Siyasetçilerimizin kutsal değerleri propaganda malzemesi yaparak siyasetlerine oy devşirmeye gayret etmelerini artık kanıksadık.

Bu yetmezmiş gibi son zamanlarda sayıları ve dolayısı ile oyları küçümsenmeyecek kadar çok olan Alevi vatandaşlara yönelik Hz. Ali üzerinden yapılan propagandayı ibretle izliyoruz.

Her seçim öncesi siyasilerin Alevilere ve Hz. Ali’ye karşı sempatileri tavan yapar.

İbadethane bile saymadıkları cem evlerini ziyaret etmek için sıraya girenlerden tutun da,

Alevi olduklarını iddia edenler, hatta kendilerini gerçek Alevi, Öz be öz Alevi olarak tanıtacak kadar riyakârlık yapanları bile görüyoruz.

Daha da ileri giderek Hz. Ali gibi yaşadığını iddia edenler bile var siyasi hayatımızda.

Hz. Ali gibi yaşadığını iddia edenler ya Hz. Ali’nin nasıl yaşadığını hiç bilmiyor, ya da toplumun bu bilgiden yoksul olduğunu düşünüp kendi yaşantılarının Hz. Ali yaşantısı olduğunu beyinlere yerleştirmeye çalışıyor.

Nereden bakarsanız bakın siyasi getirim için bu kadar ucuz ve dayanaksız propagandayı tasvip etmek mümkün değil.

Her şeyden önce bu benzetme İslam'ın ortak ve mukaddes değeri olan Hz. Ali'nin manevi şahsiyetine hakarettir.

Ayrıca Hz. Ali’nin hayatını ve yaşantısını çok iyi bilen Müslümanların aklı ile dalga geçmektir.

Hz. Ali'nin nasıl yaşadığına ve bu günkü siyaset cambazları ile nasıl bir benzerliği olup, olmadığına bir iki cümle ile bakalım.

Hz. Ali Adil'dir. Adalet güneşidir.

Hz. Ali'nin yaşam felsefesinin en önemli şiarı adalet ile hükmetmek olmuştur.

Hz. Ali İlim sahibidir.

Yaşamı, hilafeti ve imameti sırasında ilim ile hükmetmiş, ,ilmi teşvik etmiştir. İlmin kapısıdır.

Hz. Ali İktidar için savaşmadı, her yolu mubah saymadı.

Binlerce insan kendisine tâbi olduğu halde, hilâfet makamına geçmek için kılıç çekmedi.

Hz. Ali kamu malına el uzatmadı, haram yemedi.

Ne mala, ne mevkie, ne makama ve ne de dünyaya önem vermezdi. Katiyen ihtiras sahibi değildi. "İlim maldan hayırlıdır" veciz sözü ile cehalete savaş açtı.

Hz. Ali, dürüstlüğün simgesidir.

Haklara saygılıdır ve kesin saygı gösterilmesini ister. “Kul hakkı” onun için kutsal haklardandır. Kimsenin hakkının alınmasını istemez. Günümüzdeki hortumculara, rüşvetçilere, hırsızlara ders verircesine bir ahlaklılık sergiler.

Hz. Ali Erdemin ve olgunluğun simgesidir.

Mütevazılığı ve bilgiyi, bilinci, çalışmayı, üretmeyi, topluma yararlı olmayı, dayanışmayı esas alan biridir.

Kısacası Hz. Ali’nin yaşantısı Kurana ve Hz. Muhammed’e uygun yaşantıdır.

“Hz. Ali gibi yaşıyorum” demek için insanda biraz akıl, izan ve insaf olması lazım.