FOTOĞRAF MUHALİFLERİ PARMAK SİYASETÇİLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır lideri Sisi’nin eleştiri konusu yapılan tokalaşma fotoğraflarına bakıyorum.
Bana kalırsa olması gerektiği gibi.
Uluslararası politikada keskinlik ve netlik yoktur.
Ülke çıkarı ve dış politika gelenekleri önceliklidir.
Bir abimiz sormuş “böyle keskin bir geri dönüş olur mu?”
Dış politikanızı bir bilim uzmanı, Dr, teknokrat birisi belirliyorsa, diplomasi disiplininin kuralına göre olur. Bu bir geri dönüş değil, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 1963’ten sonra belirlediği geleneksel dış politikasıdır.” Bu gelenek 1920’de başlayıp, 1938’e kadar Atatürk tarafından da devam ettirilmişti.
Dünya uluslararası politika tarihi böyle geri dönüşlerle doludur.
İtalya 1. Dünya savaşında,
Türkiye 2. Dünya savaşında,
ABD 1962 Küba füze krizinde, daha birçok örneği var.
Doğru olanı bu, yanlış tutum ise eski keskin açıklamalar ne yazık ki. Bir devlet başka bir devleti diplomatik hamasi açıklamalarla düşman adledemez.
Sisi, Esad'la zamanında düşman olmamız. Bizim dış politikadaki yüz karamız, faciamızdır. Geçmişte Yaşanan duruma duygusallık denemez, düpe düz dış politika yapıcıların cehaleti, liyakatsizliğiydi.
Geri dönüşlere bir örnek daha geldi aklıma.
Almanya. 1918’de Gürcistan ve Ermenistan bağımsızlığını ilan ettiği takdirde Osmanlıya karşı 12000 asker ve mühimmat vaadinde bulunmuştur. Almanya bizim 1914-1918’de 1. Dünya savaşı müttefikimizdir.
Hadi Almanya demişken Almanya hayranlarını hayal kırıklığına uğratacak bir bilgide vereyim o zaman.
Osmanlı, müttefiki Alman devletine ait olan Asya Corp. İsimli savunma şirketinden parasıyla askeri hizmet satın almış veya aldığını sanmıştır.
Paralı Alman komutanları Anadolu çocuklarını ön saflara sürüp, kendi askerlerini savaştırmadan geri getirmişlerdir. Mustafa Kemal’in 1918’deki Mondros’a asiliği çoğunlukla bunadır.
Trablustan dönen Alman “Asya Corp.” (Asya Şirketi yani) Askerlerinin elbiseleri kirlenmemişken, Anadolu çocukları geri dönememiş, esir düşüp şehit olmuşlardır.
Neyse yine dönelim konumuza;
Uluslararası politika, ince hesap ve getiri işidir. Sokak, mahalle, tribün kavgası değildir asla. Abartılı ve gerçekten uzak senaryolarla çekilmiş Trt dizlerindeki gibi kılıç balta ile oturulmaz masaya günümüzde.
Uslûbu ve kuralı vardır.
G-20 zirvesini takip edenler bilir: Çin lideri ile Kanada liderinin diyaloğu, Xi, Troude’ya aralarındaki konuşmayı basına sızdırdığı için bildiğin ayar veriyor ama tebessüm ederek, gülümseyerek. Sonra da ayrılırken elini uzatıp tokalaşıyor. Uluslararası ilişkilerde doğru olan budur işte.
Başlı başına ilgili bilimin diplomasi disiplinine bağlı işler ve çıktısı olur. Baştada yazdığım gibi, 2009-2016 arasında bizim Esad ve Sisi’yle aramızı bozan politika yapıcılar ülke yönetimini yanlış yönlendirdiler. Savaş hali olmadığı takdirde el sıkışılır ki diplomasi masası savaş halinde bile el sıkışanları görmüştür.
Muhalefet daha akılcı söylemlerle yapılır, sokağın sayısal verileri alınır doğru ama, sokağın tepkisine yön verilir. Eğer sokağı ölçüp onlar gibi tepki veriyorsanız işin içinden çıkılmaz bir politika izliyorsunuz demektir.
Bu fotoğraftan sonra,
Ben en çok fanatik ve çok bilmiş dört parmaklıları merak ediyorum.
Ne yaptılar acaba?
Yine neyse..
KALIN SAĞLICAKLA!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.