İHBAR!
İçişleri bakanı sayın Süleyman Soylu geçenlerde halka şöyle bir çağrıda bulundu:
"Bulunduğunuz yerlerdeki PKK sempatizanlarını, köylerde vatandaşa baskı yapanları polise ve jandarmaya ihbar edin."
Geçtiğimiz aylarda da bazı valiliklerimiz pkk`lıların resimlerinin üzerinde olduğu el broşürleri bastırarak teröristlerin bulundukları yerleri ihbar edenlere parasal ödüller vereceklerini ilan ettiler.
Ben de hayatımda yapmadığım bir şeyi yapıyor ve pkk sempazitanlarını ve açık açık pkk`lıları bu yazımda ihbar ediyorum...
- “Öcalan Türkiye`nin demokrasisine katkı sağlıyor. KCK Paralel yapı değil.”
Bu lafları söyleyen adam şu an mecliste milletvekili.
- “Öcalan Türkiye`nin önünü açıyor.”
Jöleli saçlarından bunu herkes tanır.
- “Beğenseniz de beğenmeseniz de Kürtlerin lideri Abdullah Öcalandır. Öcalan süreçte önemli bir rol oynuyor ve onunla müzakere etmek gerekiyor.”
Bunu çözüm sürecinin mimarı olduğu için net söyleleyim Beşir Atalay.
Bu süreçle ilgili siyasileri ne kadar çoğaltsak azdır.
Bir de basın mensupları vardı, AKİL adamlar vardı...
Hele bir yazar vardı kı aynen şöyle diyordu; “ PKK Terör örgütü değildir. Öcalan barış anlaşlaşması yapılacak makul bir adaydır”
Bu adamınhalen bir yazar olarak değil, bir insan olarak aramızda dolaşması işrençtir.
Her biri ballandıra ballandıra pkk`yı temize çıkarmaya çalışıyor, içerideki liderleri kabul edilen meymenetsizi Nobel`e adaya gösteriyorları.
Mecliste olan pkk`lı vekilleri tek tek anlatsam mideniz bulanır.
Ama madem sayın bakan bir ihbar ediyor işte veriyorum daha dün HDP`li vekil olarak meclisi yöneten bir kadın vardı. İşte tam bir pkk`lıdır. O ve onun gibilerin halen o mecliste ne işleri var.
İhabar ediyorum başta Murat Karayılan olmak üzere hepsi Kandil`deler. Yerlerini navigatorla çok rahat bulabilirsiniz.
Para falan istemez.
En çok gücüme giden neydi biliyormusnuz o dönem!
Paralel yapının pirim yaptığı, devletin heryerinde cirit attığı o dönemlere onlarda pkk`yı halka tanıltmak ve özelikle islami camiayı etkilemek için bir “ Apo Namaz kılardı” safsatası ileri sürdüler.
Bülent Arınç`ın başını çektiği bu aymazlığı dönemin Cumhurbaşkanı danışmanı, bir dönem MHP`den milletvekili olmuş, şimdi de MHP`nin muhalif kanadında koşturan Durmuş Yılmaz gündeme getirdi.
Onlar gündeme getirince bir cemaatçi olan Yakup İnce`yi konuşturdular ve İnce olayı şöyle anlatmıştı: “Biz eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’la 1963-66 yıllarında birlikte okuduk. Öcalan bizden küçüktü. Okulumuz yatılıydı, hepimiz yatılı olarak aynı yurtta kalıyorduk. Abdullah Öcalan o zamanlar ufak tefek, ince yapılıydı. Sakin sessiz, içine kapanık bir çocuktu. O da namaz kılarmış. Annesi bir gün okula oğlunu aramaya kara çarşafın içinde gelmişti. Bir gün İnşaat Mühendisi Risale-i Nur talebesi Mustafa Ağabeyimiz (Yeşilyurt) bizi evine ‘Birer bardak çay içer misiniz?’ diye çağırmıştı. Öcalan da bu davete gelmek istedi. Ama ben kendisine ‘Hadi sen okula git’ dedim. Keşke demeseydim. Eğer o gün Mustafa Ağabeyin çayına gelseydi, o da bizim gibi Risale-i Nur talebesi olacaktı. Mustafa Ağabey bize evinde çay içerken Risale-i Nur’u anlatmıştı. Eğer o gün onu, Nurcuların davetine çağırsaydım, Nurcular onu bir daha kimseye kaptırmazlardı. Onu da bizimle birlikte götürmediğim için o gün bugündür vicdan azabı çekiyorum.”
Vicdan azabı çekiyormuş...
Eli kanlı bir adamı kurtarmak için mi bu?
Tabi ki hayır
Bu açıklamanın asıl amacı ; o haini sempatik göstermek ve o hatalı sürecin devamını sağlamak içindi.
Oldu mu?
Olmadı
Allah bu milleti sevdiğini bir kez daha gösterdi ve tüm tuzakları kuranları başına yıktı
Peki şimdi neler oluyor?
Hükümet bütün hatalarından dönmüş bir şekilde devletimiz için ciddi savaşlar vermektedir.
Özelikle tüm terör örgütlerine karşı verdiği mücadelede maziyi unutup seçilmiş ve yönetim yetkisi olan hükümete destek vermek vatana karşı bizim borcumuzdur.
Bu borcu yerine getiriken, bazı uyarılarda bulunmak zorundayım;
Ogün pkk`ya methiler düzenlerin bir bölümü siyasetten ayrıldı, bir bölümü ise halen bulundukları yerdeler ve şimdilerde “ katil pkk”diyerek düzenlerini korumaya çalışıyorlar.
Ogün Çözüm Planı ile Ak Parti ile içli dışlı olanlar bugün teröre karşı mücadele ve özelikle 15 Temmuz sonrası devletin kendine gelmesiyle AK Parti`de yeni paralel kümelenmelere başladılar.
DünSaid-i Kürdi`nin Fetullah kanadı Türk devletinin içini oyuyordu, bugün Taşhiyeci kanadı aynı yeri kapıyor.
Dün Fetö kanadından boşluk bulamayan ve iktidardan bir şey kapamayan diğer cemaatler de bugün yeni siyasi baskı unsurları olmaya ve devlet içerisinde kümeleşmeye başladılar.
Peki olan kime oluyor?
Kime olacak ogün de, bugün de olan yetim Türk Milliyetçilerine oluyor.
Böyle sürer mi?
Terör bitsinde biz yetim evlat olmaya devam edelim... vesselam
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.