İmamoğlu’ndan Alevilere tarikat taktiği
İstanbul’un belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun vukuatları bitmiyor.
FETÖ ve PKK desteği ile belediyenin başına geçtiğinden beri dişe dokunur bir tek icraatı olmadı. hep, tatilleri, devlete diklenmesi, PKK’lı belediyelere destek mesajları ile gündeme geldi.
İmamoğlu’nu Belediye Başkanlığı kesmemiş olmalı ki, devletin dış politikası hakkında demeçler vererek cumhurbaşkanlığı provası yapmakla meşgul. Hadi bunu anlayalım, siyasetçidir, geleceğe yatırım yapıyor ve mekanı Muharrem inceye kaptırmak istemiyor diyelim.
Ancak tarikat taktiği ile halkı din ve mezhep üzerinden ayrıştırmaya kalkışması sinsi bir bölücülük faaliyetidir. Alevileri din dışı göstermek , Müslümanlıktan ayrı bir din olarak tanıtmak algısını daha önce içlerinde bulunduğu Süleymancılardan öğrenmiştir galiba.
Tarikatların en belirgin özelliği, kendilerinden başkasını Müslüman olarak görmemektir.
Her tarikat kendisin gerçek Müslüman olduğu iddiası ile tebliğde bulunur.
90’lı yıllar, FETÖ’nün “cemaat” olarak sosyal ve ticari faaliyetlerine hız verdiği dönemdi. O yıllarda yeni tanıştıkları birine sordukları ilk soru “Müslüman mısın?” sorusuydu. Müslüman bir ülkede hiç sorulmayacak bir soruyu ilk başta sormanın amacı aslında bir şifreydi. Tarikat ehli misin ve bizden misin? Sorunun asıl amacı buydu.
Ekrem İmamoğlu’nun bastırıp dağıttığı kitapçıkta resmedilen 4 din adamı, (İmam, Papaz, Haham ve Alevi Dedesi) 4 ayrı dinin temsilcisi gibi gösteriliyor.
Alevlerin ayrı bir dini olduğu, Müslüman olmadığı algısı ustaca ve sinsice işleniyor.
Peki, İmamoğlu bunu neden yapıyor?
İmamoğlu İBB başkanlığına adaylığını koyduğu zaman söylemiş, defalarca yazmıştık.
Bu adam bir proje.
O zaman Erdoğan ve Bahçeli muhalifliğini düşmanlığa dönüştüren Ülkücüler İmamoğlu’na oy verdiler. Şimdi ise ne büyük bir hata yaptık diye dövünüyorlar.
Evet İmamoğlu bir proje.
Seçilebilmek için her kalıba girecek bir profil.
Seçim zamanında en büyük desteği aldığı kesimlerden biri de Alevilerdi.
Alevilerin inançlarını ile ilgili her kesimden farklı yorumlar yapılıyor.
Siyasal İslamcıların ve tarikatların Aleviler ile ilgili düşüncelerini yadırgamıyoruz, zira Emevi inancında Alevilerin zaten yeri yok. Aleviler de Emevi dinini kabul etmez.
Ya İmamoğlu?
Kardeşlik, barış, adalet nutukları ile gelip Alevilerin üzerinde oynanan oyuna dahil oldu.
Alevileri, Türk ve İslam kimliğinden uzaklaştırmak için 500 yıldır süregelen emperyalist projenin figüranlığına soyundu.
Ehli Beyt’e olan inancını ve Türk kimliğini her türlü baskı ve zulme rağmen terk etmeyen Alevileri ayrı bir millet ve din mensubu göstermek için kurgulanan oyun, İmamoğlu’nun Türk’ün değerlerine karşı olan savaşının ürünüdür.
İslam inancının ve Türk kültürünün yaşamasının en önemli temel taşlarından olan Alevileri ne tarikatlar/cemaatler ne de emperyalistler sevmez.
İşte İmamoğlu’nun İBB aracılığı ile dağıttığı kitaptaki Aleviler detayı, tarikat öğretisinin ve içinde bulunduğu emperyalist projenin sonucudur.
Her ne kadar yandaş yazarlar İmamoğlu’nu aklamaya çalışsa da, bu gerçeği değiştiremezler.
Kaldı ki, bu ilk değil…
Hatırlarsanız, seçimlerden önce Habertürk’e çıkan İmamoğlu’na “Devleti katillikle suçlayan” Nagehan Alçı, ısrarla şu soruyu sordu.
“Dersim’de Kürtler ve Aleviler katledildi, bu konuda ne diyeceksiniz?”
İmamoğlu, bu konumuz değil diyerek soruyu geçiştirmeye çalıştı.
Orası dersim değil, Tunceli diyemedi.
Devlet katliam yapmadı diyemedi. Atatürk katliam yapmadı diyemedi.
İsyancılar devlete başkaldırdı ve devlet de cevabını verdi diyemedi.
Tunceli olayları siyasal İslamcıların ve emperyalistlerin Türk devletine karşı kullandıkları ve her fırsatta önümüze getirdikleri bir propaganda malzemesi olmuştur.
Tıpkı, 1915 sözde soykırım olayları gibi.
İşte, Emperyalister, siyasal İslamcılar, tarikatlar ve Ekrem İmamoğlu’nun Türk'e ve milli meselelere bakış açısı bu.
Aralarında hiçbir fark yok…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.