni alır, dediğini” söyleyerek, İmamoğlu’na dönerek, ''Sen de onun gibi Ya ben İstanbul’u alırım, ya da İstanbul beni dedin ve İstanbul’u aldın” dedi.

Herkesin haber kanallarında canlı olarak dinlediği bu haberi duyup manzarayı seyreden tüm vatanseverler, sukut-u hayale uğradı.

Sayın Akşener, bu tavrı ve söylemleriyle ne demek istedi, acaba? 

Bu sözler, cahil ve tarih şuurundan yoksun  bir insanın ağzından, rastgele çıkmadı.

Sayın Akşener doktoralı bir bilim insanı olduğunu söylüyor ve yıllardan beri de siyasetin içinde bulunan birisi. 

Bir taraftan Kılıçdaroğlu’nun Çorum ilimizi canlı yayında ayrı bir ülke yapması, bir taraftan, Akşener’in bulunduğu ili yönetmesi hususundaki kabiliyet derecesi halkın gözü önünde bulunan bir belediye başkanını, hadsiz ve saygısızca, Dünyada çağ kapatıp çağ açan bir dünya lideriyle eşleştirmesi, ONA OY VERMEYENLERİ DE, HAÇLI SÜRÜSÜ VE BİZANS ARTIĞI OLARAK TAVSİF ETMESİ, hakikaten ciddi bir akıl tutulması demektir!

Ne oluyor, bunlara!..

Muhalefet lideri olmak, ne zamandan beri, “illeri ülkeleştirme ve kendilerine oy vermeyenleri de, haçlı ve bizanslı artığı” olarak yaftalama hakkı veriyor, bu liderlere!..

Bunlar sehven söylenmiş  ve maksadı aşan sözler olamaz.

Tecrübeli, yüksek tahsilli ve akıllı insanlar, özel bir sohbette değil, halkın huzurunda ve kameralar karşısında, yüksek sesle ve inanarak, bilinçle söylemektedirler!..

Pes artık!..

Bazı muhalefet partilerinin, “ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNÜ PARÇALAYIP, HER İLİMİZİ AYRI BİR ÜLKE YAPMA VE KENDİLERİNE OY VERMEYENLERİ DE, HAÇLI VE BİZANS ARTIĞI OLARAK MEYDANLARDA HAYKIRMALARI”, onların şuur altlarının meydanlara dökülmesi ile, gerek kendilerinin ve gerekse siyasal stratejilerinin,  Anayasamız ile sair kanunlarımıza aykırı hareket, vatanımız ile insanlarımızın parçalanması ve birbirlerine keskin hatlarla düşmanlaştırılması amaçlarının açık tezahuru olup, kendilerini, körolası siyasal kaprisler ve çıkarlardan arınarak, derhal ÖZÜR DİLEMEYE davet ederken;

İLGİLİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARIMIZI DA, YUKARDAKİ GEREKÇELERLE, bunlar hakkında soruşturma açmaları için göreve davet ediyoruz.

Bu vatan, milyonlara baliğ şehitlerin kanlarıyla yoğrulmuş olup, her önüne gelenin saçma sapan sözlerle hora teptiği, yol geçen hanı değildir.

Hangi partiye mensup olursa olsun tüm halkımızı, milli birlik ve vatanseverlik duygularıyla, yapılan bu ciddi yanlışlıklara, toplu karşı duruşa ve ilgilileri sarsıcı bir uyarı yapmaya davet ediyoruz.