Prof. Dr. Mehmet BİREY

Prof. Dr. Mehmet BİREY

İnsan ve bilim

İnsan ve bilim

Bilgi ve tasarım evrenin kendisidir, özündedir ve insanın keşfini bekler, evrenin kanunları her zaman vardı ancak son 200 yılda bilimsel çalışmalar ve buluşlarla bu kanunlar anlaşılmaya başlandı.

Kanun koyucu bu kanunlara evreni bağladı. Bilim evrenin işleyişini, yapısını ve evrenin özündeki olayları çözmeye başladı. Örneğin; güneş var oldu olalı ışık aynı özelliklere sahiptir, ancak 1905 yılından sonra kuantumlu olma özelliği anlaşılmıştır. Evrende anlaşılamayan daha nice keşif bekleyen bilginin olduğu şüphesizdir.

İnsanlık tarihi her türlü çile ve ihtişamı görmüştür, görmeye de devam edecektir. İlim ve ahlak toplumların huzur ve saadeti için çok çok önemlidir. İnsan sadece bir mekanik ve biyolojik bir varlık değildir. İnsan duygu, his, heyecan, sevinç, keder, tasa, kararlılık ve kararsızlık gösteren sosyal bir varlıktır. Bu anlattıklarım insana has temel özelliklerdir. Diğer taraftan bütün varlıklar değişim içindedir. Bu değişim, sadece bir formattan başka formata evrilmek değil, her türlü kuşatıcı etkileşmelerle iyiye veya kötüye gidiştir.

Bilgi ve bilgi birikimi bütün varlıklara olumlu ve olumsuz etki yapmaktadır. İlk çağlarda taş devirlerinde bilginin çok az olması insanlığı doğa karşısında zayıf ve savunması olmayan varlık konumunda tutmaktaydı, bitkiler ve hayvanlar alemi doğanın tadını çıkarmalarına rağmen insanın yaşam şartları çok daha zordu ancak insanın bir üstünlüğü vardı; zora teslim olmamak, zoru yenmek, üstün gelmek, tedbir almak, icat yapmak, "daha iyi bir yaşam nasıl olur?" sorusunu sormak ve cevabını aramak gibi. İşte insanın akıl, ahlak ve gayreti sonucu çağlar aşarak yeni bir dünya kuruldu. Kütüphaneler, kitaplıklar, bilgi depolayıcılar adeta akıl depolamaya dönüştü. Her alanda buluşlar kaydedildi, evrenin özünde olan kanunlar kitabileştirildi, formüle bağlandı, icada dönüştü, dünya insana dar gelmeye başlayınca uzaya gitme programları devreye girdi.

Dünyanın imkanlarını kullanan insan, üzerinde yaşadığımız dünya dışındaki imkanları kullanmak için çalışmalara başladı, bu işlerin hepsini aklı ve gayreti sayesinde başardı. İnsan soyunun tüm bu başarılarına rağmen dünyaya nizam verme, dünyanın nimetlerinden fazla pay alma ve hükmetme gibi istek ve arzuları kavga ve savaşları getirdi. Anlaşılmıştır ki kâinatın imkanları devasadır, aklı ve bilimi yerli yerince kullandığımız taktirde imkansızların başarılacağı ortadadır.

Dünya var oldukça kâinatın imkanları varlıkların bütün ihtiyaçlarına yetecek kadar çoktur. Bütün problemlerin kaynağı insandır, aynı zamanda bütün problemleri çözecek olan da insandır.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Mehmet BİREY Arşivi